7. Alevler

479 49 70
                                    

Kapının kilitli olmadığını anlayınca derhâl içeri girdim. Boynundan bir ilmekle sarkan Anna'nın yanına koştum.

Nefes alamıyordum. Ağlamaya başladım. En yakın arkadaşım ölmüştü.

Tek arkadaşım, en yakın arkadaşım, kendini öldürmüştü. Kim bilir ne kadar zamandır bu şekildeydi.

Duvardaki ev telefonuna koşturarak doğruca polisi aradım. Numarayı tuşlarken ellerim titriyordu.

Kısa sürede Anna'nın ailesi dönmüştü. Evin etrafını ambulans ve polis araçları sarmıştı. Anna'nın anne ve babası adeta yıkılmıştı. Ambulans ekipleri Anna'nın cansız bedenini bir sedyeye alarak uzaklaşırken polis ekipleri olay yerini inceliyordu.

Paramparçaydım. Sahip olduğum her şey, parmaklarımdan kayıp gitmişti. Oradan koşarak uzaklaştım ve evime döndüm, odama çıkıp kapıyı sertçe kapadım.

Ağladım, ağladım, ağladım. Tek yaptığım buydu. Kızgındım. Neden böyle bir şey yapmıştı? Neden kendi canını almıştı? O benim sahip olduğum her şeydi, yıllardır yanımda olan tek arkadaşımdı.

Öfkeyle çığlık attım. Sesimin yükselmesiyle birlikte penceremi kaplayan perdeler alev almaya başladı. Alevler daha sonra tüm odayı sardı. Odanın her yanına koyu ve yoğun bir duman dolmaya başladı.

Öfke doluydum ve kendimi kontrol edemiyordum.

Kontrolümü biraz daha yitirirsem ölecektim, bu yüzden durmak zorundaydım. Gözlerimi sımsıkı kapatıp birkaç saniye sonra açtım. Alevler gitmişti, ama perdelerimdeki yanıklar ve duman hâlâ yerli yerindeydi.

Telefonum çalmaya başladı. Nefeslerimi düzenlemeye çalışarak telefonu aldım ve daha iyi hissedince aramayı yanıtladım. "Efendim?"

"Janice? İyi misin?" Ses tonumu duyan Donovan'ın sesi endişeli, biraz da üzgün gibiydi.

Ona olanları anlattığımda dehşete düşmüştü. Yanıma gelip beni alacağını ve rahatlatacağını söyleyerek telefonu kapattı.

Arabasıyla beni almıştı ve kısa süre içinde göle bakan bir yerde durmuştuk. Hava kararmaya başlamıştı. İkimiz de sessizdik. Benim kalbim hâlâ paramparçaydı, ama Donovan'ın varlığı biraz da olsa beni rahatlatmıştı ve bu bile ona minnettar olma sebebimdi.

"Arkadaşın için gerçekten çok üzgünüm. En yakın arkadaşın. Onun senin için ne kadar özel olduğunu biliyorum."

Ona sadece baktım. Gözyaşlarım çoktan yanaklarımdan süzülmeye başlamıştı. Çok kızgındım, ama gücümü kendimi rahatlatmak ve her şeyi kontrol altında tutmak için kullanıyordum.

"Sahip olduğum tek şeydi." dedim.

"Artık ben de varım. Senin için burada olacağım. Senden gerçekten hoşlanıyorum Janice. Biliyorum birbirimizi henüz yeni yeni tanıyoruz, ama beni sana çeken bir şeyler var. Ağlamaya ihtiyaç duyduğun her an omzumu senin için açacağım. İyi olduğundan emin olacağım."

Konuştukça bana biraz daha yaklaşan Donovan, küçük aracın içindeki atmosferin iyice yoğunlaşmasına sebep oluyordu.

Onunla tanışalı bir ay bile olmamıştı, ama kendimi ona kaptırmaya çoktan başlamıştım.

Onu hak etmiyordum.

RUBY'NİN GÜNLÜĞÜ 2: ANNE ➵ TÜRKÇE ÇEVİRİ (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin