3. Bölüm

330 23 6
                                    

" ... Bu kaçıncı kavganız. Ben yoruldum artık sizi odamda görmekten, ama siz bir türlü kavga etmekten yorulmadınız. Artık ailelerinizi okula çağırmaktan yoruldum. Bir de kabahatli benmişim gibi konuşmaları yok mu."

Yağız ve Çağan müdürün önünde ayakta dikilmiş şikayetlerini dinliyorlardı. Henüz bugünkü kabahatlerinden bahsetmesine sıra gelmemişti ama birazdan başlardı yine azarlamaya.

"Ama yok, suç ailelerinizde. Alsınlar sizi karşılarına düzgün bir şekilde konuşsunlar. Bu ne böyle her gün kavga her gün kavga! Sizin yüzünüzden sınıf arkadaşlarınızda etkileniyor, derslerini dinleyemiyorlar."

"Bugünkü kavganızın  sebebi neymiş öğrenebilir miyim acaba? Duyduğuma göre bu sefer ki kavgayı başlatan senmişsin Çağan. Söyle bakalım ne oldu da ortalığı birbirine karıştırdın?"

Müdürün Çağan'a söz hakkı vermesiyle Çağan göz ucuyla Yağız'a baktı ve havalı bir ses tonuyla konuşmaya başladı.

"Öğretmenim bu arkadaş maçlarda hile yaptığı yetmezmiş gibi şimdi de ödevler konusunda da hile yapmaya başladı."

Bunu duyan Yağız durur mu.

"Sana kaç kez dedim. Ben hile yapmadım!" Son söylediğini cümleyi vurgulayarak söylemişti. Ardından devam etti.

" Sende anlama bozukluğu mu var acaba?" dedi alay eder bir şekilde.

"Bende öyle bir sorun yok. Ama sende olduğu besbelli. Öğretmenim arkadaşı uyarır mısınız, sözümü kesiyor."

Müdür bir Çağan'a bir Yağız'a bakıyordu. En sonunda Çağan'ın sön sözüyle elini masaya vurdu.

"Yeter! İkinize de söz hakkı tanıyacağım. Bir öğrenemediniz birbirinizi dinlemeyi."

Ardından eliyle Çağan'a devam etmesini işaret etti.

"Bugün onu sınıfta edebiyat ödevini yaparken gördüm. Öğretmenimizin dün verdiği ödevi okulda yapıyordu yani."

Yağız cümlesi biter bitmez konuştu.

"Sanki bir tek ben yapıyordum. Neredeyse benden başka beş kişi daha yapıyordu. Hatta Tuana da yapıyordu. Sen onca kişi arasından söyleyecek beni mi buldun. Neden Tuana'yı söylemedin mesela. Açıkla!" Yağız hiddetle konuşmuştu. Tek kaşını kaldırmış Çağan'dan cevap bekliyordu. Beklenen cevap çok geçmeden geldi.

"Bu seni hiç İlgilendirmez Yağız." Yağız yavaş yavaş sinirlenmeye başlıyordu.

"Sen beni çekemiyorsun değil mi o yüzden uğraşıyorsun benimle."

Çağan alayla baktı Yağız'a.

"Kim? Ben mi çekemiycen seni? Hıh güleyim bari."

Eğer müdür olaya el atmasaydı olay böyle uzayıp gidecekti tıpki sınıfta olduğu gibi.

"Yeter! Gerçekten daraldım. Ortalığı ayağa kaldırdığınız olay bu muydu? Sudan bir sebep. Gerçekten inanamıyorum size. Ailelerinize bilgilendirme mesajı gönderilecek. Çıkın!" dedi ve ardından eliyle kapıyı gösterdi.

Yağız ve Çağan ardından odadan çıktılar. Odadın kapısının önünde onları, daha doğrusu Çağan'ı bekleyen bir Leya göründü ve Leya'nın yanında Tuana ...

Yağız onlara baktı ve konuştu.

"Bak Çağan'cım velilerin kapıda seni bekliyormuş." dedi ve ardından yüzüne sahte bir gülüş ekledi.

Leya öfkeli bir şekilde Yağız'a baktı. Tam bir şey söyleyecekti fakat vazgeçti. Onun yerine Çağan'a döndü ve konuştu.

"Teyzemlere haber verecekler mi?" diye sordu endişeyle.

"Evet, haber vereceklermiş."

Yağız bu konuyu hatırlayınca sinirlendi ve sinirle konuştu.

"Ya senin sudan sebebin yüzünden yine olay çıkacak." 

Bu üçlü konuşurken yine konuşmalardan uzak kalmıştı Tuana. Aslında bu kadar sessiz değildi. Ama onların yanında birdenbire değişiyordu.

Ardından yine dağıldılar. Leya ve Tuana bir tarafa, Yağız başka bir tarafa, Çağan başka tarafa. Ayrıldılar yine...

Leya ve Tuana sessiz bir şekilde sınıfa doğru gidiyorlardı. Leya Tuana'yı durdurdu.

"Tuana, dolabımdan almam gereken kitaplar var. Sen git, beni bekleme bende alıp geleyim."

"Tamam Leya, gecikme." Leya tatlı tatlı gülümsedi ve ardından kafa salladı. 

Tuana sınıfa doğru yönelirken Leya dolaplara doğru gitti. Upuzun koridordan geçti ve dolapların olduğu yere geldi. Dolabının yanına geldi açtı açmasıyla yere bir kağıt düşmesi bir oldu.

Leya merakla yerdeki kağıda baktı. Ardından bakışlarını etrafına çevirdi. Kimseler yoktu etrafta. Yere eğildi kağıdı aldı. Elinde evirdi çevirdi. Ardından kağıdı açtı. Kağıdı açıp okumasıyla kalbinin hızlanması bir oldu. Bu bir şaka olmalıydı başka açıklaması olamazdı. Ya da olabilirdi önceki gece babasının Tuana, Yağız ve Çağan'ın babalarıyla konuştuğu konu geldi aklına.

" Babalarınızın yaptığı hatayı sizin ödeyecek olmanız ne acı. " yazıyordu kağıtta.

Leya'nın aklından o an bir sürü düşünce geçiyordu. Acaba Tuana'nın, Çağan'ın ve Yağız'ın dolabına da atılmış mıydı bu nottan. Atılsa bile şaka olduğunu düşünürlerdi herhalde. Ya inanır ve peşine düşerlerse ve başları belaya girerse.

Leya o an olayları onlara anlatmadığına çok pişman olmuştu. Ailelerinin psikopat diye bahsettiği kişi onlara fazlasıyla yakındı. Belki de okulda adamları vardı. Yoksa Leya mı abartıyordu? Ne yapacaktı Leya? Anlatacak mıydı olanları onlara? Belki birlik olurlarsa daha güvende olurlardı. Tıpkı eskisi gibi...

Kağıdı buruşturup cebine koymuştu. Dolabından kitapları alıp koşarak sınıfına yöneldi.

/Tuana'nın Leya'dan ayrıldığı andan itibaren/

Tuana Leya'dan ayrılmış sınıfa doğru ilerliyordu. Sınıfa geldi içeriye girdi, içeriye girmesiyle yeni bir Yağız Çağan kavgasıyla karşı karşıyaydı onları umursamadan sırasına oturdu. 

Aradan biraz zaman geçtikten sonra Çağan Tuana'nın yanına geldi.

"Tuana," sesi titremişti Çağan'ın. Tuana Çağan'ın sesini duymasıyla oldukça şaşırmıştı. Önemli bir şey olmadıkça Tuana'yla pek fazla iletişime geçmiyordu artık Çağan.

"Efendim Çağan." göz göze geldiler.

"Şey, Leya nerede diye soracaktım." tahmin etmeliydi Tuana.

"Gelir birazdan dolabından kitap alacaktı." oldukça soğuk çıkmıştı sesi. Aslında Çağan'a demek istediği bir sürü şey vardı. Kafasını kurcalayan sorular. 

Mesela neden ona böyle davranıyordu? Ne olmuştu birden? Neden bozulmuştu arkadaşlıkları? Belki de sorunun cevabını biliyordu. Ya da yakın zamanda Çağan'dan öğrenecekti cevabını çok geç olmadan...

Çağan Tuana'nın sırasının başında dikilirken, içeriye telaşlı bir şekilde Leya girdi ve onlara doğru geldi.

"Size anlatmam gereken çok önemli bir olay var!"

---------------------------------

Merhaba.

Bölüm nasıldı, beğendiniz mi?

Oylar düşük ve bu beni üzüyor.

Oy vermeyi ve yorum yazmayı unutmayın.

Sonraki bölümde görüşmek üzere...


NİLÜFERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin