Okulda ikinci günümdü. Bahçeye girdiğimde Deniz koşarak gelip sarıldı biraz şaşırmıştım ama belli etmeden bende ona sarıldım.
Bu kızda beni çeken bir şey var ama anlayamıyorum.
Beraber sınıfa çıktık. Sıraya oturup sohbet etmeye başladık.
- Ceren senin içinde bir sorun yoksa numaranı alabilir miyim?? Beraber başka zamanlarda vakit geçirmeliyiz. Dedi.
-tabi. Dedim samimiyetle. Memnun olmuş gibi güldü. Numaralarımızı birbirimize verdik. Ve hafta sonu için haberleştik. Beraber sinamaya gidecektik.***
Okul bitmişti. Eve geldiğimde annem yoktu bende bilgisayarımı elime aldım ve Deniz'i tüm hesaplarımda ekledim. Çok tatlı çok iyi biri. Onu çok sevdim. İyi anlaşacağa benziyoruz.
Annem geldiğinde yemek yedikten sonra beraber film izledik sonra da yatmak üzere odama gittim. Telefonumu elime alıp baktım ne bir mesaj ne de cevapsız arama vardı. Telefonun alarmını kontrol edip yattım.
############
Sabah uyandığımda burnuma gelen kokular beni mutfağa doğru itti. Annem muhteşem bir kahvaltı hazırlamıştı. Ve en sevdiğim şeyden yapmıştı. KREP :D. Koşarak anneme sımsıkı sarıldım. Sonra da kocaman bir öpücük kondurdum yanağına. Hemen kahvaltıya oturup yemeye başladım.
Kahvaltıdan kalktığımda ise patlamak üzere olduğumu fark ettim. Hemen yukarıya çıkıp üzerimi giyindikten sonra. Yola çıktım. Yediklerimi eritmek gerek diye düşünüp hızlı bir şekilde yürümeye başladım.
Yaklaşık 15 dakika içerisinde okula gelmiştim.
Bahçeye girince bankta tek başına oturmuş Deniz'i gördüm. Hemen yanına gidip sarıldım. Sonra yanına oturdum. Biz bu şekilde tatlı bir sohbet içerisindeyken kedi ciyaklaması gibi bir sesle bir kız bağırarak bize doğru geliyordu. Ne olduğunu anlayamadım ne söylediğini anlamaya çalışıyordum.
-çabuk kalkın ordan ! Orası bizim yerimiz ! Kimse bizim yerimize oturamaz ! Dedi. Sonra koşarak üstüme yürümeye başladı. Tabi ben Ceren dururmuyum? ASLA hiçbir zaman hiçbir kavgadan kaçmadım ve hepsinde bir kişiyi hastanelik ettim. Bu yüzden çok disiplin cezaları yedim. Bu kavgadanda asla kacmam.
Kız ciyaklayarak üstüme yürüyordu. Sonra elini kaldırıp vurucakken karnına bir yumruk geçirdim. İnleyerek geri çekildi. Sonra daha fazla sinirlendiğini anladım. Daha fazla üstüme gelmeye başladı. Sonra da saçlarımdan tuttu. Buna asla tahammül edemem. Bende onun saçlarından tuttum ve yere yatırdım. O benden daha zayıf olduğu için hemen yere düştü. Sonra bağarmaya başladım
- Bana bulaşma anladın mı? Bana asla bulaşma!! Anlamışsındır umarım sana ne olacağını ! Diye bağardığımda yine o seslerden birini duydum ' bu kız delirmiş olmalı. Elinden gelse öldürecek beni. Ben bunun hesabını sorarım ama ' diye bir ses duyduğumda onun üstünde olduğum kızdan geldiğini anladım ve üstünden kalktım. Sonra kız giderken arkasında bağardım
- nasl soracaksan sor bakalım hesabını. Dedim gülerek kız bana şaşkınlık içerisinde bakıyordu. Bende saşkındım ama karizma çizilmesin diye belli etmiyorum.
Deniz'in sende ne cevherler varmış bakışları attığını anlamıştım.
Beraber sınıfa çıktık. İki ders saati geçmişti. Tenefüsde beraber kantine indik. Deniz'le birer çay alıp boş bir masaya oturduk.
Günlük olaylardan sohbet ederken başımda biri belirdi. Erkek olduğunu parfüm kokusundan anlamıştım. Başımı kaldırdığımda ise bana sinirle ve şaşkınlıkla baktığını anladım. Sonra yine o ses duyuldu ' bizimki bu kıza mı dövülmüş? Hah! ' o sesinde bu çocuktan geldiğini anladım. Bana neler oluyor anlamaya çalışıyordum ama sırası değildi.
Ayağa kalkıp " evet kız arkadaşın bana dövüldü " dedim gülerek. Çocuğun sinirleri yumşamıştı sanki. Yüzündeki kasılma yok olmuştu. Bende ona şaşkınlıkla bakarken bir anda gülmeye başladı. Ne olduğunu anlamaya çalışıyordum. Şimdi bu çocuk neden gülüyor? Peki neden ben bu çocuğun gülüşüne bu kadar takıldım??
En önemlisi ben bu insanların düşüncelerini nasıl okuyorum? Bunu ne zamandır yapıyorum? Bu konuyu anneme ya da Deniz'e açmalımıydım? Ama şimdi bu düşünceleri bırakıp şu tatlı çocuğun derdi neymiş onu anlamam gerekiyor.
- ya senin derdin ne? Arkadaşını dövünce seni mi çağardı? Dedim alaycı bir sesle. O ise sinirli gözlerini bana çevirdi:
- sevgilimi rahat bırak. Eğer ona bir söz edersen ya da dokunursan seni tüm okulun önünde rezil ederim. Sen beni tanımıyosun küçük ama ben tanıştırırım ! Bir anda dökülmüştü sözler ağzından. Korkmadım değil ama asla boyun eğemezdim.
Tam ağzımı açıp bir şeyler söyleyecekken yine o seslerden birini duydum ' çok güzelsin ama malesef sevgilim istedi inşallah bana kızmıyosundur.' bu sesinde o çocuktan çıktığını anladım. Ve bu sesle birazda olsa yumuşamıştım ama asla bunu karşımdakine belli etmeyecektim.
Kızgın bir şekilde bakıp yanından hızla ayrıldim.
Çok sinir olmuştum. Hemen tuvalete gidip elimi yüzümü yıkadım sonra yanımda beliren Deniz'i gördüm. Bana şaşkın suratla bakyordu. Sonra konuşmaya başladı.
- sen ordan ayrıldıktan sonra o kedi sesli kız geldi ve çocuğun boynuna atladı ama cocuk hoç bir tepki vermedi sonra çocuk kıza dönerek 'çömlerden de mi dayak yemeye başladın Esra?' dedi alayla sonra kız sinirlendiğini belli ederek çocuğa çarptı geçti. Sonra cocuk arkasından gidecekken yumuşak sesli bi çocuk 'Cenk dur boşver uğraşma birazdan gelir zaten' dedi. Ben onları izlerken bana baktklarını fark ettim ve hemen yanına geldim. İşte böyle. Sen nasılsın ? " hızlı hızlı konuşmuştu.
Sinir oldum o çocuğa ama umrumda bile değil ne yaptkları. Bana bulaşmasınlar yeter.
Tuvaletten çıkıp sınıfa gittik. Öğleden sonraki dersler çabuk geçmişti. Hemen eve gidip yatmak istiyordum.
Deniz'le birlikte bahçeden çıktık. Evlerimize doğru yürümeye başladık. Sonra öğrendik ki evlerimiz cok yakınmış. Deniz bizim alt sokakta oturuyormuş. Buna çok sevindim sık sık görüşebilecektik artık :)
Bu günde böyle geçti. Yatağıma uzanmış uyumaya çalışırken gözlerimin önünde bir gülümseme oluştu ve bu gülümsemenin sahibi o çocuktu yani Cenk.
Neden ben bu çocuğun gülüşünde takılı kaldım? Neden bu çocuk bu kadar tatlı gülüyor? Peki ben neden bunları düşünüyorum?
Ben tüm bu cevapsız soruları düşünürken uykunun esiri olduğumu fark etmedim
♪♪♪♪♪♪♪♪♪♪
Multimedya Cenk :) iyi okumalar
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İMKANSIZ AŞK.
Fantasiaakıl kalp kadar yormaz bendeni derler ama kimse bilmez aklındaki kişinin çektiği acıyı sevdiğin kişiye acı çektirmek mi daha kötü yoksa sevdiğini hiç düşünememek mi? işte böyle bir maceranın içine atılan kızın yaşadıkları yazıyor bu hikayede... Se...