*59* Tekirdağ

27.5K 2.2K 358
                                    

Miraç'tan Devam...

Bir gece ansızın gelebiliriz!

Boralar Jöh Tabur Komutanlığı (Tokat)

°

Yorum yapın lütfen (:

Az önce süründüğüm toprak yola karşın arkamdaki ağaca yaslandım. Düzensiz soluklarım etraftaki inleme seslerine dahil olurken sağ dizimi kendime çekerek kolumu üzerine koydum. Göğüs cebimde taşıdığım kırmızı fuları çıkarıp şeker kokusunu içime çektim. Eğitim süreci olan bir haftayı bugün doldurmuş ve Yeşil'in son işkencelerini çekiyorduk.

Topallayarak bana doğru gelen Ali ile güldüm. "Hayırdır, yoksa sana Porsuk yerine Topal mı demeliyiz?" Sol eliyle sıktığı dizini işaret ettiğimde yanıma oturup ağacın boşta kalan kısmına yaslandı.

"Porsuğu topalı bilmem de sürünmekten yılan olduğum kesin!" Soluk vererek güldüğümüz sırada Tunalı da dirseklerini ovuşturarak yanımıza çömelmişti.

"Oy anam, vah anam, canım anaam!" Yırtılıp kanla renk bulan dirseklerine bakarak dert yanmış ve bizi daha da güldürmüştü.

"Komutanım bir şey sorabilir miyim?" Yavaş yavaş etrafımıza toplanıp yere yığılan timden Gölge'nin sorusuyla ona döndüm. "Sor."

"Şimdi bizi bir hafta eğitime soktular ya hani." Tek kaşımı kaldırıp cümlesinin devamını bekledim. "Bir hafta da dinlenme süresi verirler değil mi?"

Tam Gölge'nin arkasında beliren Yeşil de bizimle birlikte bir kahkaha patlatmıştı. "Tabi bebeğim, beş yıldızlı suit otel bile hazırladık sana." Gölge başını okşayan Yeşil'i görünce irkilmişti. "Kk-komutanım?"

"Efendim bebeğim. Şu birbirine dolanan dilin içinde bir masöz ayarlatırız. Olur mu?" Yeşil elini Gölge'den çekip bize döndüğünde göz göze geldik. "Ayağa kalkın lan!"

Dağlarda yankılanan sesiyle saniyesinde hazır ola geçtik.

"Sizi kıvamınıza sokmak için ayrılan bir haftanın sonuna geldik. Artık bundan sonra yani yarın sabah saat beşte, istihbarattan gelen konuma intikal edeceksiniz! Şimdi gidin üstünüzü başınızı temizleyin!"

"Emredersiniz." Arkasını dönüp bir iki adım attığında bizde üsse doğru adımladık. "Haa, unuttum bak görüyor musunuz?! On beş dakika sonra karargahta ayrıntıların anlatılacağı toplantı var gençler." Kolundaki saate baktı ve gülümsedi. "14 dakika 10 saniye kalmış."

"Emredersiniz komutanım." Adımlarımızı hızlandırıp odalara dağıldık. Ali duşa girerken bende üzerimi değiştirip yüzümü yıkadım.

Karargahta toplandığımızda Binbaşı ve Yarbay'ın gelmesiyle toplantı başlamıştı. İçeride sadece benim timim vardı ve verilen operasyonu sadece biz gerçekleştirecektik.

"Resimdeki bıyıklı, kod adı Muro olan Çiya'nın sağ kolu. Çiya ve terör örgütünün sözde Doğu amiri! Ülkeye giren madde alışverişinden tut, dağa kaçırılan çocukları belirleyen kişi. Gelen istihbarata göre geçen hafta sihalar ile vurulan Kızılyamaç'ın yakınlarına kovuşlanmış. Yanında on beşe yakın adam ve el yapımı patlayıcı malzemeleri var. Kızılyamaç şu an harabe fakat bir kaç kilometre ilerisinde bir köy var. Muro da orada. Sağ bir şekilde elimde istiyorum!"

Fatih Yarbay gözlerimin içine bakıp son cümlesini söylemişti. Başımı olumlu anlamda sallayıp cümlesinin devamını dinledim.

"Orada görevli istihbarat elemanı Esved size eşlik edecek." Ekranda resmi çıkan siyah kıvırcık saçlı, kirli sakallı Esved'e dikkatlice baktım.

Ev Sahibim Asker Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin