herkes zoom odasından çıkınca bende çıkmıştım
ama Finn gerçekten Elsie'i sevdiğini aklımdan çıkartamıyordum
ve açıksası üzülüyordum
Annem evde yok diye
Jealousy,jealuosy şarkısını açtım
"I kind of wanna throw my phone across the room"
telefonumu odanın duvarına atmak istiyorum
"'Cause all I see are girls too good to be true"
çünkü sürekli gördüğüm kızlar gerçek olamayacak kadar güzeller
"With paper-white teeth and perfect bodies, wish I didn't care"
Bembeyaz dişleri,mükemmel vücutlarıyla keşke umursamasaydım
"I know their beauty is not my lack, but it feels like that"
onların güzel oluşu beni eksik kılmıyor biliyorum
"Weight is on my back, and I can't let it go"
ama öyle hissettiriyor işte sırtım yükle dolu ama boş veremiyorum işte
"Com-comparison is killing me slowly"
onları kendim ile kıyaslamak beni yavaşça öldürüyor
"I think I think too much 'bout kids who don't know me"
beni tanımayan çocukları çok fazla düşünüyorum sanırım
I'm so sick of myself, rather be, rather be anyone, anyone else,
kendimden çok sıkıldım,başka biri olmayı dilerdim
" but jealousy, jealousy started following me"
ama kıskançlık beni takip etmeye başladı
"Started following me"
beni takip etmeye başladı
"Blue eyes, see everyone getting all the things I want"
mavi gözler herkes benim istediğim şeye sahip oluyor
"I'm happy for them, but then again I'm not"
onlar için mutlku olsamda sonrasında değilim
"Just cool vintage clothes and vacation photos"
sadece vintage havalı kıyafetler ve tatil fotoğrafları
"I can't stand it, oh, God, I sound crazy"
görmeye dayanamıyorum tanrım deliymişim gibi geliyor
"Their win is not my loss"
onların kazancı benim kaybım değil
"I know it's true, but I can't help getting caught up in the "
bunun doğru olduğunu biliyorum.ama kıskançlık duygusuna kapılmadan duramıyorum
"Co-com-comparison is killing me slowly"
onları kendim ile kıyaslamak beni yavaşça öldürüyor
"I think I think too much 'bout kids who don't know me"
beni tanımayan çocukları çok fazla düşünüyorum sanırım
I'm so sick of myself, rather be, rather be anyone, anyone else,
kendimden çok sıkıldım,başka biri olmayı dilerdim
