/ Bu iki kız, bataklıkta açan nilüfer çiçeği gibiydiler.\
Geçmiş
Kıyasıya geçen bir voleybol müsabakasının ardından kazanan belli olmuştu. Leya ve Tuana sevinçle takım arkadaşlarıyla zaferlerini kutluyorlardı. Tribün tarafından ise en sevdiği arkadaşları Yağız ve Çağan'ın sesleri geliyordu. Coşkulu bir şekilde bağırıyor, bir yandan da tezahürat yapıyorlardı.
"LEYA, TUANA!"
Leya ve Tuana isimlerini duyunca, bakışlarını sesin geldiği tarafa çevirdiler. Çevirdikleri anda gördükleri manzara karşısında yüzlerinde kocaman bir gülümseme oluşmuştu. Arkadaşları Yağız ve Çağan, yüzlerinde kocaman gülümseme ellerinde ise çiçeklerle onlara bakıyorlardı.
İki takım birbirlerini tebrik ettikten sonra Leya ve Tuana koşar adımlarla arkadaşlarının yanlarına gittiler.
Çağan ve Yağız; Leya ve Tuana yanlarına gelince onlara tebrik etmek maksadıyla sarıldılar.
"Tebrikler, yine harikaydınız kızlar." Çağan mutluluk ve gururla bakıyordu arkadaşlarına.
"Sizi gururla izledik, tebrikler." Yağız yüzünde kocaman gülümsemeyle onlara bakıyordu.
Tuana ve Leya arkadaşlarını gururlandırdıkları için mutlu, çok mutluydular.
"Asıl biz teşekkür ederiz her zaman, her anımızda bizimlesiniz." Leya hüzünle karışık, mutlulukla söyledi.
"Aynen öyle kazansak da, kaybetsek de hep bizim yanımızdasınız." Tuana destekledi arkadaşını.
"Sonuna kadar sizinle olucaz, sizi hiç yalnız bırakmayacağız." dedi Yağız.
Çağan ortadaki hüznü dağıtmak istercesine konuştu.
"Ee ne dersin Yağız, bizim şampiyonlara birer pizza ısmarlayalım mı?"
Kızların gözleri parıldadı buz teklifi beğenmişlerdi.
"Ismarlayalım tabii. Hak ettiler."
Şimdiki Zaman
Kıyasıya geçen bir müsabakanın ardından kazanan belli olmuştu. Leya ve Tuana'nın içinde bulunduğu takım, rakiplerine 3-2 yenilmişti. Leya ve Tuana büyük bir üzüntü içindeydiler. Son ana kadar ellerinden ne geliyorsa yapmışlardı. Ama olmamıştı işte.
Rakip takımın sevincinin aksine, kaybeden takım derin bir üzüntü içindeydi. Bitse de gitsek havalarındaydılar.
En sonunda karşı takıma tebrik edilmiş ve yavaş yavaş dağılmaya başlanılmıştı.
Karşı takıma karşı tribünden müthiş bir destek vardı.
Leya ve Tuana sakin bir şekilde toparlanmış spor salonundan çıkıyordu. Onları destekleyecek kimse yoktu.
Ailesi, sevenleri, arkadaşları...
Kimse yoktu. Onların sadece birbirleri vardı. Leya'nın destekçisi Tuana, Tuana'nın destekçisi Leya. Artık ne Yağız vardı ne Çağan.
Sadece birbirleri...
Onlar, bataklıkta açan nilüfer çiçeği gibiydiler...
--------------------------------------
ŞİMDİ OKUDUĞUN
NİLÜFER
General FictionBirbirinden farklı hayatlar. Sevgi görmeyen, değer görmeyen çocuklar. "Onlar bataklıkta açan nilüfer çiçeği gibiydiler..." "Kimse yoktu. Onların sadece birbirleri vardı... Sadece birbirleri..."