blueprint | minchan

18

zAMCIKLAR

changbin: MINHO AMINA KOYAYIM NE ARA SEVGİLİ OLDUNUZ SİZ AMCIK

hyunjin: AY BAYILCAM BEN ŞİMDİ FELIX TUT BENİ

felix: SENDEN DAHA ÖNEMLİ Bİ İŞİM VAR ŞU AN MINHO HYUNG BAKSANA ŞU TELEFONA AMK

changbin: chan acaba kandırıp napti çocuğa amına koyayım chan

hyunjin: ay evet zehirledi mi minhoyu acaba daha kedilerine kendimi sevdiricektim ben

felix: iki dakika da yazılan senaryoya bak çok şaşkınım şu an

neyse minho hyung amına koyayım bak şu mesajlara çakıcam sikine şimdi

changbin: oha küçük civciv öfkelendi

felix: 😾

hyunjin: tehdit büyük yerden lee minho bak hadi

minho: daha dışardayım amina koyduklarım eve geçince yazarım size sabırsız piçler

changbin: baştan yazsana amk mal mısın

minho: cevap vermiyosam musait değilim demek ki dimi amına çaktıklarım

hyunjin: doğru tamam

felix: tamam bağırma iyi eğlenceler size 😋

changbin: felixi de iyi bilirdik

hyunjin: iyi çocuktu severdi bizi minicik çilli bir şeydi

felix: ee değerimi sonradan bilirsiniz böyle puştlar sg şimdi

-

Minho, grubu en başından yapmadığına pişman olduğu şeyi yani grubu sessize alıp, telefonu gözlerini devirerek cebine koydu. Chan, Minho'nun bu haline küçük bi kıkırtı bırakıp konuştu. "Çocuklar mı yazdı?"

Minho kafasını onaylar bi şekilde sallayıp konuşmaya başladı "Evet. Amına koyduğum embesilleri travma bırakıyolar ben de her konuşmadan sonra." Chan, Minho'nun kurduğu cümleye kahkaha atmıştı çünkü aynı duyguları kendi arkadaşları için de yaşıyordu.

Biraz daha yürüdükten sonra Minho'nun oturduğu apartmana gelmişlerdi. "Geldik."

"Çok çabuk geldik niye böyle oldu ya şimdi" Minho, sevgilisinin dudaklarına küçük bi öpücük bırakıp geri çekildi.

"İstersen ben de kalabilirsin tek yaşıyorum zaten saatte geç oldu hem."

"Bilmem rahatsız olmaz mısın?" Minho, Chan'ın kurduğu bu cümleyle gözlerini devirmişti tekrar.

"Chan salağa mı yatıyosun amına koyayım gel diyen benim nasıl rahatsız olayım"

"Doğru geliyim madem" Minho gözlerini sevinçle açıp yerinde zıpladı.

"Yaşasın."

Chan ile birlikte binaya girdikten sonra Minho'nun oturduğu kata çıkıp daireye girmişlerdi.

Chan, Minho'nun arkasından içeri girerken aynı zamanda etrafı inceliyordu bir anda üç tane küçük kedi ayaklarına dolanmıştı Chan'ın. Eğilip sevmeye başladı yerde ki üç kediyi de Minho, Chan'ın kedileriyle oynadığını görünce yüzünde gülümseme olmuştu sonra da kendini tutamayıp kollarını kocaman açarak eğildi ve Chan'a sarıldı. Kokusunu içine çekerek gözlerini kapattı, Chan da Minho'nun bu tavırlarına gülümseyip sıkı sıkı sarıldı sevgilisine.

"Kalkıp üstümüzü değiştirelim mi sonra film izleriz hm?" diyerek kucağın da ki Minho'ya fikir sunmuştu. Minho sadece bi kafa sallaması vermişti Chan'a.

Chan da kucağında ki Minho'nun tarifiyle yatak odasını bulup içeri girmişti. Chan Minho'yu bıraktıktan sonra Minho, Chan'a ve kendisine pijama çıkarmıştı bi takımı Chan'a verdikten sonra diğerini de kendi giymişti.

Oturma odasına geçtiklerin de Minho televizyonu açıp ardından film izleyecekleri uygulamaya girmiş Chan'ı bekliyordu. Chan da üstünü değiştirip Minho'nun yanına oturdu. "Bir şeyler yemek ister misin mısır falan patlatabilirim istersen?" diye sormuştu Minho.

"Yok ben istemiyorum da kendin istiyosan patlat istersen." diyerek reddetmişti Chan.

Minho da istemediğini belli edercesine kafasını sağa sola sallamış reddetmişti, sonra da kendini Chan'ın kucağına bırakmıştı.

Filmi seçtikten sonra başlatıp izlemeye odaklanmışlardı. İkisi de romantik tarzı filmleri sevmedikleri için Spider man açmışlardı.

-

Film 2-3 saat sonra bittik den sonra Chan kucağında ki bedene bakmıştı yavaşça ve sonra da uyuduğunu fark ederek küçük bir şekilde gülmüştü. Kollarını iyice Minho'ya sarıp saçlarından öpmüştü Minho'yu.

Kucağında ki Minho ile birlikte kendi de kalkmıştı. Yatak odasına geçmiş ve yatağın üstünde ki yorganı açtıktan sonra ilk Minho'yu içine koyup sonra da kendisi girmişti yorgana.

Yanındaki minik bedene iyice sıkı sıkı sarıldıktan sonra öpüp o da kendini uykunun kollarına teslim etmişti.