Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Tom'un gözleri, okurken dizüstü bilgisayarında hiç durmadan yazı yazan sevgilisinin üzerinde duruyor. Gözlerinin altındaki rengin, bütün hafta uykusuzluktan derin ve karanlık halini görünce kaşlarını çatıyor.
"Hey, aşkım, c'mere" diye seslendi, yatağın yanındaki yeri okşayarak ve yorgun bir yüzle yazı yazan sana baktı.
"Meşgulüm, birazdan yatakta olacağım, önce işimi bitirmem lazım." Diye açıklıyorsun, ekrana ve yazı özgeçmişlerine dönüp baktı. Tom içini çekerek, zihninde gergin düşüncelerle dönüp kitabına geri dönüyor.
kitaplarındaki kelimeler yorulmaya başladığında yavaş yavaş bulanıklaşmaya başlar, ancak kendini uyanık tutar, uyumadan önce yatmanı bekler. kitabını bir kenara bırakıp başucundaki masadan telefonunu çıkardı, parlak ışık biraz daha uyanık kalmasına yardımcı oldu.
Tom, gözleri ağır olduğu için "Bu kadar uzun sürdüğü için özür dilerim, bilmediğim bazı ekstra şeyler vardı," uykuluğunu bir kenara iterken duydu ve kendini yukarı itti. "Pardon, uyumak üzere miydin?"
"Hayır, önce yatağa gelmeni bekliyordu, sensiz uyuyamazdım." Diye mırıldandı uykulu bir esneme ile kendini yorgunluktan kollarının arasına soktuğunda ama bulunduğu yer gibi üzerlerine bir huzur duygusu akıyor. Tom'un sıcak kucağında olması gerekiyor. Senden küçük bir burun çekişi gelir, alerji , Tom düşünür, seni sıkıca tutar, ama burun birkaç defa daha çekilir ve sonra göğsünde bir gözyaşı havuzu oluştuğunu hissetmeye başlar. "iyi misin?"
"Çok yorgun," diye açıklıyorsun, yüzün onun kucağında daha derinlere iniyor. "Bir süredir iyi uyuyamadım ve hayatta kalmak için çok işim var." "Şimdi iyi uyu, iş için endişelenme ve sadece uyu," saçlarının arkasını rahatça okşayarak gülümsüyor. "Neden bana yarın sabah uyandığımızda bahsetmiyorsun, hm? biraz uykuya ihtiyacın var. " "Seni uyanık tutuyorsam özür dilerim," içinde tuttuklarını bilmediği bir nefes vererek hafif yürekli bir şekilde güldü.
"Endişelenme, aşkım, her zaman ve her yerde konuşmak için buradayım," diye güvence veriyor Tom, eli hâlâ rahatlık ve sevgiyle başının arkasını okşuyor. "Neden şimdi bana biraz anlatmıyorsun, hm?" göğsüne yaslandığını hissettiğimde gülüyor. "Çok yorgunum," diye tekrarlıyorsun, "patronum sadece insanların yapmak istemediği her şeyi üstüme yığıyor ve bazen artık çalışmak için yeterli gücümün kalmadığını hissediyorum."
"Neden hafta sonu izin alıp o sahile gitmiyoruz?" Tom teklif ediyor, gözleri kapalı ama gülümsemesi hâlâ belli. "Bence bu aklından çıkacak ve seni bir mayoyla görebileceğim," diye ekliyor, sinsi bir sırıtarak sana küçük bir kahkaha attırdı.
"Bunu seversin, değil mi?" Kıkırdıyorsun, Tom sana biraz alay ederek rahatlatırken endişen bir şekilde ortadan kalktı.
Tom, yorgun nefesinle çiftleşen uykulu bir iç çekiyor ve küçük bir uykuya dalarken fısıldıyor , "aşkım," yavaşça başını sallayıp gözlerini kapatmanı sağlıyor.
✨ Nox
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Bölüm nasıldı
İstekler açık
Sonraki bölüm fragmanı: 🧑🏻🦰🃏😉💋
Tom'u 10 üzerinden kaç seviyorsunuz Edit: belki aşk iksiri sonucu doğmasaydı daha çok severdim ama üzülüyorum onun adına. 5/10
