Eski Hatıralar

28 6 0
                                    

(15 dakika sonra)

Toprak sızmakla sızmamak arasında gidip gelirken kapının açılma sesiyle irkildi. Bütün gözler kapıya dönmüştü. Toprak ,Kayra ile yanındaki kızı görünce bütün dikkati ile onlara baktı. Doğa onlara samimi olmayan gülümseme ile selam verdi sonra da  Kayra'ya dönüp onları tanıtmasını istedi . Kayra, Doğa'ya yeni "arkadaşlarını" tanıştırmak istiyordu ama o da isimlerini bilmiyordu. " Şey bunlar arkadaşlarım adları-" Alev, bu durumu fark ederek konuşmaya başladı "Ben Alev, bu kırmızılı siyahlı kafa Toprak, şu Behlül çakması Gece, yanımdaki Afrodit ise Merve". Kayra bütün isimleri aklında tutmaya çalışarak kendini ve Doğa'yı tanıttı "Ben Kayra ve bu da üst komşum Doğa". Doğa hafif sinirlenerek Kayra'ya dönüp konuşmaya başladı " Sanırım arkadaşlarınla yeni tanışıyorsun? Ne kadar da güzel, evine tanımadığın insanları alıp kendini öldürteceksin bir gün!". Doğa çok sinirlenmişti çünkü Kayra çok saftı ve bir şeylerini çaldırabilir ya da en kötüsü kendini öldürtebilirdi.

 Gece, ayağa kalkıp Doğa'nın yanına gelmeye başladı. Doğa, korktuğunu belli etmedi ama yine de ona doğru soluk gözlerle gelen bu adamdan biraz çekinmişti. Geçmişte sürekli zorbalanmıştı ve kendisinden güçlülere karşı ön yargısı vardı. Gece, Doğa'nın elindeki kutuyu çekti. Doğa boş ellerine baktı sanırım bu adamın sorunları vardı ve hiç kibar değildi. Gece  Toprak'ın yanına doğru ilerlemeye başlarken Doğa için açıklama yaptı "Gecenin bu vakti tüm komşuları buraya toplayıp cinayet işleyecek kadar salak değiliz daha doğrusu ben değilim, şunları bilemem de".

Alev ellerini göğüsünde birleştirerek "Neden? Belki ben öldürecek kadar zekiyim ha?" dedi. Gece bu yanıta hafifçe gülümsedi ama belli etmedi. Doğa korku dolu sesi ile "Siz kimsiniz?" sorusunu sordu. Alev, korkmuş kıza doğru gülümseyerek konuştu" Bu barmen arkadaş ve üç yardımsever Merve'yi bir sapığın elinden kurtarmaya çalışırken dayak yedik, sağ olsun Kayra bizim yaralarımızı iyileştireceğini söyleyip eve getirdi. Amacımız hırsızlık veya başka bir şey olsa bu eve gelmezdik emin ol." Alev'in sesi sonlara doğru yüksek çıkmıştı. Sinirlenmişti çünkü onları saçma sapan şeylerle suçlanmasını hakaret olarak sayıyordu. Doğa başını eğerek konuşmaya başladı "Üzgünüm, kötü anlamda demek istememiştim, başıma böyle olaylar geldiği için artık herkes den şüpheleniyorum". Kayra, ortam daha fazla gerilmesin diye Gece'nin yanına çöküp çantadan çıkardığı batikon ve pamuklarla Toprak'ın yaralı yüzünü temizlemeye başladı. "Tamam şimdi tartışmanın sırası değil" Gece kendi yüzündeki kesiği temizleyip Alev'in yanına gitti. "Savaştan yeni çıktık yaralıları temizleyelim" . Toprak hem acıyan yarasını dindirmek hem de ortamı yumuşatmak için küçük bir şaka yaptı "Bir şey diyeceğim, şimdi ben ölürsem şehit sayılır mıyım?Vatanımda sarkıntılık  yapan bir abazayı dövdüm de". Herkes gülmeye başlamıştı. Merve kahkahaları arasından "Sakat maaşı alırsın garanti ederim". 

Gece sırıtmasıyla birlikte Alev'in yanına oturdu Alev tam kutuyu alacakken Gece almaması için kendine çekti. Alev şaşırdı "Versene şunu" . Gece kafasını olumsuz anlamda sallayıp "Olmaz, şu an sarhoşsun ve sızmak üzeresin ben yaparım." . Alev ısrar etmeyecekti çünkü şu an bayılmak üzereydi. Doğa da kalan eşyalarla Merve'ye yardım etti. Toprak uyumak  üzereydi ama hala Kayra ile uğraşıp onu sinir ediyordu. Doğa ise yaralı kızı iyileştirirken kızın ona teşekkür etmesi ile kalbinde hafif mutluluk hissedip sevinmişti. Alev en son uyuyakalmış Gece de o uyanmasın diye hafifçe yüzünü ve parmaklarını bantla yapıştırmıştı. Gece, Alev'e bakarken eskiden kız kardeşinin düştüğü zaman hep ondan yardım istemesi gelmişti aklına.

(10 yıl önce)

Yıldız koşarak abisinin yanına geldi. Gece, elindeki kitabı yanına bırakıp ağlayan kardeşine baktı. Yıldız hüngür hüngür ağlayıp bir yandan kolunu abisine gösteriyordu. " Abi yere düştüm kolum kanıyor" dedi küçük kız. Abisi de kardeşinin sürekli yaralandığını bildiği için  yanında taşıdığı yara bantlarından birini çıkardı. Bantları hep renkli alırdı. Kardeşi yara aldığında sönük renklerle onu iyileştirmek yerine bir süper kahraman gibi kardeşini güldürüp iyileştirmek isterdi. Kardeşinin kolunu üfleyip yara bandını yapıştırdı. Küçük kız ağlamayı kesip abisine sarıldı. " Ağlamana gerek yok Yıldız, abin burada ve seni her zaman koruyacak" 

FırtınaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin