9. Bölüm

7.3K 166 0
                                    

SEEEELAAAMMLLLAAAARRRR

İyi okumalaarrr♡

Telefonumun çalmasıyla uyandım. Ne güzel rüya görüyordum ya kimdi şimdi bu? Arayana bakmadan açtım ve kulağıma götürdüm.

"Aloo?"
------
"He Esin, tamam."
------
"Ya uykum var benim ya sabahın köründe ne dershanesi gidin işte Handeyle."
------
"Sikeyim seni Esin, tamam kalktım sus artık."
------
"Ya of siktir git ya."

Öfleye pöfleye yataktan kalktım. Saat daha 7:34'di amına koyayım bu saatte ne dershanesi? Gecenin köründe uyudum ben ya.

Kalkıp lavoboya girdim. İşlerimi halledip odama geçtim ve yatağımı topladım. Gece sıcaktı, o yüzden terlemiştim. Hemen bir duşa girdim.

×

Duştan çıktığımda Hande aramıştı. Tamam hazırlanıyorum işte ya.

Hemen siyah iç takımımı giydim. Üzerime beyaz oversize tişört, altıma da siyah uzun taytımı geçirmiştim. Ardından çantama 2 kitap 1 defter, kalemliğimi, cüzdanımı ve anahtarlarımı koydum. Ardından kızlara beni almaları için mesaj attım. Kendi arabamı alıp kalabalık etmeyelim.

×

Akşin: Haydi gelin.

×

Saat biri kırk altı geçiyordu. Geleli 5 saatten fazla olmuştu. Dersim 16:30'da başlayacaktı. Daha vardı ama şimdiden hazırlansam iyi olacaktı.

Dershane aslında dershane gibi değildi. Aslında dershaneydi ama değildi, Kütüphaneye benzerdi. Garip ama güzel bir yerdi. Başımızda hocalar, profesörler vardı. Bir sürü bölme vardı. Ortaokullar için 16 kısım, Liseliler için 42 kısım, üniversiteler için 50'den fazla kısım vardı. Kısımlarda o odaya özel kitaplar vardı. Artı olarak bilgisayar odası, genel kültür odası, etkinlik odaları vardı.

Ne yalan söyleyeyim, öğrenciler için dehşet iyi bir yerdi. Şahsen bayılmıştım buraya.

Paralı olmasaydı tabii ki daha güzel olabilirdi. Daha fazla öğrenci erişim sağlamış olurdu. Ama yeni bir yerdi, geliştireceklerine emindim.

5 saattir çalıştığım masamdan kalktım, kızları aramaya başladım. Esin'i Biyokimya bölümünde, Handeyi de Bilgisayar Mühendisliği bölümünde bulmuştuk.

"Ee, beğendin mi?" diye sordu Esin.

"Beğendim güzel yermiş, beni üniversiteye bıraksanıza dersim var." dedim.

Pamir'den

Yaman ile beraber Üniversitenin kafeteryasına geçiyorduk. Pınarla konuşacaktım ve diğer arkadaşlarıma sorduğumda kafeteryada demişlerdi.

Sol elimde kitaplar olduğu için sağ elimle kafeteryanın kapısını açtım. Yaman orta köşedeki masada olan arkadaşlarımızın yanına, bende Pınarın yanına geçtim.

Pınar onun karşısına oturduğum an şaşırdı ve gerildi.

"Pamir.. Selam." dedi.

"Selam" dedim ve gözlerimle masada oturan onun arkadaşlarını gösterdim. Anlamış olmalı ki arkadaşlarına 'gidin' işareti yaptı. Arkadaşları da anlamsız bakışlarıyla gitti.

"Hayırdır? Kötü bir şey mi oldu?"

Ona baktım, gözlerinin ta içine. "Arkamdan iş çevirmemelisin Pınar." dedim.

Bir kaç saniye bana baktı, beni ikna edemeyeceğini bildiği için sinirleri bozulurcasına güldü.

"Helin'e ulaşamıyorum. Nerede?" dedi.

Cidden mi?

"Ben nereden bileyim? Ona oyun oynadım, sonra evine gitti." dedim ellerimle bilmiyorum işareti yaparak.

"Bana bir şey demek ister misin? Yoksa susacak mısın?" dedim. Suçsuz olduğunda konuşurdu, suçlu olduğunda susardı. Gözlerimin içine bakarak, "Her şeyi arkadaşım için yaptım. Ha planım güzel miydi, güzeldi. Ama nasıl oldu, nasıl öğrendin bilmiyorum ama.. Kendimi asla kötü hissetmiyorum."

Güldüm. Telefonumu açıp ses kayıtları kısmına girdim. Akşin bana ses kaydını atmıştı. Telefonu masanın üzerine koyup kısık sesle ses kaydını açtım.

Dinledi, dinledikçe gözleri daha da koyulaştı. Sinirleniyordu. Aptallık yaptığı için kendine, bana sinirleniyordu. Ellerini yumruk yapıp sıktı. "Ses kaydını sen mi aldın?" diye sordu.

"Hayır. O an ses kaydı almak yerine orada sizi basar ağır konuşurdum."

"Kim aldı o zaman?"

"Bilmiyorum, bana da gizli numara gönderdi. Ama iyi ki göndermiş. Güvenin bir insanı ne kadar zamandır tanıdığınla alakası olmadığını tekrar görmüş oldum." Çenesi kasılmıştı. "Sen Pınar, Liseden beridir tanıdığım en yakın kız arkadaşım. Ve tanımadığım bir gizli numara. Aradaki fark ne biliyor musun? Bana gönderen kişi en azından benim iyiliğimi istiyor, sen ise kaç yıllık arkadaşına 2 yıldır tanıdığın bir kızı seçiyorsun." Derin bir nefes aldım ve arkama yaslandım." Bu da senin kahpeliğin."

"Benimle doğru konuş Pamir!"

"Hmm, korkutucu. Konuşmazsam ne olur ki? Ne yapabilirsin bana? Sahi, bu ses kaydını buradaki insanlara dinletelim ister misin?" Gözlerini belertti.

"Böyle bir şey yapamazsın."

"Yapamam değil, yapmam. Ben sizin gibi rezil değilim. Fakat bir yanlışında bu ses kaydını herkes duyar." dedim ve masadan kalktım.

Okuduğunuz için teşekkür ederimmm

Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın <3

Diğer Yarım | Yarı TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin