Uyarı: Angst, Binanız Gryffindor ve Regina'nın kuzenisiniz.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
• James Potter
Hogwarts'ta, Stark soyadının bir anlamı vardı. İyi notlar ve güçlü bir kişilik anlamına geliyordu. Parlayan bir kaymakam rozeti ve ksks ustalığı anlamına geliyordu. Bu güzellik ve sofistike bir engebeli hava anlamına geliyordu. Regina Stark her gün kalenin içinden yürüdü, başını yüksek tuttu ve güzel akan bukleleri dağınık bir örgüye bağladı. Onu gerçekten seven arkadaşlar tarafından kuşatıldı ve onu sonsuz bir talip listesi izledi. Ve soyadını paylaşmasına rağmen, bunların hiçbiri sana uymadı, ama olmadığın her şeyin ağırlığı hala omuzlarında bir yüktü.
Regina Stark senin büyük kuzenindi, babası babanın kardeşiydi. Regina'dan bir yıl sonra Hogwarts'a geldin, Gryffindor ortak salonuna yaklaşırken onun eline yapışmıştın. Sen, on bir yaşında, çizmelerinde titrerken, Regina seni rahat bir şekilde büyük salona götürdü ve seni arkadaşlarıyla tanıştırdı daha sonra kendi binasına gitti.
Okula yumuşak bir geçiş yapmak için elinden gelenin en iyisini yaptın, ancak profesörlerin soyadını öğrenmesi zordu. Regina beklentilerini inanılmaz derecede yükseltti, bu yüzden büyü yapmak ve iksirleri karıştırmak için mücadele ederken, profesörlerin senin tarafından inanılmaz bir şekilde hayal kırıklığına uğradığını hissetti.Onun hayatı gibi yaşayamadın.
Yıllar geçtikçe, okul performansın ortalama kaldı ve öğretmenlerinden ve sınıf arkadaşlarından kötü sözler aldın. Hiçbir zaman kendi kişiliğin olarak görülmedin, sadece Regina'nın bir uzantısı olarak. Sen her zaman onun için ikinci oldun.
Ve tüm bunlar seni rahatsız ederken, fikirleri canını acıtan tek bir kişi vardı. Slughorn'un sınıfındaki performansınla ilgili yorumlarını silebilir ve ev arkadaşının karşılaştırmalarını görmezden gelebilirsin, ancak James Potter'ın kuzenine nasıl baktığını asla hazmedemdin.
Regina'ya sanki Ay'ı şekillendirmiş ve gökyüzüne yerleştirmiş gibi baktı ve güneşi ateşleyen ateşi yakmış gibi. Sen kenarda otururken kayıp bir köpek yavrusu gibi onu takip etti ve onu tekrar tekrar reddetmesini izledi. Sana öyle bakması için can atıyordun, ama hiç bakmadı. Sana sadece bir arkadaş olarak baktı.
Sen ve James yıllardır arkadaştınız. Regina'ya yaklaşmak için başlangıçta seninle arkadaş olmuştu ama kendini kısa sürede kişiliğinden hoşlanırken buldu. Dostluk arttı ve kuzenine daha derin aşık olmaya devam ederken, ona daha derin aşık oldun.
Onunla ilgili her şey ona aşık olmana neden oldu: derin ela Gözleri ve kötü ama nazik gülümsemesi. Büyük salona yürürken omzunun üzerinden bir kol atması ve quidditch cüppelerine nasıl baktığı. Onunla ilgili her şey aşık olmayı kolaylaştırdı. Ama kuzeninin aksine, sevilmiyor gibiydin.
