KULAKLARINI TIKA / YARI TEXTİNG 18+

8

-

Gerilmiştim kendimi sorguya çekilecek gibi hissediyordum.

"Açıklamam gereken şeyler mi?"

"Evet"

"Ne açıklamam gerekiyor,anlamadım?"

"Ardınç ile konuşmaya başladım yani eski sevgilinle."

"Bir dakika, ne?!"

Çok sakindi,fazlasıyla..

"Abartma lütfen Melin sana sormam gereken birşey var sadece."

Ağzımdan tek bir sözcük bile çıkamıyordu.

"Onu neden aldattın? Bana onun seni aldattığını söyleyip uzaklaştırdın ama olaylar hiç öyle değilmiş."

"İlk olarak onu ben aldatmadım!"

Hemen devam ettim konuşmama

"Ayrıca bizim geçmişte olan ilişlimiz seni ne ilgilendirir de ondan uzak tutmak isteyeyim,dalga mı geçiyorsun benimle sen?"

"Düzg-"

Arkasından gelen Ardınç'ı fark ettim,neydi şimdi bu?

Ardınç  Meris'in yanına kolunu ustüne atarak oturdu ve bana sırıtarak dik dik baktı. Ağlamamak için kendimi zor tutuyordum kahvaltı niyetine gelmiştim ama olanlara baksanıza!

"Selam canım."

"Selam"

Saçını kulağının arkasına atıp çirkin ve yılışık yılışık bakıyordu Ardınç'a.

"Biz de benim seni nasıl aldattığımı konuşuyorduk Ardınç!"

"Ah,evet.. Zor zamanlar geçirmiştim,yıkılmıştım adeta."

Şok olmuştum pişkin pişkin yalan söylüyordu sayesinde tek arkadaşımı da kaybettim diyecektim ama ne arkadaşı Melin? Pisliğin teki!

"Bir insan nasıl sevgilisini aldatabilir ki bu tam bir kaşarlıktır."

Ayağa kalkıp bağırmaya başladım ama gözlerimden akan damlaları tutamıyordum.

"Kes sesini!"

Meris sinir olduğunu belli ederek ayağa kalktı Ardınç da sırıtarak olanları izliyordu.

"Senin gibi bir kaşarla nasıl arkad-"

"O çeneni kapa"

Arkamdan bir ses duydum,tahmin edebileceğiniz gibi bu kişi Barın'dı. Ona baktığımda dişlerini ve yumruklarını sıkıyordu ağladığımı görünce daha da sinir olmuştu.

"Film mi çeviriyoruz da oturmuş sırıtıyorsun?"

Ardınç gülümsemesini kesip cevap verdi

"Hayırdır  bu seni ilgilendiriyor mu?"

"Gel bakalım ilgilendiriyor mu ilgilendirmiyor mu bir göstereyim sana."

Dedi ve ayakta duran merisi itip Ardınç'ın bileğini tutup sürükledi.

"Buna gerek yok gidelim lütfen."

Cafe'nin dışında bulmuştuk kendimizi,Barın dışarı çıkar çıkmaz Ardınç'a bir tane yumruk attı.
Meris şok olmuş sadece izliyordu.

"Demek sen o pezevenksin."

Dedi ve tekrar vurdu,yerde yatan Ardınçın üstüne çıkıp çenesini elleriyle kavradı.

"Onu Bu pis dudaklarınla öptün demek."

Diyip dudaklarına bir kere daha yumruk attı. Ardınç baygın yerde yatarken Meris arkada ağlıyordu,Barın yanıma gelip gitmemizi işaret etti.

"Seni Kaltak! Hepsi senin yüzünden!"

Diye arkamızdan bağırmaya başladı.

Gözlerimden yaşlar daha hızlı akmaya başlamıştı ,arkadaşım olduğunu sanıyordum.
Barın ellerini kulaklarıma götürdü ve yüzünü benimkine yakınlaştırdı.

"Sadece kulaklarını tıka,duyma.."

Kafamı onaylar gibi salladım ve arabasına doğru ilerledik.

Oturmuş yere bakıyordum o ise cebinden peçete çıkarıp bana uzattı.

"Ağladığında çirkin oluyorsun,ağlama."

Birşey demeden elinden peçeteyi aldım ve gözlerimi sildim o ise arabayı denizin kenarındaki bir restoranta götürdü beni.

Restoranta girdiğimizde gerçekten çok lüks olduğunu anladım.

Barın elimi tutuyor ve bizi bir masaya doğru götürüyordu,tam denizi izleyebileceğimiz bir masaya oturmuştuk.

"Neden buraya geldik?"

"Kahvaltı yapmadım Melin,sabah yediğin bir çatal peynir ile duruyorsun."

Birşey demedim zaten hemen ardından garson gelip bize ne yemek istediğimizi sormuştu.

"Salat-"

"Salatayla doymazsın"

"Makarn-"

"O çok klasik"

"O zaman sen sipariş ver Barın ne desem itiraz ediyorsun."

Onaylayıp telaffuz bile edemediğim bir yemeği sipariş etti.

"Bu sabah,gitmemiş miydin?"

"Aslında gidecektim ama hemen arkandan gelen o pezevengi gördüm bir terslik olduğu belliydi."

"Üzgünüm.."

"Problem değil zaten o çocuğu sikesim vardı karşıma çıkması iyi oldu."

"O çocuğu nereden tanıyorsun Barın?"

Ardınç'ı sadece bilinmeyen biliyordu Barın'ın bilmesine imkân yoktu. Barın dediklerimden sonra yutkunup tam birşey söyleyecekken garson gelmiş ve yemekleri servis etmişti.

"Afiyet olsun.."

Artık emindim Barın'ın bilinmeyen olduğundan.

-