Sabaha kadar doğru düzgün uyuyamadım. Lavabo bahanesiyle kapılarına yaklaştığımda saat gecenin ikisiydi. Ve fısıltıları geliyordu. İçerde idam fermanım bile imzalanıyor olabilirdi. Daha yeni tanışmışlardı ve benden başka ortak konuları yoktu. Resmen sabahı zor ettim.
Rüyamda elinde balta ile ' Madem yalan söyledin ben gerçekleştirmene yardım edeyim' diyerek peşimde koşan bir adet dünya güzeli Lavin bile görmüştüm. Sünnetimde bile bu kadar korkmamıştım. Parça parça uykumda gördüğüm hiçbir rüya hayra alamet değildi zaten.
Sabah üzerime tırmanan bir adet hilal ile güne başlamak ne kadar güzelse odadan çıkmak o kadar tedirgin ediciydi. Ama mecburdum. Hilal elimi tuttu. Odadan çıktık.
Yengem ve Lavin gülüşerek kahvaltı hazırlıyordu. Lavin bana günaydın derken kaşlarını çattı. Kesin yengem bir şey demişti. Ama Lavin şimdi sormazdı. Yengem gider gitmez kendimi bir yerden atsam iyi olurdu. Son zamanlarda bunu fazla dile getirdiğimi fark ettim. Ama üstün zekam hala bana geri dönmemişti. Hatta bazı sınavlarda yapamadığım sorular olmuştu ki bu benim başıma çok nadir gelirdi. Kendime deha derken hava atmıyor aslında bir gerçeği dile getiriyordum. En azından eskiden.
Lavin Hilal in yemesine yardım etti. Yengem İstanbul a gelme nedeni olarak gösterdiği arkadaşına gitmek için evden ayrıldı. Yalan sayılmazdı. Eskiden görüştükleri bir aileydi. İstanbul da görev yapmaya başlamıştı. Ama abimin işleri nedeniyle sünnete gelememişlerdi. Yengemde onu bahane etmişti. Ya da teftiş arasından çıkarmak istemişti. Bırakmayı teklif ettim ama kabul etmedi. Lavin den kaçış yoktu. İstanbul a gelmişken vapur sefası ve biraz alışveriş yapmak istiyordu. Havanın soğuk olmasını bahane ederek Hilal i bizimle bıraktı ve gitti. En azından ölümüm kanlı olmayacaktı. Yani Lavin Hilal e böyle bir trajedi yaşatmazdı.
....
Yengem gittikten kısa süre sonra büyük ihtimalle yengemin öğretmiş olduğu gibi Hilal çikolata diye tutturmaya başladı. Hilal çikolata gerçekten severdi ama fazla yeme izni yoktu. O da bütün aile gibi sağlıklı beslenmeye alıştırılıyordu. Selma nın abisi asker olduğu için ve zaten çocuk gelişimi okuduğu için bu konularda ailemize uyum sağlamakta sorun yaşamamıştı. Gerçi abim Selma yı çok sevmişti ve her zaman babamın otoritesi ile aralarında siper olurdu ama gerekte olmamıştı.
Lavin Hilal i muhallebi yapmaya ikna etti. Beni de pirinç unu almaya gönderdi. Bu kızın bu kadar şey bilip bana hiçbir şey yapmamasını kıskanmaya başlamıştım.
Siparişleri alıp geldiğinde Hilal en sevdiği çizgi filmin başladığını söyledi. Tabletimi istedi. Lavin laptoptan açtı. Laptopu sehpaya koydu. Ve meyve doğradı. Hilal hiçbir zaman telefon tablet gibi elektronik eşyalarla oynayan bir çocuk değildi. Sadece bir şey izleyeceği zaman veriyorduk ama böylesi daha iyi olmuştu. Lavin in kaş göz işaretiyle mutfağa geçtik. Korktuğum zamanlar başlıyordu.
' Bence Cem i çağırmalısın. En azından yengenle tanışmış olurlar. '
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YALANCI YARİM (KISA HİKAYE)
HumorHer şey ona açılamadığım bir günde başladı. Sevmek bu kadar mı büyük bir suçtu.. Sevmek değilse bile yalan kesinlikle suçtu. Bedelini ağır ödeyecektim... Ve ben söylenebilecek en kötü yalanı söylemiştim. Gay olduğumu... Bu iş burdan nasıl dönecekti...