0.4

184 35 29
                                    

"Özür dilerim." diye fısıldadı Ekrem. Parmağımı elinin tersi ile okşuyordu.

"Seni korkutuğum için..." dedi utanarak. Gülümsedim ve sorun yok anlamında kafamı sallayıp gözlerimi yumdum.

Selim bize şaşkın şaşkın bakıyordu.

Ne ara biz olduk Işıl?

İki kişi biz diye ifade edilebilir iç ses. Sende ne yanlış anlamaya meillisin.

"Hadi gidelim bakalım o zaman." dedim. Herkes çığlık atmadan dokunmamı atlatamamış boş boş bakıyordu. Selim ise anlattığımız zaman şok olmuş atlatamamıştı.

"Emin misin? İyi misin gerçekten?" diye sordu Ekrem.

Onaylarsına kafamı salladım. Ayağa kalktım, hala parmağını tutuyordum Ekrem'in. Bırakırsam bir daha kimseye dokunamayacakmış gibi hissediyordum.

İdil boş boş ağzı açık bakıyordu hala. Umut kalktı ve İdil'i de kaldırmaya çalışıyordu. Selim de kalktı.

İnsanlar bize garip bir şekilde bakıyordu ve bu utanmama sebep oluyordu. Utançla başımı eğdim ve elim Ekrem'in parmağına sarılmış Selim'i takip etmeye başladım.

Umut ve İdil hesabı ödemeye gitmişti. Kafenin girişinde beklemeye başladık.

"Ekrem?" dedim çekinerek.
"Efendim?" dedi Ekrem bana bakmadan.

"Parmağını tutmamdan rahatsız oluyorsan söyle çünkü insanlarda garip baktı. Yani garipse ve rezil oluyor-"

"Saçmalama lütfen. Senin benim parmağıma dokunman bile değerliyken sen parmağımı tutuyorsun. İnsanlar umrumda değil." dedi ve bakışları bana döndü. Gözlerindeki sevgi de boğulacağımı hissettim ve bakışlarımı kaçırdım.

"Tatile gidelim mi?" diye sordu.

Şaşkınlıkla ona döndüm.
"Herkes izin alır. Hep beraber bir tatile gider dinleniriz. Davadan öncede geliriz. Onu hapse atar devam ederiz hayatımıza." dedi.

Hayatımız... Artık o da hayatımdaydı... İnsanları kolay kolay sevmezdim ama onu ilk andan beri bana çeken bir şey vardı. Gözlerindeki şefkat, düşünceliği değildi konu. Nedenini bende bilmiyordum ama bulacaktım...

"Sorarız." dedim geçiştirmek için. Çünkü kimsenin çoğunluk benim kafa dinlemem için izin alıp para harcayacağını sanmıyordum.

İdil ve Umut geldiler. Tam Selim konuşacağında Ekrem atladı "Tatile gidelim diyorum. Işıl biraz kafa dinler. Bizde eğleniriz." dedi mutlu bir sesle.

Aynı anda "Olur" diyen Umut ve İdile şaşırarak baktım. Selim üstüne alınmamıştı.

"Ekrem Selime de söylesene ayıp olur ama." dedim sadece Ekrem'in duyabileceği bir seste.

"Selim sende geliyorsun demi?" dedi Ekrem istemeye istemeye. Kıkırdadım bu haline.

"O-olur." dedi Selim çekingen bir tavırla.

"Süper." dedi ve gülümsedi Ekrem.

Elimi yavaşça açtığımda ellerimize baktı. Elimi açtım ve parmaklarımı parmaklarının arasına geçirdim. Sıkıca tuttuğumda Ekrem şaşkın bir şekilde hem ellerimize bakıyor hemde elini boşluktaymış gibi kıpırdatmıyordu. Yavaşça kendine geldi ve elimi sıkıca tuttu.

Gülümsediğim sırada hala şaşkın bir şekilde ellerimize bakıyordu.

"Hadi gidelim." dedi Selim. Yavaşça yürümeye başladık. İdil ve Umut bir konu hakkında tartışıyordu ve Selim de onlara gülüyordu. Ekrem ellerimize bakıp duruyordu ve bende onu izliyordum.

Güven ve Gurur Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin