1.5

181 23 60
                                    

Bölüm Şarkısı: Twin Forks-Kiss Me Darling

Bu aralar çok duygusalım, hepinizi çok seviyorum:'( İyi okumalar<3

Lise son sınıf, hayatımın en kötü zamanlarıydı. Annem hastaydı ve ailedeki herkes onun artık iyileşemeyeceğini biliyordu. Dersleri iyi olan bir öğrenci olmama rağmen, son sınıfta bütün derslerden zor geçmiştim. Çünkü ölümcül hastalıklar hiçbir zaman sadece bir kişiyi etkilemezdi. Hayat bir anda kontrolünüzden çıkar ve sizi öylesine değiştirirdi ki, kendinize yabancılaşırdınız. Bizim ailemizde de farklı olmadı. Annem ölmeden iki hafta önce yataktan kalkamaz hale gelmişti. Acısının büyüklüğünü yüzündeki o ifadeden anlardık. Babam ise gözümün önünde yaşlanıyordu. Gülemiyor, yemek yiyemiyor; günlük konuşmaları birkaç cümleyi geçmiyordu. Acısını kendi içinde yaşamayı seçmişti, boyun eğmek zorunda kalmıştım. Annemin acı dolu çığlıklarını duyarken babama değil de yastığıma sarılmıştım ben de.

On sekiz yaşında annemi kaybettiğimde, aslında sadece onu kaybetmediğimi biliyordum. Babamla olan ilişkimiz annemin hastalığındaki gibi devam etti. Bir sene İsviçre'deki teyzemin yanında kaldım. Babam benim için uzaklaşmanın en iyisi olduğunu söyleyip durmuştu. Yanılıyorsun baba, diyemedim. İhtiyacım olan sensin, elimde kalan ailem sensin. Annem gibi seni de kaybetmek istemiyorum, yaralarımızı beraber sarmak istiyorum; diyemedim. Annemin gidişinin yanında bir de babamın hayattayken benden gidişinin acısı çöreklenmişti yüreğime. Karşı çıkmadım, sessizce etrafımda olup bitenleri kabullendim. İsviçre'de geçirdiğim bir yılda sadece ders çalışmış ve Londra'da istediğim üniversiteyi, istediğim bölümü kazanmıştım. Babam ile olan ilişkimiz ise konuşulmayanlar üzerine kurulmuştu fakat o dünyayı geziyordu, mutluydu. Doğanın onu iyileştirdiğini söylüyordu. Bir süre sonra telefonla konuşmalara ve yılda birkaç kez gelinen ziyaretlere alışmıştım. Kızı da olsam, diye düşünmüştüm. Acısını kendi kendine dindirmeyi seçti. Ne yapabilirim ki? Alışmış ve kabullenmiştim. Babamı suçlamayı bırakmış, onunla geçirdiğimiz zamanlardan keyif almaya çalışmıştım. Bir ölümcül hastalık benden hem annemi hem babamı almıştı işte.

Bu gece Harry'e 'ben senin ailen olurum' derken, onun da benim ailem, evim olacağını biliyordum. On sekiz yaşımdan sonra kimseyi hatta kendimi bile evim gibi görememiştim. Her şey, hayatımın ta kendisi koca bir boşluktu. Fakat Harry, iki ay önce tanıdığım adam, bu boşlukları sevgisiyle doldurmuştu. Bu düşüncelerle gözlerimin dolduğunu hissettim. Başını omzuma koymuş Harry, bir şey olduğunu anlamış gibi bana baktı.

"Isla, iyi misin?"

"İyiyim. O da nereden çıktı?"

Harry her zaman sıcacık olan elleriyle sağ yanağımı okşadı.

"Ne zaman ağlayacak olsan titrersin sen. Anlat bana, sevgilim."

Bildiği bu detay karşısında, akmaya hazır olan birkaç damla gözyaşı süzüldü yanaklarımdan.

"Sadece," dedim, güzel yüzüne bakarken. "Sen gelmeden önce bir eksiklik duygusuyla yaşıyormuşum. Annem gittikten sonra dağılan ailemizin benim için böylesine bir eksiklik yarattığını fark etmemiştim bile; sen gelene kadar. Hayatımdaki her bir boşluğu öyle güzel dolduruyorsun ve bunu öylesine içten yapıyorsun ki.. Ben henüz söylemeden önce sen benim ailem olmuştun zaten."

Konuşurken bir an olsun gözlerini gözlerimden çekmeyen Harry, sözlerimin ardından dudaklarımızı buluşturdu. Ellerini belime koyup beni daha da yakınına çekerken benim ellerim, saçlarını buldu. Öpüşmemizi kesmeden bacaklarımı açıp Harry'nin kucağına oturdum. Elleri kalçalarımda geziniyor, dudaklarımızın baskısı artıyordu. Daha fazlası için yanıp tutuşuyordum fakat Harry dudaklarımızı ayırıp, ellerini belimde sabitledi.

"Isla," dedi, nefes nefese. "Önce sana bir şey söylemeli-"

Sözünü kestim.

"Şş," dedim, parmağımı dudağının üstüne koyup. "Daha sonra, lütfen."

Şu anda kelimelere ihtiyacımız yoktu bu yüzden dudaklarımızı tekrar birleştirdim. Harry ben kucağındayken hiç zorlanmadan ayağa kalktı ve eve doğru adımlamaya başladı. Kalbimin atışları gitgide hızlanıyordu. Dudaklarımız hiç ayrılmamasına ve ben kucağında olmama rağmen Harry, hızlı bir şekilde yatak odasına ulaşıp sırtımı yavaşça yatakla buluşturdu. Bacaklarımı beline sardım ve eteklerinden tutup sweatshirtünü çıkardım. Birkaç saniyeliğine dudaklarımız ayrılmıştı fakat Harry gözlerini gözlerimden bir saniyeliğine bile çekmedi.

"Çok güzelsin," dedi, alnıma düşen saçları geri çekerken.

"Sen daha güzelsin," dedim, parmağımı alt dudağında gezdirerek. "Her anlamda."

Söylediğim üzerine, tıpkı benim yaptığım gibi üzerimdeki sweatshirtü çıkardı ve boynuma, göğüslerime öpücükler bıraktı. Öpücükleri o kadar hafif fakat o kadar etkileyiciydi ki, ellerimi saçlarının arasından geçirdim. Bakışlarını tekrar yüzümün hizasına getirip yanağımı okşadı.

"Emin misin?"

Hiç düşünmeden, hızlıca başımı salladım. Daha önce bu kadar emin olduğum tek bir an bile olmamıştı. Ardından Harry, altımdaki taytı ve iç çamaşırını çıkardı. Özgüvenimin kaynağı neydi bilmiyorum fakat karşısında çıplak olmaktan hiç utanmıyordum. Biraz daha öpüştük. Daha sonra dudaklarımızı ayırıp alnını alnıma dayadı ve birkaç saniye sonra Harry'i tamamen hissetmiştim. Canımı acıtmamak için yaptığı yavaş hareketleri nedeniyle, kendini sıktığını hissedebiliyordum. Sorun olmadığını anlaması için kendimi ona daha çok ittirdim ve böylece onun da gevşediğini hissettim. En ufak bir acı hissetmiyor aksine, sadece zevk alıyordum. Birbirimize alıştığımızda hareketlerimiz daha uyumlu olmaya başladı. Harry yüzümün her yerine öpücükler kondurmuş, defalarca beni sevdiğini söylemişti. Bu durumdayken bile söylediği kelimelerle kalbimin ritmini değiştirebiliyordu.

İkimizinde vücudu yorgunluk belirtileri vermeye başladığında, soluk soluğa kalmıştık. Harry altımızda kalan pikeyi yere attı ve dolaptan bir yorgan çıkarıp üzerimizi örttü. Yatağın içine yerleştiğimizde beni kendine çekip, göğsüne yatmamı sağladı. Göğsü, hızla inip kalkıyordu. Doğrusu, benimde pek bir farkım yoktu. Gözlerim tüm günün ve az önce olanların yorgunluğuyla kapanmadan önce fısıldadım:

"Seni seviyorum."

Bunu, Harry'e ilk söyleyişimdi. 

cornerstone | harry styles.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin