7

910 66 8
                                    

Uyandığımda Benjamin başımda dikiliyordu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.



Uyandığımda Benjamin başımda dikiliyordu.

Kaşlarımı çattım. "Siktir git."

Kollarını bağladı. "Ağlamanı dinlemekten daha önemli işlerim vardı ama mükemmel bir insan olduğumdan ötürü komaya girmediğinden emin olmak için yanında kaldım."

Dönüp yüzümü yastığa gömdüm. O anda gözlerim yanmaya başladı. Chris... benden sadece intikam alıyordu. İntikam için bana yaklaşmıştı. Beni sevmiyordu.

"Ağlamadan önce şunu söyleyeyim, Chris'in neden mal gibi davrandığını anladım." Dönüp ona bakarken yatağın karşısındaki koltuğa oturdu. "Beni rakip olarak görüyor."

"Biliyorum." Diye homurdandım ve ağlamak için önüme dönmek istedim ama beni durdurdu.

"Çünkü benim gibi düşünüyorsun." Diye açıkladı. Dirseklerini dizlerine yasladı. "Çünkü biz aynıyız Anna. Chris bunu fark etti ve kendince misilleme yapıyor. Sen nasıl tek sözünle Caroline'ı aradan çektiysen, o da beni çekmek istiyor ama bizim gibi olmadığı için zorlanıyor. Bunu yine eskisi gibi olmanız için mi yoksa seni yatağa atmak için mi istiyor bilemeyeceğim. Ama gövde gösterisi yapıp beni korkutmaya çalışıyor."

İç çektim ve başımı salladım bıkkınca. Haklıydı.

"Peki söyle, Benjamin Barnes korkuyor mu?" Tek kaşını kaldırdı.

Başımı iki yana salladım. "Şeytan seni görünce yerlere kadar eğiliyor Ben."

Gülümsedi. "Aynen öyle." Ayağa kalktı ve yavaşça bana gelip elini uzattı. "Bugün çok güzel olmanı istiyorum. Evans'ı öyle bir kudurtacağız ki, Jules Payot bile onu dizginleyemeyecek."

İrade Terbiyesi adlı kitabın yazarına yaptığı ithafı anladım ve başımı salladım. "Peki," dedim ve elini yakalayıp ayağa kalktım. Şort tişört ikilisiyle karşısında dikildim. "Nasıl bir şey giyeyim?"

"Siyah." Dedi. Ben dişlerimi fırçalamaya giderken devam etti. "Saten."

"Çok yaratıcı."

"Siyah ve saten seni resmen parlatıyor." Diye açıkladı. Yarım saat sonra giyinmiş ve bir şeyler atıştırmış halde evden çıkmıştık.

Arabama bindiğim anda dank etti. "Dünden sonra seninle okula gitmem pek çok dedikodu doğuracak. Bu yüzden yanımda kaldın değil mi?"

"Ve uyuyuşunu izlemek için." Ona dehşetle baktığımda güldü. "Şaka yapıyorum. Evet o yüzden. Seni parlar halde, benim yanımda görünce, hele dün geceden sonra bir hayli sinirlenecek. Sadece birkaç ufak şey bile onu çileden çıkartmaya yetecek."

Arabayı çıkartıp okula sürerken kaşlarımı çattım. "Kendimi babacık sorunları olan liseli ergenler gibi hissediyorum. Amaçsız ve çocuk."

Kahkaha attı. "İkisi de değilsin Anna. Aşk, pek çok kişinin istese de sahip olamadığı bir motivasyon."

shot | chris evansHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin