"Bay Irwin,Bay Clifford.Hasta kendine geldi." doktor yanındaki hemşireyle birlikte tekrar Calum'un odasına girdi.
Ashton ve Michael doktoru takip ederken Ashton kendi kendine mırıldanıyor, Michael etmediği kadar dua ediyordu.
Michael Calum'un alçılı bacağını gördüğünde bir iç çekip arkadaşının yanına oturdu."Calum çok korktum,bizi o kadar çok korkuttun ki."
Doktor eline dosyasını alıp ikisine döndü."Bay Hood'un ameliyatını geciktirdiğimiz için üzgünüz, alkollüydü ve etkisinin geçmesini bekledik.Asıl korkumuz iç organlarıydı, iç kanama geçirmesinden şüphelendik fakat arkadaşınız iyi durumda bir kırık ve birkaç sıyrıkla bu kazadan kurtulması...Tanrı onu seviyor olmalı, böyle bir kazadan sağ kurtulması bir mucize ve birde diğer arkadaşınızın durumu iyi,uyuyor."
"Hangi diğer arkadaş neler oluyor?" Calum güçsüz çıkan sesiyle sorduğunda odadaki herkes ona döndü.
"Ben açıklarım, siz gidebilirsiniz." Ashton doktorun odadan gitmesini bekledikten sonra Michael'ın oturduğu sandalyenin koluna oturdu.
"Luke'tan bahsediyorlar Calum.Senin bütün kanını o verdi." Ashton sustuktan sonra Michael devam etti."Doktorlar başta itiraz etti ama Luke hastaneyi ayağa kaldırdı sana bütün kanı o vermek istedi, hatasını telafi etmek istiyormuş.Daha sonrada vücudu güçsüz düştü işte."
"O iyimi? Neden böyle bir şey yaptı!"
"Doktoru duydun Calum o iyi, ayrıca şu hatayı merak ediyoruz." Ashton Calum'a dönüp kollarını birleştirdi.
"Hepsini anlatacağım ama şimdi değil.Tamam mı?" Calum elleriyle yüzünü kapatıp derin nefesler aldı.
"Telefonum nerede, sağlam mı?" Calum telefonunu aklındam çıkarmıştı bile, telefonuna bir zarar gelmişse sahte hesaplarıda gitmiş olurdu ve bu onun em son isteyeceği şeydi.
Michael cebinden Calum'un telefonunu çıkartıp ona uzattı.Calum hiç bu kadar rahatladığını hatırlamıyordu.
Sahte hesaplarından birine girdi.Kullandığı kullanıcı adına hafif bir tebessüm etti.Tuhaf olan bunu ne zaman yaptığını hatırlamıyordu.Hoş yaptığı kullanıcı adlarının hiçbirini doğru düzgün hatırlamıyordu.
@cakewithunicorns: Calum iyi mi Luke!
"Şey Calum bunu sormam gerek, sahnede ne yapacaksın?" dedi Ashton Calum'un bacağını göstererek.Calum telefonundan başını kaldırıp Ashton'a baktı.
"Ash, Calum yaşıyor oturarak şarkı söyleyebileceğini biliyorsun."
Odanın kapısı açılıp içeri Luke girdiğinde Calum gözlerini kırpmadan onu izledi.
birbirlerine uzun süre baktıktan sonra Michael ve Ashton oturması için sandalyeden kalktılar.
"Çocuklar bizi biraz yalnız bırakabilir misiniz?" diye sordu Ashton ve Michael başlarını aşağı yukarı sallayıp odadan çıktığında Luke derin bir nefes alıp Calum'aa döndü.
"Ne kada korktum biliyor musun? Bunu neden yaptın Calum?" diye sordu sandalyesini biraz daha öne iterek.
"Neyi yapmışım yine, neden ölmediğimi mi soruyorsun?"
"Calum saçmalıyorsun.Neden kendini bile bile bir arabanın önüne attın?" diye sordu Luke, Calum'un elinin üzerine kendi elini koyduktan sonra.
"Ne?"
"Calum, seni hastaneye getiren adam arabanın önüne atladığını söyledi." dedi derin bir nefes alarak.Calum'a bir şey olacak diye o kadar çok korkmuştu ki.
Luke onu kaybetmekten korktuğunu çok iyi anlamıştı.
"Calum, beni bir daha bırakma." Dudakları arasında bir kaç santim kaldığında gözlerini kırpmadan birbirlerine bakıyorlardı.
Luke'un gözleri Calum'un dudaklarına indiğinde titrekçe bir nefes verip biraz daha yaklaştı.Calum'u öpmenin hata olmadığını kendiside çok iyi biliyordu.
Aralarında milimler kala odaya giren Joy bütün anın büyüsünü sadece bir kaç saniyede bozmuştu bile.
Luke gerileyip ayağa kalktığında Calum'u seyretmeyi devam ettiriyordu.Joy Calum'u kolları arasına alıp kafasına öpücükler kondurdu
"Canım oğlum! Tanrı seni bana geri kazandırdı!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Fake Accounts 》cake
NouvellesCalum, Luke'a ulaşmak için sahte hesaplar kullanıyordu. #14 in Kısa Hikaye