Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Büyük salonda yemeğinizi yerken Hogwarts'ta huzurlu bir akşamdı. Peter dersleri okuyordu ve Sirius ve Remus bir çalışma randevusu için kara gölün kıyısındaydılar, James büyük ihtimalle Lily'yi bulmaya çalışıyordur, bu yüzden Remus'un kendi önerdiğiniz kitaplarından birini okumakla baş başa kaldınız.
Aniden büyük salonun kapıları patlayarak açıldı ve yüksek ses kitabını yere düşürmene neden oldu. Ancak, patlamanın nedenini görmek için yukarıya baktın ve tanıdık bir tartışmanın gerçekleştiğini duyduğun için dikkatini oraya çektin.
"Hadi Lily çiçeğim bu bir şakaydı, sadece bunu eğlenceli bulacağını düşünüyordum!" Diye mantık yürüttü kuzgun saçlı çocuk.
"Konuştuğum zavallı çocuğu büyülemekle ilgili hiçbir şey eğlenceli değil, Potter! Sana aşk hayatımda hiçbir işin olmadığını söylemiştim!" Dedi Lily, büyük salondaki öğrenciler kargaşayı duymak için sessizleşirken.
"Tabii ki yapabilirim! Senin aşkın benim li-" Sözü yarıda kesildi.
"Hayatının aşkı olduğumu söyleme! Öyle olmamız gerektiğini söyleme, ortak hiçbir yanımız yok ve ben ilk günden beri senin sevgini reddediyorum!" Diye çıkıştı. "Bizim öyle olmadığımızı ve açıkçası ilgilenmediğimi ne zaman göreceksin?" Kızıl saçlı yüksek sesle homurdandı, çocuğa dik dik bakarken göğsünü çaprazladı.
James onu görmezden geldi. "Henüz değil, aşkım." Diye sırıttı, görünüşte rahatsız değildi. "Ama eminim zaman tanıyacaksın-"
"Dur", Lily yüksek sesle araya girdi. "Asla olmayacağız Potter! Bunu kafana sok!" Onun ses tonuna bakarak tavrını düşürdü. "Üzgünüm ama asla çıkmayacağız ve açıkçası bence devam etmen gerekiyor. Hoşçakal James." Neredeyse özür diler gibi ona bakarak içini çekti, arkasını döndü ve öğrenciler kendi konuşmalarına geri dönerken büyük salonun sessizliği unutulurken uzaklaştı.
James hala aynı yerdeydi, Lily'nin baktığı yere bakıyordu, sanki bir baraj yıkılmış gibi sonunda onun tüm sözlerini anlıyordu ve ilk kez onun retlerini dinliyordu.
Çantanı çabucak toplarsın, onu omzunuza asarsın ve bu kadar zorlandığını bilerek ona doğru gitmeye karar verirsiniz. Lily hiç bu kadar... yorgun ve morali bozuk çıkmamıştı, James'le her tartıştığında, her zaman hala tasasızdı, ama bu sefer sanki onun sevgisine bir çizgi çekmiş ve bunu sonsuza dek bitirmiş gibiydi.
