Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
• Cedric Diggory
"Merhaba yakışıklı" Cedric'in yanağına bir öpücük kondurmadan önce kıkırdadın.
"İyi günler güzelim." Başını kaldırıp gülümsedi. "Ah, dürüst olmak gerekirse, durma." Diye yanıtladın, kendi yüzünü avuçlayıp karşısına otururken. Bakışlarında gezinirken, masalara ve sandalyelere vuran güneş ışığının altın çizgilerine hayran kaldın ve mükemmel spot ışığı nedeniyle etrafta toz parçacıkları uçuşuyordu.
Hafifçe güldü, eğer yeterince yüksek sesle söylerse kütüphaneci Madam Pince'in onu dışarı atabileceğine dikkat ederek.
"Orada tamamen unutmuştum, kız arkadaşımın iltifatlar için enayi olduğunu." Şimdi başını sallıyordu ve okuduğu kitabın sayfalarını karıştırıyordu.
Cedric'in kütüphaneye gelir gelmez almasını istediğin kitaba uzanırken kaşlarını kaldırdın. "Ve bu arada bunun için teşekkür ederim." Gözleriniz buluşur karşılaşmaz göz kırptın.
"Merlin, gerçekten ne yaptığını biliyorsun." Diye mırıldanırken sen sadece kaşlarını çatıp omuz silktin.
Yıldızların göz kırpması için kütüphaneye geleli 3 saat olmuş olmalı. "Aşk?" Cedric'in dikkatini çektin, "hmm?" Cevapladı.
"Devam et." Çenesini ellerine dayadı. "Ve sen birinin isteyebileceği en iyi erkek arkadaşsın." Sık sık gözlerini kırpıştırdın.
"Ve işte sihirli cümle." Cedric içini çekerek burnunu buruşturdu. "Ben senin tek erkek arkadaşınım mi amor." Son sözlerini duyduğun en inandırıcı İspanyol aksanıyla söylüyor.
"Gerçekten oda arkadaşının sana öğrettiği İspanyolca kelimeleri mi uyguluyorsun? Bu konuşmada mı?" Sana şaşkın şaşkın baktığında gülmemeye çalıştın.
"Neden? Çirkin mi?" Ve yüzü hemen değişti "Neden? Irkçı mısın aşkım?" Gözlerini daha önce hiç olmadığı kadar genişletti ve hatta kendi ağzını kapattı.
"'Ne sikim? Numara!" Onu bastırmaya çalışarak tısladın. "Ayrıca, hedeflenen konu bu değil, değil mi?"
"Öyleyse nedir?" Cedric gülmeyi kesti ve havanın çoktan karardığını fark ettiğinde okuduğunuz tüm kitapları toplamaya başladı. "Pekala, bu parşömenle hâlâ işim bitmedi ve bunu akşam yemeğinden hemen önce bitirmeyi umuyordum ama hâlâ ⅛ tane kaldı ve bu da yarına kaldı. İyi bir gece uykusu çekmeyi seviyorum, bu yüzden..." Cedric'e, bir sorun bile yokken cevabını beklerken baktın.
