Voldi'nin bağırışları o gün şehrin her tarafında yankılandı. Voldi'nin bağırışlarını askerlerinin ailelerinin bağırışları izledi. Gömmek için bir ceset bile kalmamıştı ailelerin ellerinde. Kan gölüne dönen savaş alanının ortasına çöktüler. Ne kadar da hazin bir manzaraydı. Voldi'ye bakanların içi daha da kıyılıyordu. Her şeyi kendi yapabileceğinin dahi fazlasını vermişti fakat annesini ölümün elinden alamamıştı. O gün Oah'a lanetler etti Voldi. Bu kadar acı görmüştü insanlık fakat abisine tahtı vermek için ortaya çıkan tanrı bu kadar belaya izin vermişti. Bu kadar kötülüğe sessiz kalan bir tanrı iyi olamazdı Voldi'ye göre.
Voldi : '' Neredesin ey saf ışığın sahibi? Neredesin ey sözde saf iyilik? Bu kadar acı varken neredesin? Ey sana diyorum lanet olası Tanrı bozuntusunu göster kendini!! '' Voldi o gün türlü lanetler, tehditler savurdu tanrısına karşı. Rahip zagra bile karşısına çıkıp onu susturmaya cesaret edemedi. Voldi konuşmayı kestiğinde olayın üzerinden tam dört saat geçmişti. Etrafını süzmeye başladı herkes ağlamaklıydı. Gözü Dan'ı aradı ama göremedi. İyiki de görmemişti o an ki siniriyle abisini öldürebilecek kadar sinirliydi. Onu uyarmıştı, korunmaları gerekiyordu. Beş ev fazladan yapmak gibi amaç için bu kadar acıya sebep vermişti. Üstüne üstük onu uyarmıştı da. Rahibe doğru usulca kafasını çevirdi Voldi.
Voldi : '' Abim, yüce Lordumuz Dan nerede?''
Zagra : '' Sabah denizcilere yardım etmek için kayıklar ile ayrıldı Voldi. Oah için söylediğin şeyleri acına veriyorum fakat seni uyarmak zorundayım. Oah'ı kızdırmak tehlikeli şeylere sebebiyet verebilir. O bize bilinç verdi kendini sakinleştir lütfen!''
Voldi : '' Ne yapar yüce tanrımız? Yoksa bizi yok etmeleri için üzerimize bu iğrenç yaratıkları mı gönderir? '' dedi. Voldi'nin gözlerinin içindeki ateşi gören Zagra kendini durdurdu ve konuşmaya devam etmedi. Voldi hayatta kalan askerlerine doğru dönüp '' Yüce lordumuzu bulup buraya getirin'' dedi. Sonra aklına babasının merasimini kaçırması geldi aklına. '' Durun, bırakın balık tutmaya devam etsin'' dedi. Annesinin cesedini omzuna alıp ilerlemeye başladı.
Zagra '' Voldi nereye gidiyorsun?'' diye sordu. Voldi'den korkuyordu doğrusu. Sesi olabildiğince az çıktı. Voldi cevap vermeye tenezzül etmemişti. Halk'da Voldi'yi takip etmeye başladı. Ağlamalar eşliğinde uzunca süre yürüdüler. Babasının mezarına doğru ilerliyordu Voldi. Basamakları birer birer çıktı. O kadar yorgun ki basamakları çıkarken sendeliyordu. Son gücünü harcadı o basamakları çıkarken belki de. Bir kazma aldı. Ritüel yapmak isteyen Zagra'ya izin vermedi. Annesini babasının yanına gömdü. Bir süre annesiyle konuştuktan sonra annesinin mezarının başında uyuyakaldı. Akşama doğru gelindiğinde halk teker teker evinin yolunu tuttu. Mezarlıkta uyuyan Voldi'nin başında bir tek sadık askerleri kalmıştı. O gece hiç bir evde ağlama sesi susmadı. İnsanlar kayıplarının acısını çektiler.
Dan'ın balıkçı grubu akşam üzeri kıyıya yanaşmıştı. Ağlama sesleriyle karışan yağmur sesinin arasında şehrin sokaklarından yürüdüler. Bu sırada Zagra evinin önünde onu bekliyordu. Geldiğinde Dan;
Dan : '' Neler oldu burada ? '' diye sordu Zagra'nın tedirgin gözlerine baktı iyi bir şey duyma ihtimali elbette yoktu.
ZagrA : '' Beyim, siz yokken surun açık olan tarafından yaratıklar saldırdı. Daha önce açıklık alanda gördüğümüz troller, onlar bize saldırdı. Yedi adettiler. Voldi cesurca savundu topraklarımızı, şehrimizi. Üç tanesini tek başına öldürmeyi başardı. Askerlerimiz ise iki tane trol öldürdü. Buna karşılık 51 tane askerimizi kaybettik. Yaşayan troller askerlerimizin ölüsünü yemek için toplayarak götürdü'' ... Zagra bir süre bekledi diğer haber vermek için önce Dan'ın duyduklarını sindirmesini bekliyordu. Asıl kötü haberi vermemişti daha.
Dan : '' Devam et neden duraksadın'' dedi. Bir şeyleri söyleyemediğini seziyordu sanki Zagra'nın.
Zagra : Şey, efendim anneniz de o arada savaş alanındaydı gördüğü vahşete kalbi dayanmadı ve ışığa karıştı'' dedi.
Dan '' Anne... Voldi nerede? annem nerede? ''
Zagra : '' Voldi babanızın yanına gömdü annenizi, tören yapmama da müsade etmedi. Çok sinirliydi, mudahale edemedim'' dedi. Zagra , Dan'ın verdiği tepkiden o kadar korkuyordu ki dizleri titremeye başlamıştı ve devam etti '' Şuan hala orada''.
Dan sinirliydi bir o kadar da üzgündü. Böylesine bir felaketi ön görememişti. En fazla kendisine kızgındı şuan. Tamda Voldi'nin ön gördüğü gibi olmuştu her şey, yetmemiş gibi annelerini de kayıp etmişlerdi. Dan Zagra'ya tepki vermeden mezarlığın yolunu tuttu. Ayakları onu götürmek istemiyordu sanki. Olabildiği kadar yavaş ilerledi ve tüm bunların bir kabus olması için Oah'a dua etti...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AZGARATH İLK GÜNAH
FantasySerimizin ilk hikayesi. Basit bir mitoloji yazdıktan sonra nihayet roman versiyonuna geçebildim. okuduysanız lütfen bir yorumda bulunun ki hikayeyi düzeltme fırsatım olsun. Kafamdakileri hızlıca geçirmek için noktalamayı önemsemeden yazacağım. K...