İsim bulamadım ;-;

722 55 56
                                    


(En son olayları unutanlar için hatırlatma: Bakugou'yu kaçırmışlardı ve Deku ile Todoroki onu kurtarmak için gelmişti. Bizim kızda onların kaçmasına izin vermişti.)


POV: Tsukiko

Evet, Shigaraki'yi kaçmaları konusunda kandırabilmiştim ama Dabi inanmamıştı ve bana ikide bir bakıyordu. Şimdide yine beni kenara sıkıştırmıştı. Aslında kaçabilirdim ama ne diyeceğini dinlemek istiyorum.

"Onların kaçmasına izin verdin dimi?"

Tek anlayan kişi o olmuştu. Dabi bu kadar zeki miydi? Çok inandırıcı bir açıklama yapmıştım. Ben bile karşımda olsam bana hemen inanırdım. Peki, o niye inanmamıştı? 

"Seni böyle düşündüren şey ne?" 

diye sordum çünkü gerçekten merak ediyordum. Gözlerimin içine uzun bir zaman baktı ve sessizce durdu. Ne yapmaya çalışıyordu? Gerçekten güzel gözleri vardı- Agh yine yaptım! Gözlerinin hep içine doğru baktığımda değişik oluyordum. Gerçekten ondan hoşlanıyorsam bu iyi bir şey değildi. Sonuçta daha önceden de söylemiştim. Hayatımız ilişki yaşayamayacağımız kadar boktandı bence. Uzun bir süre daha sessiz kalmıştık. Sonrada sonunda soruma cevap vermişti.

"Hayatım da senin kadar güçlü biri görmedim. O veletlere yenilmen imkansız ve Shoto'nun kaçması mantıklı değil. İmkanlar gereği onu çok tanımasamda öyle bir şey yapmayacağını bilirim o veletler gereksiz bir şekilde cesur. Öbür şeyler de acayip iyi uydurulmuş yalanlardı. Açıkçası seni o kadar tanımasam ve Shoto kardeşim olmasa inanırdım ama bunlardan dolayı inanmadım. Beni kandıramazsın küçük fare."

Dabi aslında zekiymiş. Benim çok güçlü olduğumu bilmesi ve öyle düşünmeside hoşuma gitmişti. Etkilendim doğrusu. 

"Vay be. Bizim Tsukiko birinden etkilendi." 

Evet, sanırım öyle oldu iç ses. Nedensizce bir anda vücudumun her yerinin yandığını hissetmiştim. Neydi bu? Bir Hoşlantı mı? Yoksa aşk mı? Aynı şey değil mi zaten demeyin arasında kocaman bir fark var. Hoşlantı bir çiçeği koparıp beğenmek gibidir ama aşk bir çiçeği saksıda sulamak gibidir. İkiside aynı şey gibi olsalarda aslında çok farklıdır. 

İlk kere birine ilgilendiğimden hangisi olduğunu pek bilmiyordum. Yada sadece arzularımı gidermek de istiyor olabilirim. İnsanların böyle dürtüleri vardır sonuçta. Gerçi hangisi olursa olsun şu an yanıyordum. Ateş basmıştı. Kendisi bide beni duvara sıkıştırmasından dolayı daha da yanıyordum. Işınlanıp uzaklaşabilirdim ama nedensizcede istemiyordum. Onca yıl duygusuz bir şekilde hayatımı sürdürdüm ama bu aralar her şey daha renkliydi. Bir anda olmasından dolayı ne yapacağımı bilmiyordum. Ona sarılmak istiyordum ama ilişki yaşamamız gerçekten saçma olmaz mıydı? Hayır, olmazdı. Zaten hayatımız boktan demiştim dimi? Daha ne kadar boktan olabilir?! Yıllarca yalnızdım. Hayatım boyunca birine sarıldığımı hatırlamıyorum. Şimdi yapsam ne olucak ki? En kötü ne olabilir ki?

Yavaşça ona yaklaştım ve ona iki kolumuda açtım. Sım sıkı tuttum onu. Sanki yıllarca onu beklemişim gibi. Sanki onun içinde kaybolmak istermiş gibi. Sanki yıllarca sarılmaya muhtaçmışım gibi. Ama bilmiyorum ki, neden öyle sarıldım. Neden bu kadar içten sarıldım?

Kafamı onun omzuna koydum ve sanki ilk kere ait olduğum yerde gidiydim. Oda bana bir kaç saniye sonra hafifçe sarılmıştı. Sarılışı çok nazikçeydi. İncitmek istemiyor gibiydi. İncinmeyeceğimi bildiği halde öyle davranması garipti. Bir yandan da kokusunu içime çekmiştim. Kendisi deodorant kokuyordu. Sanırım çokça sıkmasının sebebi vücudundaki çürüklerin kokusunun çok alınmamasını istemesinden kaynaklanıyordu. Gerçi çok umrumda değildi. Güvende hissediyordum. İlkokulda ki çocuklar gibiydik. Ona sarılmayı bırakmadan kafamı yukarı kaldırıp ona baktım. Oda bana bakıyordu. Eşsiz gözleri ile bakıyordu. Bilmediğim dürtülerim ile yavaşça ona uzantım ve onun dudaklarına bir öpücük kondurdum. Sonrada geri çekilip tekrar onun gözlerine baktım. Yine onu öpmek istiyordum. Kendisi pek tepki vermiyordu ve konuşmuyordu. Sadece benim ne yapacağımı merak ediyormuş gibiydi. Yavaşça kollarımı onun boynuna doladım ve yine dudağımı onun dudağına bastırdım. Bu sefer küçük bir öpücük olmayacaktı. Oda bana karşılık veriyordu. Tutkulu bir şekilde öpüşüyorduk. Daha önceden bir sürü kere öpüşmüştüm ama bu farklıydı. Çok içten öpüyordum ilk kere. Daha önceden böyle bir şey hissetmemiştim. Bundan emindim. Başım dönüyordu. Kendimi kaybediyordum. Komik değil mi? Ne ara böyle oldum? Gerçekten çok merak ediyordum.


(Umarım beğenmişsinizdir. Duygusal şeyler yazmak istedim. Güzeldir inş. Hadi öptüm sizi aşkolar ♥~('▽^人))

Dabi x OCHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin