Sabaha karşı herkes kendi köşesine geçmişti. Dan uzun bir yürüyüşten sonra Voldi'yi sonunda görebilmişti. Yüzyıllardır orada duran bir heykel gibi dikiliyordu. Dan önce yanına yaklaşıp bir süre bekledi onu fark edip bir tepki vermesi için. Bir tepki alamayınca;
Dan : ''Voldi seninle konuşmak için geldim'' dedi. Tedirgin bir ses hakimdi ses tonuna.
Voldi : '' Eğer konuşmak isteseydim akşam bol bol konuşacak vaktimiz olurdu. Beni rahat bırak ! '' diyerek onu tersledi.
Dan : ''Oah'ın kararını tebliğ etmekten başka bir şey yapmadım. Bu gözündeki hırs kime bana mı ? Biliyorsun ki hiç bir zaman bu tarz hırslarım olmadı senin aksine. Kararı sadece babam verse kabul etmeyeceğimi benden iyi biliyorsun'' dedi. Sinirlenmişti o da kardeşinin bu tavrına anlam veremiyordu.
Voldi : '' Sinirlendiğim kişi sen değilsin zaten, kendimi bu kadar hazırlamama rağmen beni bu göreve layık görmeyen Oah'a. Ufak bir çocukken bile hayallerimde kabileyi yönetir, korurdum. Seninle alakalı bir şey yok abi o yüzden beni rahat bırak'' diye devam etti sözlerine.
Dan : '' Oah'ın zihni, düşünceleri senin, benim anlayabileceğimden çok daha yücedir. Hayatta bazı şeyler düşünülmeden kabul görür. Tıpkı nefes almak gibi'' dedi ve arkasına üzgün bir şekilde dönerek kasabaya doğru ilerledi.
Voldi bir süre daha olduğu yerde dikildi. Varoluş amacı olarak gördüğü liderliği abisine reva gören tanrısına lanetler etti zihninde. Uzun bir süredir ağzından bir kelime bile çıkmamıştı. ayrılmadan önce tepedeki güneşe dönerek ''görüşeceğiz'' dedi ve kasabanın yolunu tuttu.
Voldi eve döndüğünde merakla bakan annesinin gözlerinin içinde umursamaz bir bakış atarak odasına çekildi. Bir süre içeriden çıkmadı. Değişik düşüncelere dalarak bekledi. neredeyse iki gündür uyumuyordu. Bu düşünceleri sert bir ses böldü.
Volan : ''Voldi buraya gel'' keskin bir sesle. Voldi hiç sorgulamadan ana salona geldi ve babasının karşısına geçti.
Volan : '' Bak oğlum, üzüldüğünün farkındayım. Her ne kadar kendini şuan önemsiz hissetsen de seni sevdiğimizi bil. Oah'ın bu kararı dünyanın sonu değil. Sen de Dan'la birlikte ırkımıza hizmet verebilirsin. O senin abin, sense onun kardeşi. Bunu hiç bir şey değiştiremez. Kanına sırt çevirme faydalı olmanın bir sürü yolu var. Toplamaya giden erkekler, dokuma yapan kadınlar, balıkçılar herkes bir bütünün parçası bir kişi eksik olsa tüm herkes bundan etkilenir. Rolünü önemseden kendini ırkınla bir bütün olarak düşün'' dedi. Bir baba olarak bu kadar net konuşması belki bir ağır olabilirdi fakat o aynı zamanda bir liderdi. Sorumluluklarını bir bütün olarak düşününce gayet adil ve anlayışlı bir konuşmaydı.
Voldi : '' Baba ben bir çok şeyin farkındayım. Yine de bu karara sevinip kolayca kabullenmemi nasıl beklersin? Sen beni bir lider olmaya hazır bir şekilde yetiştirdin. Bunun hayaliyle büyüdüm. Bu kararı veren Oah dahi olsa kolay kabul edilecek bir şey değil benim için. Yapabileceğimin en asilcesini yaparak susmayı tercih ediyorum. Buna anlayış gösterin beni bir müddet kendim ile bırakın'' dedi. Sinirliydi, karşınındaki babası olmasa bu konuşmanın sonu kesinlikle kavga ile sonuçlanırdı.
Volan : '' Ben her şeyin farkındayım fakat görüyorum ki, senin hala farkında olmadığın bir sürü şey var. Bunları idrak edecekse bu sessizliğin, sana istediğin kadar izin bir daha kimse seni rahatsız etmeyecek'' diyerek net bir tavırla uzaklaştı...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AZGARATH İLK GÜNAH
FantasiaSerimizin ilk hikayesi. Basit bir mitoloji yazdıktan sonra nihayet roman versiyonuna geçebildim. okuduysanız lütfen bir yorumda bulunun ki hikayeyi düzeltme fırsatım olsun. Kafamdakileri hızlıca geçirmek için noktalamayı önemsemeden yazacağım. K...