2. KISIM

13K 381 17.2K
                                    


•

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Uzun yolculuğun verdiği sessizlik beni tedirgin ediyordu. Astantra Krallığı'na olan adımlarım zihnimde beliren korkuyu bastıramasa da ömrüm boyunca köle olacağımı kulaklarıma dokundurmakla gecikmemişti. Bunu yapamazdım, bu esaretten kurtulmak için tüm çabamı ortaya koymak zorundaydım.

Bunu kendim için yapmalıydım.

Zihnime uğrayan çetin savaş arasında birçok kerpiçten yapılma yerleşim alanlarından geçiyorduk. Kral Ronza'nın kızı Desina'nın bir köle ile yola çıkması herkesin ağzına malzeme olarak çoktan yerleşmişti. Önümüzde ekmek yapan, dokuma işiyle uğraşan ve evlerinin önünde kazanlarda aş pişiren kadınların işlerini bıraktıkları gibi bizlere bakmaları Desina'nın aksine beni oldukça utandırıyordu. Bu durum karşısında Desina çok rahat görünüyordu ve beni ölüme sürükleyecek şekilde güveni kendine tamdı.

Bileklerime geçirilen halatın çevresini kaplayan kırmızı yaranın acısıyla üzerinde bulunduğum atın yularını çeken muhafızın yönlendirdiği tarafa doğru sürüklenmeye devam ediyordum. Bu yolculuk hayatımda hiç düşünemediğim bir şekilde gerçekleşiyordu çünkü kulaklarıma ilişen gizemli sesi yol boyunca duymamıştım. Bu sesin bana kattığı duygular zihnimde dolanan zehirden ibaret olunca duygularım karışıyordu. Tüm hücrelerimde ahenkle dolanan ve beni çevreye alay konusu edecek şekildeydi. Sanırım işitmemden dolayı deli olduğumu düşünebilirlerdi fakat hepsi tüm gerçekliğiyle ortadaydı.

Ben bu sesin kalbimin derinliklerinden geldiğini düşünüyordum.

Tüm atların aniden kişnemeleri yüzünden telaşla duraksamak zorunda kaldık. Yanımıza yaklaşmakta olan tehlikeyi sezmişlerdi. Önümüzü kesen haydutların etrafımızı çevreleyecek kadar cesaretli olmaları şaşılacak işti çünkü Kral Ronza'nın kızıydı ve etrafımızda bizi korumakla yükümlü olan birçok muhafız bulunuyordu. "Astantra Krallığı'nın Prensesi Bayan Desina," dedi alaycı bir şekilde haydutların lideri. "Bence değerli eşyalarınızı vermenizin zamanı geldi. Özellikle boynunda parıldayan, safirden yapılma kolyeyi istiyorum."

Desina, yanındaki muhafızlara işaret ettiğinde atlarından korkusuzca indiler. Haydutların lideri amacının kolay olmayacağını zaten biliyordu ve bu yüzden, "Saldırın!" diye emir verdi. Gözlerimin önünde kılıçların çarpışma sesleri yankılanıyordu. Sesleri işiten insanların korkudan evlerine girdiklerini fark ettim. Desina, atından indiği gibi yanıma gelerek bulunduğum atın arkasına geçti ve yuları tutup savaşın ortasından kaçmak için ileriye doğru harekete geçirdi. Arkamızdan bizi takip eden haydutların seslerini işitmek zor olmadı. Atın etrafı toza dumana katmasıyla ne kadar süredir kaçmak zorunda kalmıştık bilmiyordum ama, bizi köşeye sıkıştıran başka haydutlar ile çevrelenmekle gecikmedik. "Bence kaçmanız anlamsız Bayan Desina. Ayrıca kölenizi bizden kaçırmaya çalışmanız ayrı bir sorun."

BÜYÜLÜ KILICIN ESARETİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin