Midori'nin bakış açısı:
O yanındaki kız kim sasuke... Benden umut kesip onunlamı gönül eğlendireceksin. Oysa bakışlarını ne kadar samimiydi. Safsın Midori saf-sın. Nasılda kandın bakışlarına... Sıcak davranışlarına... Hâlâ sasukenin diğer erkekler gibi olmadığına kendimi inandırmaya çalışıyorum... Belki mantıklı bir açıklaması vardır... Güvenerek tutunduğum dallarından hayal kırıklığıyla düşmeme sebep olmazsın...
"Midori-chan ne yapıyorsun burada"
Ödüm koptu... Hinata'ymış. Özür dileyen bakışlarında gülümseyerek karşılık verdim. Bilerek yapmadı nede olsa değilmi...
"Şey ben hava almaya gelmiştim"
Ahh Midori ahh söyleyecek başka yalan bulamadın dimi. Az önce baktığım yere dönüp bakınca az önceki şaşkınlığı yerini gülümseye bıraktı.
"Onu seviyorsun, öyle değilmi"
Yüzüm hafif kızarınca başımı yere eğdim. Dostça kıkırdayınca utanmam biraz daha arttı.
"Şey sanırım o başkalarıyla ilgileniyor"
Yüzüne baktığımda hüzün vardı... Şimdi ise gülüyor. Elini sol omuzuma koyup biraz sıktı.
"Sormadan gerçekleri öğrenemezsin öyle değilmi midori-chan"
Yani doğru söylüyor ama... Korkuyorum... Ya korktuğum şey doğruysa diye korkuyorum...
" Midori-chan benim artık gitmem gerek "
Başımı olumlu anlamda salladım ve onu kucakladım. O giderken ben sasukenin olduğu tarafa döndüm... Orada yoklar.
"Demek beni buradan seyrediyordun"
Sesi... A-arkamdan geliyor. Kaç Midori kaç, arkana bakmadan kaç... Yüzüne bile bakmadan koştum, koştum ve koştum... Taki evimin önüne gelene kadar... Anahtarım olduğu için kapıyı açmam zor olmadı. İçeride kimse yoktu zaten. Annemler bugün sasukelere gideceklerini söylemişti. Odama çıkıp kapımı kapattım. Göz yaşlarımı tutmam için bir engel kalmadı artık. Akın göz yaşlarım... Benim söyleyemediklerimi siz haykırarak akın... Telefonumun titremesiyle elime aldım.Sasuke: neden annenlerle gelmedin.
Birde soruyor şuna bak. Birincisi dün yaptığın, ikincisi bugünkü o kız. Diyesim geliyor ama diyemem ki. Hatta cevap vermesem daha iyi. Zaten yaklaşık on dakika dır ağlıyorum. karnım açıktı biraz yemek yiyeceğim. Annem dün kasaptan kuş başı almıştı. Onu pişiriyim... Etleri dikilmeyip tavaya Türkiyeden getirttiğimiz zeytin yağından koydum ve biraz ısıtıp etleri üstüne koydum. Şimdi güzel güzel pişebilirler... Ben de o arada ayran yapayım. Koladan iyidir değilmi. Birde linkin park aç- yine mi mesaj geldi ...
Sasuke: cevap vermezsen evine gelir zorla konuştururum.
Sasuke ne zamandan beri inatçı ve o kız varken neden benimle konuşmak istiyor ki. Ama mesaj atmazsam gerçekten gelirmi ki. Kendimi riske atamam en iyisi cevap vermek
Ben: canım istemedi ve gelmedim zorundamıyım.
Evet ona karşı soğuk davranacağım. Hem beni peşindeki sürtükler gibi kullandı hem de başka bir kızla takıldı. Bu sasuke nin diğerleri gibi olduğumu e gösterir. Erkekler, hepsi aynı. İstediklerini alamadıkları zaman pes ederler. İstedikleri aldıklarında ise terk ederler... Her ikisindede de giderler... Sonunda üzüleceğimi bile bile onunla olamam. Başta beni kurtardığında teşekkür ettikten sonra ondan uzak durmalıydım. Gerçi ailelerimiz eski dost olduğu için ne kadar uzak durabilirdim bilmem ama yinede bukadar yakın olmazdım. Telefonumun titremesiyle düşüncelerimden ayrıldım. Bu çocuk pes etmezmi.
Naruto: merhaba miku annemler mikoto-san çağırdığı için yemeğe gittiler evde canım sıkılıyor size gelebilirmiyim
En azından bu seferki kişi sasuke değil yani naruto nun sevgilisi var zaten benimle ilgili aklında öyle şeyler geçmez en azından. Ayrıca naruto mutsuz bir insani mutlu etmek için illa ki bir yol buluyor. Mesaj atıp onayladım. En azından tek başına yemek yetmemiş olurum. Sasuke, neden böyle birşey yaptın ki. Belki böylesi daha iyidir. Gerçek yüzünü görmüş oldum. Kapının çalma sesiyle yerimden kalkıp kapıya yöneldim. Hızla kapının kolunu indirip kapıyı açtım. Gülen yüzüm bir anda soldu. Gelen naruto değil Sasuke. Ne yani bunların ikisi bana oyun mu oynadı. Kapıyı kapatmak istesem zorla içeri girecek sonuçta. En iyisi hiç kendimi zorlamamak.
"Ne var?"
Sorum karşısında kaşının tekini kaldırıp arkamdan içeri girdi. Arkamı dönüp baktığımda hiç birşey yokmuş gibi televizyonun karşısındaki koltuğa oturdu. İnsanda hiçmi utanma olmaz yahu. Şimdi onunla uğraşamam masaya yiyeceğim yemekleri koyup oturdum.
"Çok naziksin bana yemek mi hazırladın""Sasuke sabrımı taşırıyorsun çık git evimden. Naruto ya da söyle bir daha benimle konuşmasın"
Gerçekten sinirimi çok fazla gerdi. Özür dileyecek diye düşünürken beyefendi çıkmış ukalalık yapıyor. Yerinden kıpırdamadı bile. Başımı kaldırdığımda gözlerinden hayal kırıklığını okudum.
"O gün için özür dilerim midori. Gözümde hiçbir zaman o sürtükler gibi olmadın. Sana bukadar yakın olmanın sebebi de bu zaten. "
Peki ya o kız neyin nesiydi. Sasukenin yanında yayılmış sanki kır yıllık arkadaşı gibi. Sasuke ayağa kalkıp kapıya yöneldi. Şimdi sor hadi midori hadi...
"P-peki ya o yanındaki kız?"
Ne elini kapının kolundan çekti nede arkasına dönüp baktı. Sadece başını eğdi. Ne yani yalan mı sanki iftira atmışım gibi birde trip atıyor.
"Beni diğer erkekler gibi görmen beni üzdü midori. Ben her önüme gelen kıza atlayacak birisimiyim gözünde. Bu zamana kadar sevgilim olmadı benim. Ayrıca çok merak ediyorsan o benim kuzenim ismi katara"Arkadaşlar hikâyeye olan ilgi çok az kendimi tam ifade edemiyormuyum, yazım hatam çokmu veya saçmalıyormuyum. Eleştirilerin bekliyorum. En ince detayı bile inceleyin en sert eleştirinizi yapın lütfen. yazarı geliştiren okuyucu dur. Teşekkürler
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşk'a Acımayan Sır
Aktuelle LiteraturAŞK'a birde çoğu insanin farkında bile olmadığı bir SIR eklersek ve bu sır acımasızsa...