(Bölüm yazdım inanabiliyor musunuz✨hadi şimdi okuyun bari de bölüm ziyan olmasın :D)
Onları uzun bir süredir izliyordum ve sonunda Bakugo'u veleti burda olduğumu onlara söylemişti. Söyler söylemez saçının yarısı beyaz ve kırmızı olan çocuk bana saldıracaktı ki Shigaraki'nin öldürmekle takıntılı olduğu yeşilli onu durdurmuştu. Bana umut dolu gözlerle bakarak konuşmaya başlamıştı.
"Neden bunları yapıyorsun? Kötü olmak zorunda değilsin!"
Çok klasik bir sözdü ama sözlerinde kesinlikle bir yalan ve bir kötü amaç yoktu ama bu söylediklerinin doğru olduğu anlamına gelmiyordu.
"Öncelikle velet, ben kötü değilim. Kimse değil! Yada kimse iyide değil. Bunlar sadece insanların kendi çapında uydurduğu şeyler. Yani kısacası kapa çeneni velet. Size bişe yapmayacağım. Sadece gidin. Zaten Bakugou'yu çözdünüz. Şimdi fikrimi değiştirmeden kayboldun."
Yüzünde ki ifade ile söylediklerime anlam veremediği anlaşılıyor. Hiç biri kaçmaya da çalışmıyordu. Beni yenebileceklerini düşünmeleri komikti. Bakugou çabucak patlamaları ile arkama doğru gelmiş ve bana doğru bir patlama göndermişti. Anında başka bir tarafa ışınlanlanmıştım. Bunu gördüğünde baya sinirlenmişe benziyordu. Ne yani direk orda durup beni patlatmasını mı beklemem lazımdı? Tam geri konuşacaktım ki saçının yarısı beyaz ve kırmızı olan çocuk bana kocaman bir buz kütlesi atmıştı. Şanslıyım ki fark edip zamanında ışınlanabilmiştim. Işınlanır ışınlanmaz bu seferde bu tarafa ateş gücü ile saldırıyordu. Kullandığı teknik nedense bana tanıdık gelmişti. Ah, şimdi aklıma geldi. Todoroki Shoto. Dabi de yani gerçek ismi ile Toya da (Touya yada yani çok fark etmiyor) Todoroki ailesindendi. Aile demek ne kadar da çok doğru olmasada mantıksal olarak öyleydi. Parçalara ayrılan bir aile... Birinin bana arkamdan çok sert bir şekilde vurması ile gerçekliğe geri dönmüştüm. Vuruşu ile karşı tarafa doğru savrulmuştum ama bacaklarım ile düşmemi engellemiştim. Yeşil saçlının vuruşu neydi öyle? O bir velete göre fazla güçlüydü! İlk kere böyle biri görmüştüm. Sanki All Might'ın kopyasıydı. Hayır, değildi. O All Might'tan daha iyiydi. One for all gerçekten güçlüydü demek. Zaten belliydi. All for one'ın o kadar güçlü olmadığı. Benim özgünlüğüm aslında All for one ama kopyası. Babam All for one ile çalışırdı. O sırada ona bu özgünlüğün kopyasını vermişlerdi. Sanırım en güçlü olamayacağım. Belliydi zaten. All Might illa One for all'u birine aktarıcaktı. Nasıl mı yeşil saçlının o kişi olduğunu anladım? Zaten çok ortadaydı. Daha önceden U.A.'i çok araştırmıştım ve All Might gerçekten onla çok ilgileniyordu. Orada olan casuslardan da yeşil saçlının birden bir özgünlüğü daha çıktığını söylemişti. Bu kesinlikle onun All for one taşıyıcısı olduğunu nerdeyse kanıtlıyordu. Neyse ya boşver. Hiç uğraşmayacağım ve geri çekileceğim. Zaten az zamanım kalmıştı. Bu kargaşayı Shigaraki'ler duymasınlar ve bizim sığınak hasar almasın diye bir koruma kalkanı gibi bir şey ile kaplamıştım. Yakında yok olucaktı. Hızlı olmalıydım.
"Bakın, gitmenizi öneririm. Gitmezseniz bu sizi daha çok tehlikeye sokar. Öbürleri geldiğinde bu sefer üçünüzüde kaçırırız. Yeşil saçlı, seni belki tutsak edemeyiz ama arkadaşlarını kesin ederiz. Onlara değer veriyorsun dimi? Gidin. Son kere söylüyorum."
Üçünün de yüz ifadesinden her şey belliydi. Bakugou ile Todoroki söylediklerimi umursamamış olucak ki yine saldırmaya çalışmışlardı. Kendim bu tür durumlarda kullandığım özgünlüğü kullanmıştım. Onlar ile göz temasını kurup bayıltmıştım. Yeşil saçlı beklemiyor olucak ki şaşırmıştı. Sonrasında ise göz temasını kurup onları bayıltığımı anladığından gözlerini kapatmıştı. Zekiceydi ama zaten onu bayıltmayacaktım.
"Bak yeşil saçlı, arkadaşlarını götür ve uzaklaş burdan. Yoksa seni öldürürüm. Onlarıda alıp gitmen hepimiz için daha iyi olur."
"Öldürürüm diyip duruyorsun. Öldür o zaman!"
Hadi ama çocuk gerçekten kaşınıyorsun. Ben şerefsiz biriyim ama o kadar değil.
"Veletleri öldürmeyi sevmem ve bende bir zamanlar kahraman olmak istiyordum ama olamadım. Sizde olmak istiyorsunuz. Hemde çok. Sizi öldürürsem yazık olur. Şimdi. cevabını aldın mı? Eğer daha fazla kaşınırsan bana sevmediğim bir şeyi yaptırmış olursun."
Kafası aşağıya doğru bakıyordu. Üzgün gibiydi. Kendince sebepleri vardır zaten. Bu beni ilgilendirmez. Kendisi yavaşça iki arkadaşınıda sırtına aldı ve tek zıplayışta gözden kayboldu. Sonunda bütün kargaşa bitmişti. Sıra oyunculukta ve Shigaraki'yi kaçtıkları konusunda onları kandıracağım senaryoya gelmişti. Zahmetli işlerden nefret ediyorum!
(Evet, biraz sıkıcı bir bölümdü ama atıp kaçıcam. Hadi see you kendinize iyi bakın ^^)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dabi x OC
AksiyonBaş karakterimizin birden ortaya çıkması ve 1. Kahraman Endeavor'u yenmesi ile başlar. Ortalığı karıştıran bu haraket bütün villain'lar ona teklif sunmaya başlar ama o sadece bir tanesini kabul eder. (Bu hikaye Dabi x OC hikayesidir. İçinde smut içe...