Alazdan...
Arabayı yavaşça köşeye park ettim ve sertce arabadan indim.
Herkesin dağılmasına daha çok vardı ama işim erken bitti için müdürle konuşmaya gelmiştim.
Yavaş ve sakin adımlarla okul bahçesine doğru ilerledim.
Okul bahçesinin kapısına vardığım an adımlarımı nedensizce daha da yavaşlattım.
Herkes bahçede toplanmış merdivenlerin olduğu okul kapısına bakıyordu.
Kafamı çevirip okul kapısına bakarak öğrencilerin olduğu yere doğru ilerledim.
Öğrenciler meraklı gözlerle kapının orada asılmış kocaman perdeye müdere ve müdürün yanındaki kız ile ergen arkadaşlarına baktığın fark ettim.
Ne olduğunu anlamadan öğrencilerin arasına karıştım.
Yavaşça olduğum yerde durup ellerimi cebime koydum ve bahçede gözlerim ile Ayçiçeği'ni aradım.
Ama o hiçbir yerde yoktu.
Kafamı kapıya çevirdin ve onun o taraflarda bir yerlerde olabileceğini düşündüm.
Birden gözüme bir şey takıldı.
Perdenin üstünde ipe bağlı bir kova vardı.
Kovanın rengi koyu maviydi ama güneş ışığı yüzünden suyun ne kadar dolu olduğu belli oluyordu.
Kovanın altında da bir şey vardı.
Büyük ve cama benzeyen bir şeyler.
Bunlar büyük buz parçacıklarıydı.
Gözlerimle ipin ne tarafa gittiğini izledim.
İp müdürün yanında duran o ergen kızın elindeydi.
Ne olduğunu birden anladım.
Bu bir tuzaktı.
Ama kimin için?
Öğrenciler gibi gözlerimi merakla perdeye çevirdim.
O ergen kız birden öğrencilere dönüp parmağı ile susun işareti yaptı.
Herkes birden sustu.
Gözlerimi hiç ayırmadan öylece perdeye bakıyordum.
Çok sessiz ayak sesleri geliyordu.
Birden ayak seslerinin duruşu.
Ve kız aniden ipi çekti.
Kovanın içindeki su ve buzlar birden yere döküldü.
Kovanın içinde olabildiğince belli olacak şekilde büyük buz parçacıkları vardı.
Birden perde düştü.
Ve herkesin ağzından kahkaha ve gülüşüme sesleri çıktı.
Ben ise yerimden kıpırdayamıyorum.
Bu Ayçiçeği'idi.
Bu tuzağı onun için hazırlamışlardı.
Müdür de gülüyordu.
Ama neden?
Yoksa Ayçiçeği ona dediğim şeyi müdüre söylememiş miydi?
Ah, tabii ki söylememişti.
Müdür sinir ile Ayçiçeği'ni yanına yaklaştı ve sinirli bir şekilde bağırmaya başladı.
Belki buradan gitmeliydim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ayçiçeği / +18 {Tamamlandı}
Roman d'amourBir taraftan beni kendine bastırıyor diğer taraftan kalçamda olan eli titriyordu. Birbirimize olabildiğince çok yakındık. Ben dimdik ona bakıyordum ama o bana bakmıyordu bile. Nefesim onun tenine çarpıyordu. Yüz hatları oldukça hoş ve sertti. Nedens...