KULAKLARINI TIKA / YARI TEXTİNG 18+

9

-

Yemeğimizi yemiş şimdi de kahve içiyorduk.

Karşımda oturduğuna inanamıyordum acaba onu bulduğumu söylemeli miydim yoksa karşıma çıkmasını mı bekleseydim..?

"İyi misin?"

"Evet.."

Hazır onu bulmuşken soru sorabilirim değil mi?

"Sevdiğin biri var mı?"

Kahvesine bakan gözleri hızlıca beni buldu ve ağzını aralık bıraktı,bana bakıp biraz sonra soruma cevap verdi.

"Evet"

Sessiz söylemişti bunu,oldukça sessiz.

"Sevgili misiniz?"

"Hayır"

"Neden?"

"Bu kadar soru yeterli değil mi?"

"Hadi amaa Ağabey'imi tanımaya,yakınlaşmaya çalışıyorum."

"Ağabey'ini siksinler"

Cok kısık birsey demisti,anlamamıştım.

"Ne?"

"Yok birşey,iç kahveni eve gidelim."

"Eve gitmek istemiyorum.."

"Nereye gidelim o zaman?"

"Bir otel odası olabilir mesela."

Hıyar gibi sırıttım o ise bu dediğimden sonra kafasını eğip sessizliğini korudu,gördüğüm tek şey kızarmış kulaklarıydı.

"Yüzüme bak"

Kafasını kaldırmış ama elleriyle yine yüzünü kapatmıştı sadece parmaklarını aralayıp oradan bana bakıyordu.

Ellerimi yüzünde olan ellerine koyup çektim,gözleri oldukça büyümüş  ve kulakları olduğu gibi yanakları da kırmızıydı.

Açıkcası çok sevimli görünüyordu,kim bilebilirdi ki işkolik ve otoriter görünen bu tipten bu kadar utangaç davranacağı?

"Neden saklıyorsun yüzünü?"

"U...Utandım iste kızım,neler diyorsun öyle!"

Uğraşasım geliyordu,deli gibi. Gözlerinin içine bakıp dudaklarının kenarını öpmeye karar verdim ki öptüm de.

"Bilinmeyen'in sen olduğunu biliyorum Barın.."

Kocaman olan gözleri daha da büyümüştü

"Nası-"

"Sonra anlatırım ama eve dönelim.."

Birşey demeden arabaya doğru yürüdük ama bu sefer de ellerini tutmuştum onu şaşırtmak gerçekten komikti,bekle Barın seni daha çok şaşırtacağım..

Ellerini tutunca o da parmaklarını parmaklarımın içine geçirmiş sırıtarak yürümeye devam etmişti.

Arabaya bindiğimizde ayrılan ellerimizi yine birleştirip arabayı kullandı.

-

"Geldiniz demek"

"Evet Anne"

"Süper o zaman ben de sizi bekliyordum."

"Neden?"

"Eve göz kulak olun benim işlerim var,gitmem lazım."

"Ben bırakayım isterseniz sizi gideceğiniz yere."