Yaza yaklaşılmak üzereydi. Düğün hazırlıkları iyice hızlanmıştı. Şehrin her tarafı çiçeklerle süslenmişti. Şehir artık bu büyük düğün merasimi için hazırdı. Üç gün sonra iki kardeş de evlenecekti. Doğrusu Voldi bunu fazlasıyla önemsiyordu. Annesinin son isteği iki çocuğunun da evlenmesiydi. Bir yandan da yeni ordusunun talimlerle iyice gelişmişti. Trollerle yapılan çatışmadan sonra hepsinin bir tanıdığı ölmüştü. Herkesin ölmesini önleyen bu kahramanın yanında ondan bir şey öğrenmekten herkes çok memnundu. Başta ağır antremanlar yüzünden eve baygın döndükleri oluyordu ama zamanla tempoya ayak uydurdular ve artık eskisinden çok daha güçlüydüler.
Dea ve Diana'da bir yandan düğüne hazırlanıyordu. Artık zaman azalmıştı ve telaş her yeri sarmıştı. Genel olarak Dan'ı da Voldi'yi de halk önünde olan kişilikler oldukları için tanıyorlardı ama yüz yüze konuşma fırsatı hiç bulmamışlardı. Yine de bu iki kardeş birbiriyle çok iyi anlaşıyordu. Yine iki kardeş ile evlenmekten mutluydular. Böylelikle birbirlerine her zaman yakın olacaklardı.
Voldi uzun süren küslükten sonra düğünden önceki gün abisinin yanına gitti. Beraber yemek yemek istemişti abisinden. Abisi Bunu memnuniyetle kabul etti.
Voldi : '' Abi, uzun süredir aramıza kara bulutlar girdi ama yarın annemizin sözünü tuttuğumuz gün. Herkesin illa hataları olmuştur ama bunları iki günlüğüne sünger çektim.Beraber yiyelim içelim, eğlenelim sanki bir daha hiç eğlenemeyecekmiş gibi''
Dan : '' Abi sözünü senden duymayalı ne kadar da uzun zaman geçmiş kardeşim. Ne kadar aramızda sorunlar olsa da, benim ya da senin hataların olsa da, kardeşim olduğun gerçeğini aklımdan hiç silmedim'' dedi.
Dan bu sözleri duyduğuna çok sevinmişti. Kardeşini gerçekten de çok özlemişti. Beraber içtiler, yediler, eski günlerden bahsettiler. İki kardeşte uzun süre sonra ilk defa bu kadar eğlenmişti. Gecenin geç saatine kadar sohbet ettiler. İkisi de uyumak istemiyordu ama uyumaları lazımdı. İkisine ufak çocukluklarındaki gibi şen şakrak bir şekilde şakalaşarak uyudular.
Sabah olduğunda terzi ve yamağı damatlıklarını getirmiş ve kapıya vuruyordu. Terzinin kapıyı çalışıyla birlikte Dan uyandı. Dan'ın ayak sesleri de Voldi'yi uyandırmıştı. Dan kapıyı açtı ve;
Dan : '' Sabahın köründe bizden ne istiyorsun be adam!'' dedi kim olduğunu ve neden geldiğini uyku sersemliği ve güneşin yüzüne vurması nedeniyle anlayamamıştı.
Terzi : '' Efendim damatlıklarınızı getirdik, Merasime çok az bir zaman var, acele etmemiz lazım''
Dan : '' Voldi, O kadar çok içmişiz ki bana kalsa sadece bir saat uyduğuma yemin edebilirim'' dedi gülümseyerek.
Voldi '' Sadece bir saatten fazla horlama seslerini dinledim, Yani ben de bir saatten fazla uyuduğuna yemin edebilirim'' dedi o da gülümsüyordu.
Terzinin yardımıyla damatlıklarını giymişlerdi.Çok yakışıklı gözüküyorlardı. Evlerinden dışarıya gülerek ve şakalaşarak çıkmışlardı. Buna Zagra hem şaşırmış hem de biraz bozulmuştu. İki kardeşin barışması hiç ama hiç işine gelmiyordu. Dan'ı kuklası yapmaya bu kadar yaklaşmışken olmaması gereken bir şey oluyor gibiydi. Somurtmaktan daha fazlasını şuan için yapamazdı ve söze girdi.
Zagra : '' Siz iki kardeşin barıştığı görmek ne kadar da güzel'' dedi yüzündeki yapmacık bir gülümseme ile.
Voldi '' Ne kadar mutlu olduğunu yüzünden anlayabiliyorum Peder'' dedi hafif iğneliyici bir tonuyla. Zagra bu ses tonunu fark etti ama tepkisiz kaldı.
Zagra : '' Hazırsanız merasimi bir an önce başlatalım'' dedi. Onaylar bir şekilde başını salladığında tüm çifler sırasıyla Pederin önüne toplandı. Peder Işığa ve gençlerin mutluluklarına dair dualar etti ve evliliklerini kutsadı. Duvaklar açılması emrini verdikleri anda artık tüm çiftler karı kocaydı. Merasimden sonra çiftler aksama kadar halkla birlikte eğlendi. Herkes çok mutlu gözüküyordu. Voldi annesinin sözünü tutmuştu.
Düğün bittiğinde herkes teker teker evlerine dağılıyordu.
Voldi '' Abi seninle konuşmak istediğim bir şey var'' dedi.
Dan '' Bekleyemez mi ? eşimi bekletmek istemiyorum'' dedi.
Voldi '' Bekleyebilir. Yarın erkenden babamın bizi balık tutmak için götürdüğü koyda seni bekleyeceğim, sakın unutma'' dedi ve ayrıldı.
O günün akşamı nihayet eve gittiğinde Dan kapıyı yavaşca araladı. İçeride Diana onu düğün kıyafetleri ile bekliyordu.
Diana : '' Hoş geldiniz efendim evimize'' dedi ürkek bir ceylan gibi çıkıyordu sesi.
Dan '' Hoş bulduk, gecenin karanlığında bu kadar ışık neredey çıkıyor diye düşünüyordum bende. Meğersem sarı saçlarınmış gözümü kamaştıran'' dedi. Dan Diana'nın güzelliği karşısında kendinden geçmişti. Usulca gelinliğinin askısını araladı. Gelinlik yere düşmüştü. O gece birlikte oldular. Dan için her şey yolunda gidiyordu. Hayatı boyunca en çok mutlu olduğu anın bu an olduğunu düşünerek yorgunluktan uyuyakaldı.
Sabah uyandığında sahildeki koya doğru gitti. Voldi koyda onu bekliyordu. Uzaktan Voldi'ye seslendi.
Dan : '' Hey kardeşim günaydın '' yüzü gülüyordu.
Voldi : '' Günaydın abi'' dedi ve devam etti;
Voldi : '' Abi daha ufak bir çocukken babam buraya bizi getirir ve bize hikayeler anlatırdı, hatırlıyor musun?'' diye sordu.
Dan : '' Evet hatırlıyorum, bizi yetiştirmek, hazırlamak için hikayeler anlatırdı'' dedi.
Voldi :'' Sen ise şuradaki taşları alır ve suda sektirmekle ilgilenirdin'' dedi.
Dan : '' Evet çok eğlenirdim, uzun süredir sektirmiyordum'' dedi ve eline bir taş aldı ve o taşı fırlattı. Seslice taşın sekmesini sayıyordu.
Dan : '' 1...2...3...4 .. be...hğğğhh'' beş diyememişti duyduğu acıdan Dan.
Voldi : '' İşte o gün taş sektirmeseydin belki de bugün ölmeyecektin abi'' dedi ve devam etti.
Voldi : '' Bu zamana kadar yaşamana müsade etmemin tek sebebi annemin son isteği olmasıydı. Yaşadığın müddetçe aldığın kararlar bizi felakete sürekledi buna artık izin vermeyeceğim'' dedi, abisinin kanı eline bulanırken gözü dolmuştu. Voldi yaptığı şeyden mutlu değildi ama yapmasının zorunluluk olduğuna inanıyordu.
Voldi '' Yine de güzel bir elvedayı senden esirgemek istemedim. Bu dünyadan ayrılmadan önce mutlu olmanı istedim. Bu da kardeşin abisine verdiği son hediyeydi'' dedi.
Dan Voldi'nin yüzüne iğrenerek ve acı ile baktı. Bir şeyler söyleyecek gibi oldu ama sonra vazgeçti. Kaybettiği kanın eskisiyle bayılmıştı, bir süre sonrada son nefesini verdi. Voldi abisinin o son bakışını aklından ömrü boyunca çıkaramayacaktı. O bakış bir küfürden ve ya lanetten çok daha ağırdı...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AZGARATH İLK GÜNAH
FantasíaSerimizin ilk hikayesi. Basit bir mitoloji yazdıktan sonra nihayet roman versiyonuna geçebildim. okuduysanız lütfen bir yorumda bulunun ki hikayeyi düzeltme fırsatım olsun. Kafamdakileri hızlıca geçirmek için noktalamayı önemsemeden yazacağım. K...