Voldi nihayet yaralarını sarıp kendine geldiğinde, babasının ölümünden bir hafta geçti. Dan bu sırada bol bol ziyaret etti kardeşini. Voldi her konuşmasında bir abiyle değil, bir lider ile konuşuyordu. Saygıda kusur etmiyordu. Dan son gelişinde önemli bir fikri kendiyle paylaştı.
Dan : '' Kardeşim babamı kaybedişimizi, senin beni korumak için atılışını unutamıyorum. Sana ne kadar teşekkür etsem az. Biliyorum bana karşı içinin soğumadığı hala bir çok şey var ama canını canım için hiçe saymana bu engel olmadı. Halk bana lider dese dahi senin fikirlerini kendi fikrimle eşit sayacağıma karşı sana söz veriyorum'' Biraz duraksadı ve sözlerine devam etti.
Dan : '' Balıkçılık ve toplayıcılık ile karnımızı doyurduk, çocukları besledik, geliştik. Artık bir şeyin daha farkına vardık, korunmamız gereken tek şey yabani hayvanlar değil. goblinler, troller belki daha niceleri bilmediğimiz bir çok tehlike olabilir. Ben bu tehlikelere karşı hazırsız kalmama niyetindeyim. Kasabamızda sayım yaptırdım sen dinlenirken. 357 adet yetişkin erkek mevcut bunların 57 kadarını halkımızı savunmak için gece gündüz sınırlarımızda nöbet tutacak. Bu insanların başına da onları eğitmen ve hizada tutman için seni düşünüyorum. ne dersin kardeşim?''
Voldi :'' Haklı bir karar vermişsiniz Lordum. Halkıma hizmet etmek için bu görevi kabul ediyorum'' dedi net bir şekilde.
Dan : '' Abinim hala senin, baş başayken bana istediğin gibi hitap edebilirsin'' diye ekledi samimi bir şekilde.
Voldi : '' Bir lidere lider gibi seslenilmesi lazım, artık abimden çok daha fazlasısınız'' dedi.
Dan : '' Eğer böyle rahat edeceksen böyle hitap et, ama bil ki bir hiyerarşinin parçası değiliz'' Voldi bir şey söylemedi ama onaylar bir şekilde başını onayladı. Voldi artık tarihteki ilk insan ordusunun komutanıydı.
O ay demir ocağı sabah, akşam demeden çalıştı. Yüzeye yakın tüm demir, bronz madenleri sömürüldü. İlkel denilebilecek zırhlar ve idare eder derecede kılıçlar yapıldı. Artık insanlık dışarıdan gelen her türlü tepkiye karşı gücü yettiğince bir cevpa verme şansı edinmişti. Artık ufak bir goblin grubu insanlığa tehdit olmaktan uzaktı. Her geçen gün Voldi disiplin içinde orduyu eğitiyordu. 20 yaşındaydı ama olgun bir erkeğin azmi ve iradesine sahipti. Böylelikle günler geldi geçti.
Voldi'nin aklına bu süre zarfında bir fikir geldi ve bunu Dan'a iletti. Şehir git gide büyümekteydi. Buna karşılık bu nüfusu korumak için ayrılan ordu sayısı yeterli gelmiyordu. Aynı zamanda da toplumun karnını da doyurması gerekiyordu. Kış için de fazladan erzak biriktirmek lazımdı. Dan'a yaklaşan Voldi;
Voldi : '' Lordum biliyorsunuz ki şehir sürekli büyüyor buna karşılık orduya ekleyeceğimiz fazladan nüfus ayıramıyoruz. Aklımda bir fikir var eğer duymak isterseniz''
Dan : '' Seni dinliyorum kardeşim '' dedi sakin bir ses tonu ile.
Voldi : '' Eğer şehrin etrafını tahtadan barikatlar ile kapatırsak böylelikle daha fazla insan gücüne gerek duymadan şehri daha kolay savunabilirim'' dedi.
Dan : '' Yerinde bir düşünce uygulamaya geçmek için on marangozdan beşini sana tahsis ediyorum. Böylelikle yeni ev yapımları aksamadan ikisini de zaman içerisinde bitiririz'' dedi.
Voldi : '' Ama lordum bu süreci baya uzatır, bu süre zarfında da olası tehlikelere karşı halen savunmasız olacağız'' dedi ilk defa abisinin kararını sorgulamıştı. Abisinin verdiği sözü de hatırlayarak.
Dan '' Şehirde evlenmiş ama evi olmayan kırk adet çift var. Bunların başını sokacağı bir eve ihtiyacı var'' diyerek tersledi Voldi'yi.
Voldi '' Evleri yerine mezara girme ihtimalleri varken, ben olsam mezarı eve tercih etmezdim'' dedi ve lider olduğundan beri ilk defa abisine karşı küstahlaştı. İçinde bir yerlerde yanan ateşi elinden geldiği kadar bastırıyordu ama dayanamamıştı işte.
Dan '' Herkesin ortak çıkarlarını gözetmek zorundayım. Biraz daha iğneleyici konuşursan tüm agaçları tek başına kesmek zorunda kalacaksın'' dedi ve uzaklaştı. Voldi abisinin verdiği sözde durmayacağını tahmin edebiliyordu. Güç tutkusunu eleştiren abisinin gözündeki güç hırsını görmüştü. O an babasının öldüğü gün onlara anlattıkları geldi aklına. Biraz da olsa babasına hak verdi...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AZGARATH İLK GÜNAH
FantasySerimizin ilk hikayesi. Basit bir mitoloji yazdıktan sonra nihayet roman versiyonuna geçebildim. okuduysanız lütfen bir yorumda bulunun ki hikayeyi düzeltme fırsatım olsun. Kafamdakileri hızlıca geçirmek için noktalamayı önemsemeden yazacağım. K...