Bu gerçek olamazdı. Uyuyakalmıştım ve kabus görüyordum. Şu anın başka açıklaması olamazdı.
" Gurur. Hadi oğlum gidelim buradan. "
' Kim bu şerefsiz. '
' İsmi İbrahim. Lavin in sınıf arkadaşı. Bir kaç gün peşinde dolandı. Bir haftadır da sevgililer. '
' Bana neden söylemediniz. Araştırdınız mı şerefsizi. '
' Araştırdık. Bir yanlışı yok. Kendi halinde biri. Derslerinde başarılı. Kötü bir alışkanlığı yok. Sigara bile içmiyor. Sana nasıl söyleyecektik. '
' Çok basit. Gözümün içine bakacak ve Lavin başka birini seviyor diyecektiniz. Lavin seni değil başka birini seviyor. '
Lavin o lavuğun omzunda gözlerini kapattığı için ona baktığımı görmüyordu. O şerefsizde Lavin in saçını okşuyor bir şeyler mırıldandı yordu. Kalkıp aniden onlara doğru yürüdüm. Cem kolumu tuttu. Durdum. Ne diyecektim. Niye beni sevmedin ya da niye onu sevdin. Bunlar sorulabilecek sorular değildi ki. Sevmek insanın elinde olsa tam şu anda kalbimden söküp atmaz mıydım Lavin i. '
.....
Bir yıl sonra...
O gün kantinden çıkıp gittim ve o okula bir daha uğramadım. Kaydımı dondurdum. Onları bir kez daha birlikte görmeye tahammül edemezdim. Bir ay sonra ayrıldıklarını öğrendim. Ama bu neyi değiştirirdi ki. Beni değil onu sevmişti bir kere.
Okulumu bitirdim. Ve hizmetimi yapmak için Van a geldim. Zorunlu hizmeti hemen yapmak benim tercihimdi. Burada o kadar yoğundum ki Lavin i daha az düşünüyordum. Annem bir sürü gelin adayı bulmuştu. Okul bittiği için evlenmem gerektiğini düşünüyordu. Ona göre artık zamanı gelmişti.
' Yürekte başka isim yüzükte başka isim olmaz kimseye umut verme ' diyerek konuyu en azından bir süre için kapatmıştım. Ama bugün aldığım telefona bakılırsa annem konuyu yeniden açmaya kararlıydı. Beni biriyle tanıştırmak istediğini söyledi. Kızla birlikte Van a geliyordu. Anneme olmayacak bir iş için kıza bu kadar yol getirmemesini söylesem de beni dinlememişti. Benim henüz iznim olmadığı için abimlerde gelecekti. Bu nedenle merkezde bir otelde yer ayırtmışlardı. Karşılamama gerek olmadığını söyledi annem. Hepsini özlemiştim. İşim bitince çıkıp otele gittim. Hilal hemen kucağıma atlamıştı. Onu da çok özlemiştim ama o bile bana Lavin i hatırlatıyordu.
Hep birlikte yemek yedik. Annem kızın uçak fobisi olduğunu bu nedenle sakinleştirici aldığını sakinleştirici ağır geldiği için iyi olmadığını söyledi ve gidip bakmamı istedi. Ne kadar bunun uygun olmadığını söylesem de laftan anlamıyor kızı övüp duruyordu. Kızın abileri de gelmişti. Eğer kabul edersem hemen söz takacaklardı . Durum iyice saçma bir hal alıyordu. Anneme asla kabul etmeyeceğimi bile bile kızın ailesini getirmenin doğru olmadığını söylesem de annem bu kızla da evlenmeyi kabul etmezsem sütünü helal etmeyeceğini söyledi. Böyle lafları nerden öğreniyordu. Ben Lavin den başkasına dokunamazdım ki. Acaba kökünden kestirip söylediğim yalanı fazlasıyla gerçek hale getirdim beni affet desem işe yarar mıydı.
Sonuçta ben doktordum kız hastaydı. Bakmayı kabul etmesem olmazdı. Yengemden benimle gelmesini istesem de Hilal in çok yorulduğunu uyutması gerektiği söyledi. Bana sadece kızın kapısına kadar eşlik etti. Kızla başbaşa olacaktım. En azından ona evlenmeyi düşünmediğimi anlatabilirdim. Umarım beni kızla bastırmayı düşünmüyordu annem. Kapıyı çaldım..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YALANCI YARİM (KISA HİKAYE)
HumorHer şey ona açılamadığım bir günde başladı. Sevmek bu kadar mı büyük bir suçtu.. Sevmek değilse bile yalan kesinlikle suçtu. Bedelini ağır ödeyecektim... Ve ben söylenebilecek en kötü yalanı söylemiştim. Gay olduğumu... Bu iş burdan nasıl dönecekti...