iyi okumalar (:
✧
Eczaneden çıktığımda vücuduma vuran soğuk ve yağmurluk giyinmeme rağmen tenimde hissettiğim ıslak damlalar beni tekrar eczaneye girmeye itiyordu. Ancak bu geceyi orada geçirmeme izin vermeyeceklerinden emindim.
Yağmurluğuma daha sıkı sarınıp koşar adımlarla ilerlemeye başladım.
Evimin olduğu sokağa vardığımda hızlıca binaların altına saklanarak yağmurdan kaçmaya çalıştım.
Bir şeylerden kaçmadığın tek gün yok Lalisa.
Derin bir nefes alıp bıraktım.
Sonunda apartmanın önüne geldiğimde çantamdan anahtarı çıkarıp deliğe yerleştirdim. Kapıyı ittireceğim sırada, 3 katlı küçük binanın sağ tarafında kalan ormanlık alandan bir çığlık duydum.
İrkilip elimdeki anahtarı düşürdüğümde elimi kalbime götürüp sakinleşmeye çalıştım. Bir kaç adım atıp ormana, yüksek tellerin arasından ağaçlara doğru baktım. Hiç bir şey göremeyince eğilip yere düşürdüğüm anahtarı aldım.
Yanlış duymuş olmalıydım.
Tam arkamı dönüp binaya doğru ilerliyordum ki tekrar aynı sesi duydum.
Hızla arkamı dönüp ormana doğru yürümeye başladım.
Her zaman çantamda taşıdığım biber gazını çıkartıp sıkıca kavradım.
Ya birine zorbalik ediyorlarsa Lalisa? Yada son zamanlarda artan taciz olaylarından biriyse? Acele et!
Gerçi, daha kendine yardım edemeyen biri, başkasına kahramanlık mı yapacak? Komik.
Artık koşmaya başlamıştım. Tellerin üstünden atlayamayacağımı bildiğim için hiç kullanılmayan, demir tellerden yapılan kapıya ilerledim. Bu demirlerin arasından geçebilirdim, zaten zayıftım ve bu demirlerin arasında da yeterince boşluk vardı.
Hemen o boşluktan tellerin ardına geçtiğimde tekrar bir çığlık sesi yankılandı ormanda. Aceleyle sesin geldiğini yöne doğru koşarken bir kaç defa toprağın üstüne çıkmış ağaç köklerine takılınca daha da telaşlanmıştım.
Ya yetişemeseydim?
Hzılı ol Lalisa, yetişmelisin.
Sonunda çığlıkların geldiği yere vardığıma önümde bir gölet vardı. Fazla derin görünmüyordu, girsem en fazla göğüslerime kadar gelirdi, suyun tam ortasında da bir ağaç vardı.
Kulağıma birinin ağlama sesi geldiğinde ses çıkarmamaya dikkat ederek ama yinede hızlı adımlarla sesin geldiği ağacın arkasına saklandım.
Yavaşça başımı çıkarıp baktığımda görüş açıma ilk olarak beyaz bir hastane elbisesi girdi. Kaşlarımı çatıp saklandığım ağacın arkasından çıktım.
Kızıl, büyük ihtimalle yağmura yakalandığı için ıslak saçlı -oldukça güzel ve göz alıcı- bir kız, sırtını ağaca yaslamış, gözlerinden akan yaşlarla birlikte çıplak ayağını tutuyordu.
Bakışları bana döndüğünde kalın, kiraz rengindeki dudakları şaşkınlıkla açıldı. Gözlerim dudaklarında takılı kalırken kızdan bir hıçkırık koptu.
Tahminime göre soğuktan ve ağlamaktan kızarmış burnunu çektiğinde sonunda gözlerimi dudaklarından çekmemi sağlayan o hamleyi yaptı.
"L-lütfen yardım et."
Aman Tanrım.. Lalisa, yoksa Tanrı bize bu zamana kadar iyi birer insan olduğumuz için bir melek mi gönderdi?
✦
MERHABA
arkadaslar eger kitabi okuyan 10 kisiden sadece bir kisi oy verirse sinir koymak durumunda kalirim.
BOLUM NASILDI
Lalisa hakkinda sormak istedikleriniz varsa buraya alayimm
Rosé hakkinda soru sormayin cunku farkinda olmadan spoi verebilirim, salak bi yapim var😭😭
VE BI SONRA KI BOLUMDE CHAELISA OKUYACAGIZ VE AKLIMDA O KADAR GUZEL SAHNELER VAR KI.. eminim sizde cok seveceksiniz
Cumartesi yada Pazar yeni bolum gelir bi aksilik cikmazsa
O ZAMAN HOSCAKALIN ASKLAR<33
ŞİMDİ OKUDUĞUN
alien
FanfictionFarklıydı, uyum sağlayamıyordu. Tıpkı Lalisa gibi. ~~~~~~~~~ Rosé & Lalisa ~~~~~~~~~