Multimedya Ceren'in gezmeye giderken ki hâli :PKoşarak tuvaletten çıktım. Biriyle konuşmaya ihtiyacım vardı. Deniz'e herşeyi anlatıcaktım.
Deniz'le birlikte sınıfa geçtik. Şansım varmış sınıfta kimse yok. Hemen konuya girmek istiyordum. Birinin bana yardım etmesini istiyordum.
"Deniz ben seninle bir şey konuşmak istiyorum." sesimdeki telaşı ve acıyı anlamış olucak ki "tabi canım ne zaman istersen konuşabilirsin. Ben seni hep dinlerim" dedi çok ama çok yumuşak bir sesle.
Bu kızı bu yüzden çok seviyordum. Daha iki günlük tanışmamıza rağman bana o kadar sıcak o kadar içten geliyordu ki... Ona güveniyordum. Onu seviyordum. Ve herşeyi ona anlatacaktım.
"Şey... Nasıl başlasam... Eeee... " ben böyle saçmalarken Deniz beni sabırla dinliyordu. "Aslında ben birinden hoşlanmaya başladım. Ya da ben öyle düşünüyorum. Bunu nasıl anlicam Deniz?? " sesim o kadar çaresiz çıkmıştı ki ben bile şaşırmıştım. Ama Deniz'in yüzünde öyle bir şaşkınlık görmemem daha fazla şaşırmama sebep olmuştu.
"Bak canım bana kalırsa duygularını şimdi anlayamayız. Daha çok erken. Şu okula geleli daha iki gün oldu. Ve bence bu kişi okuldan." dedi. Hemen anlamıştı. Sonra yine konuşmaya başladı.
"Bence senin hissettiğin şey aşk değil. Çünkü aşk insana kolay kolay gelmez. Senin hissettiğin şey hoşlantı ya da ilgi olabilir. Ama bence aşk demek için daha çok erken." dedi ve sıcak bir gülümseme yolladı bana.
Haklı olabilirdi. Evet haklıydı. Ve ben bi hoşlantı yüzünden kendimi üzemezdim. Bu saçma olurdu. Bende ona sıcak bir gülümseme yollayıp sıkıca sarıldım.
"İyiki yanımdasın Deniz. İyi ki benim arkadaşımsın. Teşekkür ederim. " dedim. İyi gelmişti. Hem Deniz hemde konuşması, samimiyeti ve dostluğu. Her şeyiyle çok iyi bir insandı.
Düşüncelerimin saçma olduğunu anlamıştım. Ve artık o çocuğu düşünmeyecektim. Benim önümde daha güzel bir hayat vardı. Dört yıllık lise hayatımdan sonra bir o kadar da üniversite hayatım olacaktı. Ve ben böyle saçma şeylerle uğraşarak hayatımı mahfedemezdim.
Herkes sınıfa girmeye başlamıştı. Anlaşılan zil çalmıştı. Deniz'e döndüm ve "tekrardan çok teşekkür ederim Deniz. " dedim.
"Arkadaşlar bu günler için vardır Ceren ben senin her zaman yanındayım canım. " dedi. Onu çok ama çok seviyordum.
#######
Okul çıkışında Deniz'le birlikte yürüyorduk. Birşeyler yapalım demiştik. Önce eve gidip üstümüzü değistirecektik sonra da neler yapıcağımızı kararlaştıracaktık.
Eve gelip hızla duş aldım sonra üstüme beyaz salaş bir tişörtle altına kot yüksek bel pantolonumu giymiştim. Onun altına ayakkabı olarakta siyah ayakkabılarımı takmıştım. Saçımı da doğal halinde bırakmıştım. Annemin yanına gidip izin aldıktan sonra hemen evden çıktım. Karşıdan Deniz'in geldiğini görünce adımlarımı ona doğru hızlandırdım.
Beraber yürümeye başladık. Hem yürüyor hem de neler yapacağımıza karar veriyorduk.
"Bence önce yemek yiyelim Deniz karnım çok acıktı. " dedim. O da gülümseyerek " benimde acıktı. Hadi gel bildiğim çok güzel bir köfteci var. Babam beni sürekli oraya götürür. Gerçekten çok güzeldir." dedi. Hem yürüyor hem konuşuyorduk.
On beş dakikalık yürüyüşten sonra köfteciye gelmiştik. İçeriye girdiğimizde duman her yeri sarmıştı. Garsonların siparişleri söylemeleri aşcıların hazır demeleri kulaklarıma dolmuştu. Oturan herkesin yüzünde bir gülümseme vardı. Çok sıcak bir yerdi burası. Umarım köftelerini de beğenirim.
"Gel Ceren üst kata çıkalım"dedi Deniz. Onu takip etmeye başladım. Üst kattada aynı kokular dumanlar vardı ama burası daha sakindi. Bir masaya oturduk ve garsonun gelmesini bekledik.
Garson gelince Deniz: " birer tane köfte iki tane de ayran" demişti. Garson başını tamam anlamında sallayıp yanımızdan uzaklaştı. Ben etrafı izlerken Deniz " burdan çıkınca sinamaya gidelim mi? Ne dersin? " dedi. Güzel bir fikirdi. Evet anlamında başımı salladım. O da gülimseyerek cevap verdi.
Köfteler geldiğinde aklıma gelen fikirle yemeğe dalmak üzere olan Deniz'i durdurdum. Telefonumu çıkartıp bir tane fotoğraf çektim. " köfteciden bize hatıra olsun" deyip gülümsedim.
İkimizde yemeklere odaklanmıştık. Bu...ımmm... Tattığım en güzel köfte. İnanılmaz güzel. Çok ama çok sevdim.
Beraber yemeklerimizi yedikten sonra hesabı da beraber ödeyip çıktık. Sinamaya gitmek üzere yola koyulduk.
Sinamaya geldiğimizde hangi filme gideceğimize karar verdik. İkimizde bilim kurguyu ve fantastik şeyleri çok seviyorduk. Bunu yeni anlamıştık.
•••••
Film bittikten sonra çıktık. Biraz da alış veriş yapalım diye düşünüp mağaza mağaza dolaşmaya başladık.
Bir saat sonra çok yorulduğumuzu anlayıp bir taksi çevirdik. Artık eve gidip dinlenmek istiyorduk. Taksiye bindiğimizde telefonumu çıkartıp fotoğraflara baktık. Bir sürü fotoğraf çekinmiştik. Köfteci de avm de hatta sinamada bile ama arkadan biri bagarınca bırakmak zorunda kalmıstık.
Çok eğlenmiştim. Uzun zamandır hiç bu kadar eglenmemiştim... Eve geldiğimde annemin yemek hazırladığını gördüm. Hemen banyoya gidip elimi yüzümü yıkadıktan sonra gidip anneme yardım ettim. Köfte yemiştik ama çok gezmiştik o yüzden acıkmıştım.
Annemle beraber sofrayı kurduktan sonra yemeğimizi yedik. Daha sonra odama çıkıp kulaklıklarımı takıp müzik dinlemeye başladım. Ben öyle yeni ergenler gibi arabesk rep falan dinlemezdim. Yabancı pop ve türk pop müzik dinlerdim...
♪♪♪♪♪♪♪♪
Uykumun geldiğini fark ettiğimde kulaklıkları çıkartıp üstümü değiştirdim. Yatağa girdiğimde uyku beni hemen kucaklamıştı sanki. Bende direnmeyerek kendimi uykunun kollarına bıraktım...
Hatalarım varsa kusura bakmayın.
Bu bölüm hikaye yeni başladı hızlı gitmesin diyenlere gelsin ;)))
Hepinizi çok seviyorum ve vote ve yorumlarınızı bekliyorum iyi okumalarrr :)) ♥♥♥♥
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İMKANSIZ AŞK.
Fantasíaakıl kalp kadar yormaz bendeni derler ama kimse bilmez aklındaki kişinin çektiği acıyı sevdiğin kişiye acı çektirmek mi daha kötü yoksa sevdiğini hiç düşünememek mi? işte böyle bir maceranın içine atılan kızın yaşadıkları yazıyor bu hikayede... Se...