BÖLÜM 1 : VAHİY

57 8 0
                                    


  İnsanlık  ilk yerleştiği kıyılarda   tüm bir kasaba kurmuştu. Oah'ın da yardımıyla  zanaatlar konusunda kendilerini geliştirmişti. Balıkçılık ve   toplayıcılık sayesinde  nüfus yavaş yavaş artıyordu. Oah'ın iletişime geçtiği ilk insan olan Volan'ı lider seçtiler. Böylelikle  uzun yıllar  bir kabilee  gibi yaşadılar Oah'ın en sevdikleri olarak.

  Volan'ın yaşlanmasıyla  liderliğin kime geçeceği  konusu iyice  konuşulmaya başlamıştı. Liderin iki oğlu vardı. Bunlardan ufak olanın adı Voldi'ydi. Voldi hırslı ve yönetme arzusuyla doluydu fakat  fiziksel olarak çelimsizdi. Zekiydi, halkın  çeşitli sorunlarına  pratik çözümler üretebiliyordu fakat böbürlenmeyi de bir o kadar severdi. Bu yüzden halkın sevgisini  taktirini kazanamıyordu. Abisini her ne kadar sevse de, halkın da  abisini çok sevdiğinin farkındaydı. Abisini sevmesine rağmen o kıskanmaktan da bir o kadar nefret ediyordu. Gölgesinde kaldığı  her durumda  biraz daha nefret etti abisinden. 

  Büyük oğlanın adı ise Dan'dı. Dan  avcılık ve toplayıcılıkla ilgileniyordu. Halkın her türlü tehdite karşı cesurca koruyan bir savaşcıydı. Hayatı ve yaşamayı sever, fırsat buldukça toplumdan uzaklaşıp doğayı incelemek için uzun yolculuklara çıkardı.  Oah'a ve yarattıklarına  saygı ve merak doluydu. Bir gün  doğada gezintiye çıktığı bir sırada bir  ses duydu.  

Gizemli ses : ''DAN'' dedi ton bir sesle.

DAN :  ''Kimsin kendini  göster ! '' diye bağırdı. tedirgin olmuştu. Konuşan kişinin sesini bir trol'e benzetmişti. Troller  insanlara toplayıcılık turları sırasınca  defalarca saldırmış ve topladıkları mallarını yağmalamıştı. 

Gizemli ses : ''Ben sana  şekil  veren, şuan düşündüğün fikirleri düşünmeni sağlayan,  seni ve kavmini kollayan ve gözeten'' dedi  tok ve gür bir sesle. Ses o kadar hiddetliydi ki, normal şartlar  altında  ormanın o bölgesindeki  hiç bir canlı bu sesin şiddeti karşısında  orada kalmaya devam etmek istemezdi. 

DAN : ''Beni kandırmaya çalışan bir trol'sen ya nereden bileceğim Oah olduğunu?'' diye sordu.  Sorduğu anda parlak bir ışık önünde belirdi. Gözünü kamaştırıyordu ve o anda babasından duyduğu  hikayelerle karşılaştırıp Oah olduğuna inandı bu gördüğü  ışığın. ve devam etti. 

DAN : '' Yüce  Oah,   yaratırımız, kollayıcımız. En yüce akıl.  Size nasıl  hizmet edebilirim?''

Oah : '' Seni seçtim'' dedi biraz daha duraksayıp '' Babandan sonra insanların kaderine  sen karar vereceksin'' dedi ve bir anda ortadan kayboldu. 

Dan böyle bir şey beklemiyordu. Olayın şoku ile bir süre olduğu yerden kımıldıyamadı. Böyle bir hırsı yoktu ama yine de  seçilmişti.  İlk iş şehre  döndüğünde babası ve ışık rahibini çağırdı ve olanları  anlattı.  Babası  ve rahip mutlu bir şekilde olanları  dinledi. 

Volan : '' Ölüpte ışığa geri döndüğüm  zaman insanlık   sana  emanet olacak oğlum'' dedi.  Oğulları  arasında  liderliğe uygun gördüğü isim ''Dan''dı. Oah'în da bunu tastikleğini duyunca  daha da emin oldu ne kadar doğru bir karar verdiğine.  

Dan : '' Biliyorsun ki baba  bu büyük bir sorumluluk ve ben  bu sorumluluğa hazır olup olmadığımı bile bilmiyorum.  Oah eğer beni  layık gördüyse bundan sonra  daha çok çalışıp çabalayarak bu  karara layık olmaya çalışacağım''' dedi.  Artık  kendini liderliğe hazırlaması gerektiğini biliyordu ve  o saniyeden sonra   kendini  topluma daha fazla adamaya ant içti. 

Rahip : '' Oah konuştu. Yücü yaratıcımız  saf ışığın kaynağı o  bizim hakkımızda bir şeye karar verdiyse, süphesiz ki sen  bizi hakkıyla yöneteceksin demektir'' dedi.   Hayattaki en büyük isteği Oah'ın saf ışığını   kendi gözleriyle görmek olan bu adam ''Dan'' hayranlıkla bakıyordu. 

  Akşam olduğunda Volan  tüm  insanları  kasabanın meydanında topladı. Dan'ı  ve rahibi de yanına çağırarak konuşmaya başladı. 

 '' Yüce yaratıcımız, kılavuzumuz  bu sabah bizimle iletişime geçti. Hepimiz artık yaşlandığımın farkında, artık eskisi gibi değilim.  Bir çok işe yetişmek artık  benim için de zor oluyor ve Biliyorum ki ömrümün sonralarına artık geliyorum. Oah'ın bana  verdiği  yaşam nefesini ona geri iade etmeme çok az bir zaman kaldı.  Sabah ormanda büyük oğlum  Dan'a  görüntü yüce Oah ve benden sonraki kalibemizin lideri olarak onu tayin etti. Artık Oah  büyük oğlum Dan üzerinden bizi  koruyup kollayacak'' dedi. Kalabalığın gözünden mutluğu okunuyordur. 

Kalabalığın içinden  bir ses : '' Bu doğru mu Dan'' diye bağırdı.  sinirli bir şekilde. 

Dan : ''doğru, Oah doğada uzun bir yürüyüşe çıktığım bir anda bana göründü ve  kararını benimle paylaştı'' dedi.  Soruyu soranı herkes merak ediyordu. Fakat  kendini belli etmedi. 

  Sabaha  kadar kutlamalar yapıldı.Kalibedeki herkes mutluydu.  özel günler için saklanan meyve ve balıklar çıkartıldı.  sabaha kadar eğlenildi.  Herkesin ilgisine  mahsar olan 'Dan'ın gözü birisini arıyordu ama gözememişti. Kardeşi Voldi onu ne tebrik etmişti ne de ortalıkta gözüküyordu. Annesine seslenerek;

Dan : '' anne Volyi'yi gördün mü ;?'' 

Yoan : '' En son gördüğümde sahile doğru gidiyordu'' dedi. 

  Dan o an kardeşinin bu duruma  sevinmediğini  anlamıştı. Kalabalıktan uzaklaşıp kardeşinin  yanına gitmek istedi ama kalabalık ona izin vermedi...




AZGARATH  İLK GÜNAHHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin