Fake Accounts 》cake

@cake5SOS

Luke yattığı yerden uzanıp Calum'u kolları arasına aldı.Son birkaç haftadır hislerine hiçbir şekilde anlam veremiyordu.Kendi yaptıklarının yanında vicdan azabı çektiğini düşünüyordu.Calum'a git demese her şeyin üzerinden gelebileceklerine inansa bunların hiçbiri olmayacaktı belkide.Sadece Calum'un yanında olduğu sürece kendini mutlu hissedebileceğini biliyordu.Bilmediği tek bir şey vardı, bu hissettiği vicdan azabı değildi.

"Luke," diye mırıldandı Calum, bedeni Luke'un kolları arasındayken.Kalbi çok fazla hızlı atıyordu.Düzensiz ve şiddetli ki bunu Luke'un hissetmesi çok kolaydı.
Luke elini Calum'un göğsünün üzerine koyacağı sırada, Calum Luke'un elini avcunun içine aldı.Aklını okuduğunu düşündü ilk önce, daha sonra "Bir şeyler yapmaya ne dersin?" diye sordu.

Luke'un dudakları arasından birkaç mırıltı çıktı, ardından yataktan kalkıp ayaklarını sürüterek ıdadan çıktı.Calum kendini yatağına bırakıp derin bir nefes aldı.Her şeyi itiraf etmeyi düşündü fakat yapamayacağını biliyordu.En azından bunu biraz daha uzatabilirdi.

Luke'u hiçbir zaman anlayamamıştı ya da onu hiçbir zaman kimseye anlatamamıştı.Korkmuştu daima, insanların ne demesinden korkuyordu belkide. Calum daima Luke'u sevmeyi sevmişti.Uzaktan sevmek en güzeliydi ona göre.

Telefonunu komodinde el yordamıyla bulduğunda bildirimlerine göz attı.Daha sonra haplarının resmini çekip açıklamaya "ilaç saatim geldi Luke besle beni" yazdıktan sonra paylaştı.

Ardından yine sahte hesaplarından birini buldu ve mesaj metnine tıkladı,

cake5SOS: selam LUKE

cake5SOS: Calum'a iyi bak olur mu

cake5SOS: ileride çocuklarınıza babalık yaptığının hayaliyle uyumak ne kadar güzel bilir misin?

Calum'un dudakları arasından yüksek bir kıkırtı kaçtığında Luke odaya girdi, elindeki siyah bilgisayarı Calum'un kucağına bıraktıktan sonra yatağın etrafından dolaşıp diğer tarafa uzandı.

"Ne yapacağız?" diye sordu Calum bilgisayarın güç düğmesine basıp açılmasını beklerken,

"Çizgi film izleriz diye düşünmüştüm."

Calum Luke'u ciddi olup olmadığı konusunda uzun süre izledi fakat Luke en sonunda dayanamayıp bilgisayarı aldı.Luke internet sitesine girdi ve daha sonra arama motoruna 'SüngerBob' yazdı.

Çıkan ilk videoyu açtıktan sonra bilgisayarla bitlikte getirdiği çikolatasını açıp arkasına yaslandı.Tamamıyla ekrana odaklandıktan sonra aklına gelen şeyle birlikte Calum'a dönüp sadece birkaç ısırık aldığı çikolatasını uzattı.

Calum çikolatanın tamamını bitirip boş paketini Luke'a uzatıp kollarını başının altına alıp çizgi filme döndü.

"Uyuz musun?"

"Hayır ama çok hastayım.Görmüyor musun bacağım acıyor" diye gözlerini kapattı Calum sahteden bir ağlama sesi çıkartarak."Sen ne biçim bir ha-"

"Calum, susar mısın?"

"Kalbimi kırdın Luke,"

Calum ellerini göğsünde birleştirip homurdanarak çizgi filme döndü.Luke'un onu görmesi için suratını birçok üzgün şekle soktu, daha sonra alamadığı sonuç için sıkıntıyla nefes verip izlemek istemediği filme yeniden göz attı.

Başta süngerle deniz yıldızının karma karışık arkadaşlık ilişkisini saçma bulsada sonradan alışması kendinin bile tuhafına gitmişti, Luke kolunu Calum'un omzuna attığında Calum elini tutup sırtından itekledikten sonra filmi durdurup Luke'u izledi.

"Az önce kalbim kırdın.Hasta bir insanı mutlu edemiyorsun."

"Çizgi film izliyoruz ya?"

Calum "Suyun altında banyo yapıyorlar." dediğinde Luke elini anlına vurdu.

"Calum Patrick gibi bir arkadaşın olsun istemez miydin?"

"Sen varsın ya Luke," Calum kendi esprisine kahkaha attıktan sonra Luke'un yüz ifadesini izledi.

"Seni mutlu etmek için söyleyebilecek bir şey bulmuştum ama sen benim deniz yıldızı olmamdan hoşnutsun galiba?" Luke bilgisayarı kapatıp köşeye koydu.

"Hayır.Hayır söyle lütfen." diye ısrar etti Calum, "Meraktan ölmemi mi istersin?"

"Söylemeyeceğim."

"Özür dilerim, özür dilerim özür dilerim, özür dilerim, özür dilerim.Lütfen söyle."

Luke'un yüzüne kocaman bir gülümseme yerleştiğinde sağına dönüp kollarını Calum'a doladı.

"Seni Patrick'in SüngerBob'u sevdiğinden bile daha çok seviyorum!"