-
Uğursuz:
Uğursuz: Bu ne Melin?Mely: O fotoğrafı nasıl buldun?
Uğursuz: Şuan takıldığın tek şey bu mu?
Mely: Başka ne olabilir?
Uğursuz: Sikeyim onunla neden öpüştün ve bunu birisinin çekmesine izin verdin anlamıyorum.
Mely: Fotoğrafı çektiklerini bilmiyordum tamam mı beni sorgulamayı kes!
Uğursuz: Buna bile hakkın yok diyorsun yani.
Mely: Evet yok,karşıma bile çıkamayacak korkakların buna hakkı yok!
Uğursuz: Anladım,kendine iyi bak daima.
(Uğursuz Çevirimdışı)
Mely: Ah,cidden!
(Mely Çevirimdışı)
-
Telefonuma bir bildirim gelmişti ve hemen açtım,açmam ile gözlerimin büyümesi bir olmuştu.
Tanımadığım çocuk bana eski sevgilimle geçmişte olan fotoğrafı atmıştı,nereden bulmuştu bu fotoğrafı?
Çok kısa konuşmuştuk o çocukla belli ki kırmıştım onu,beni seven birini kırmıştım.Telefonu öylece kapatmıştım,yazardı bana değil mi?
En son sabah konuşmuştuk ve sonra hiç yazmamıştı bana. Beni gerçekten seven birini öylece kaybedecek miydim?
Hayır!
Elime hızlıca telefonu alıp hemen ona mesaj attım.
-
Mely: O benim eski sevgilimdi ve o fotoğraf oldukça eski.
Mely: O fotoğraftaki çocukla kavgalı bir şekilde ayrıldık,beni kullanıyormuş sadece.
Mely: Özür dilerim bu sabah dediklerim için seni düşünemedim.
Mely: Cevap verecek misin?
Mely: Lütfen bırakma beni..
[!] (Aradığınız Kişiye Şuanda Ulaşılamıyor.)
[!] (Aradığınız Kişiye Şuanda Ulaşılamıyor.)
[!] (Aradığınız Kişiye Şuanda Ulaşılamıyor.)
Mely: Sana yalvarıyorum,lütfen..
-
İçimden kendime küfürler ediyordum.
Ne bokuna sadece anlatmadım veya sadece bunu anlatmak istemediğimi kibarca dile getirmedim?
Beni yıllardır bekleyen,hayallerimi bilen birini arkamda bırakmıştım. Bu düşünceler sadece ağlamama sebep olmuştu,ağlıyordum hıçkıra hıçkıra.
~
Aradan tam tamına 1 hafta geçmişti.
Hergün yazıyordum ona ama ne görüyordu ne de altif oluyordu,her sabah yazdı mı? Düşüncesi kafamın içindeydi ama asla yazmıyordu.
Öylece gitmişti hayatımdan.
Ona aşık olmazsam öylece gideceğini söylemişti yoksa ondam nefret ettiğimi mi düşünmüştü?
Ah Melin! Ne düşünebilir ki başka?
Kendimi biraz daha toparlayıp salona indim Annem etraflarda koşuşturuyor ve etrafı düzenliyordu.Anneme yaklaştım ve elini tuttum.
"Neler oluyor,ne bu telaş bayan?"
"Sana söylemedim mi?"
"Neyi?"
"Ağabeyin bu akşam geliyor etrafı temizliyorum,güzel görsün yavrum pis pis olmaz."
"Demek bugün."
Annemin ellerini bırakıp yine odama yöneldim,kafamı birşeyler kurcalıyordu.
Masamın başına oturdum ve elime kağıt-kalem alıp birşeyler yazmaya başladım. Aklım sadece o bilinmeyen çocuk ve ağabeyimin ne kadar benzediğiydi,tesadüf de olabilir belki ama o gelince bilinmeyen'in dedikleri ile ağabey'imin dediklerini karşılaştırabilirdim.
Tek bildiklerim ikisinin aynı yaşta oldukları ve beni yani çocukluğumu ikisinin de bilmesiydi.
Çocukluğunu dostların da bilebilir diyebilirsiniz fakat benim hiç dostum olmadı. Ben evden az çıkan bir çocuktum ve beni duyması imkânsız olurdu tabii evimin içinde yaşamıyorsa.
Yüzümde hafif bir tebessüm belirdi,cidden olabilir miydi bu?
Kaç yıldır ağabey'imi görmemiştim tek bildiğim çocukluk halleri o da az çok, kim bilir ne kadar değişmiştir.
Ağabeyime olan öfkem şuan yoktu tabii gerçekten bilinmeyen ağabeyimse.
Odamı bilinmeyenin ağabeyimin olması umuduyla toplayıp bu geceye hazırlanmıştım çok heyecanlıydım tek umudum gerçekten o olmasıydı çünkü bu onu daha kaybetmemiş olduğum anlamına geliyordu.
(Çanta hariç)
Üstüme en güzel bulduğum parçaları giyip makyajımı tamamladım saat resmen akşam oluyordu ben ise heyecandan yerimde duramıyor Anneme ağabey'imin ne zaman geleceğini sorup duruyordum.
Zaman geçmiyordu sanki birisini bekleyince.
Artık uyulum gelmeye başlamıştı ama uyumamam gerekiyordu! Aşşağı inip Anneme göz gezdirdim masayı kurmuş bekliyordu.
"Ne zama-"
Sözümü bölen şey kapı ziliydi.
"Dingg Dongg! Dingg Dongg!"
-
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KULAKLARINI TIKA / YARI TEXTİNG 18+
Romance18+ sahneler ve fotoğraflar olacak,rahatsız olabilecek arkadaşlar okumasın.! ~ 0579......: Benim ol desem nankörlük etmiş olur muyum? Bir anda bildirim geldi Melin'in telefonuna. Hiç alışık olmadığı bir mesajdı bu.. Melin sevilmeyen bir İnstagram Fe...