Biyoloji||Sinirli Bir Laura ve Kurbağalar Neden Uçmağa Varıyor?

51 13 114
                                    

Bayan Laura yine sabahın 4'ünde sınıfa dalmıştı. Ayrıca her zamankinden daha sinirli görünüyordu. Öğrencilerde uyku düzeni namına hiçbir şey kalmamıştı. Yazıktı onlara. Ama profesörler buna anlamıyordu. Ya da anlamamazlıktan geliyordu.

Profesör Laura bir elinde elinde içinde yeşil bir şeyler olan ve diğer elinde kirli suya benzer şeylerin olduğu torbaları salladı.

"Selam diğerleri ve ölümle aurası uyuşmayan Calista, Fan fini fon Melenia, Yağcı Leora, çoc- Emrick ha bu arada arkadaşlar Emrick bizi ona çocuk demeyelim diye tehdit etti. Katil o olabilir.

Neyse yoklama ve ödev puanlarınız

Emrick Gold 100

Melenia Black 100

Lavinia Pattinson 70 kurbağalarını Aidan'a toplatmışsın yavrum.

Aidan Gallagher 100

Aria Alberto 70 Kurbağaları kendin öldürmüşsün Aria. Anlarım demiştim. Anladım. Ama 50 vermedim çünkü başka yollarla ölen kurbağalar ile kendiliğinden ölen kurbağaları karşılaştırmamız için bu gerekli.

Alexandra Red 0

Alisa Hawking 100

Leora Mae 100

Choi Seo 100

Calista Lancer 80

Alexander Mayer 80 Calista ve Alexander. Dün ayin dersinden sonra ormana gittiğinizi fark ettim. Bu puan da kurbağalara izlememeleri gereken şeyleri izlettiğiniz ve ödevi son güne bıraktığınız için. 

Alberta Owen 100"

Laura ellerindeki poşetleri üstlerinde yazan isimlere göre sırayla öğrencilerinin masalarına bıraktı sonra da kendi masasına geçti.

"Şimdi herkes kurbağaları kesmeye başlasın. Çok zevkli değil mi?"

Aidan ve Aria dışında kimse Laura'nın dediğinden bir şey anlamamış ona boş boş bakıyordu. Aidan ile Aria ise kurbağanın boynundan aşağıya doğru kesmeye başlamışlardı. Laura onlara gurur dolu gözlerle bakıp diğerlerine döndü.

"Ne duruyorsunuz! Hadi!"

Sonra Laura elinde bulunan kurbağanın göğsünü tek hamlede ikiye ayırdı. Bunun üzerine herkes korkuyla kurbağalarını kesmeye başladı. Laura ise masaların etrafında dolaşıp yorumda bulunuyordu.

"Calista! Düz kesmen lazım. Yamuk yumuk değil!"

"Min Seo! Domates kesmiyorsun! Kurbağa kesiyorsun!"

"Alisa, istersen seni mutfağa alalım! Ha?"

"Lavinia! Öyle yağ bal satmakla olmuyormuş değil mi?"

"Fan fini fon! Yavrucuğum sen napıyorsun kuzum? Allah'ım kurbağa öldüğüne bin pişman."

"EMRICK! Kurbağayı deşmeyeceksin! Sadece karnını yaracaksın!"

"Alexander! Kurbağanın boynunu kesmek nedir?"

Laura bir süre sonra sinirden kıpkırmızı kesilmişti. Pekala bu sinirin sebebi sadece öğrenciler olamazdı. Başka bir şeylere de sinirliydi. Çünkü sonunda en iyilere bile kızmıştı.

"Aria! İki santimetre sağdan kesmen gerekiyordu!"

"Aidaaan! Bir santimetre aşağıdan başlaması lazımdı!"

Bir süre sonra çoğu kişi eli titrediğinden hiçbir şey yapamaz hale gelmişti. Bu ise Laura'nın sinirinin iki katına çıkmasını sağlamıştı.

"Yetuşun a dostlar! Adam öldirirler!"

Laura tam bunu söylerken açılan kapıyla Laura elindeki neşteri kapıya doğru fırlattı, "Dersimi bölmeyin!" Ama kapıdakini ve kafasının hemen sağında bulunan neşteri görünce dudağını ısırdı.

"Rolf."

Rolf Scamender neşteri kapıdan çıkarıp içeri girdi, "Hey. Çocukları öldürmeye mi çalışıyorsun? Ben senin şu çılgın hallerine alıştım da onlar daha alışmamıştır. Sesin aşağıya kadar geliyor. Stajyere ihtiyacın var mı?"

Laura derin bir nefes alıp kafasını yukarı aşağı salladı. Eğer bu dersi tek başına yönetmeye çalışırsa akşama ayin dersinin yapılması kaçınılmaz olurdu.

"Pekala." dedi Rolf. "Alexandrea ne yapıyorsunuz?"

"Kurbağa deşiyoruz."

"DEŞMİYORSUNUZ! KARNINI YARIYORSUNUZ!"

"Laura sakin." Dedikten sonra Rolf bu sefer Alberta'ya baktı, "Alberta, bir kurbağanın karnını yararken yapılması gereken şeyler nelerdir?"

"Pekiii. Laura, sence nelerdir?"

Laura kafasını kaldırdıktan sonra konuştu. "Kesmeye ağzından 2 ila 4 santim arası aşağıdan başlayacaklar.-o sırada tüm öğrencilerin yeni kurbağalarını çıkarmış onun dediklerini uyguladıklarını fark etmemişti- çok yüzeysel kesecekler ki iç organlar zarar görmesin. Sadece deri ve altındaki et parçası kesilecek. Dümdüz bir çizgi halinde kesilecek ve bacaklarının başladığı yerde son bulacak. Sonra çift kapılı pencere gibi iki yana doğru açılacak."

Rolf bunun üzerine gülüp konuştu. "Evet. Bak hepsi halletti."

Laura öğrencilere bakınca gerçekten de hepsinin yaptığını görmüştü. Bazıları biraz fazla garip kesmişti ama idare ederdi yine de.

Laura minnetle Rolf'a baktıktan sonra yine konuştu, "Pekala şimdi de kurbağaların içini incelemeye başlayın. Gördüğünüz garip bir şeyi önce Rolf'a söyleyin eğer kayda değer bir şey ise o da bana söyler." deyip o da önündeki kurbağayı incelemeye başladı ama beş dakika geçmeden sesi duyuldu.

"LANET OLMASIN! Hemen kurbağaları bırakın. Hemen! Sakın ellerinizi hiçbir yere değdirmeyin ve eldivenlerinizi çıkarmayın. SAKIN!"

"Profesör ne oluyor?" dedi Emrick ellerini vücudundan uzakta tutarken. Şimdi tüm öğrenciler ve Rolf şaşkın şaşkın Laura'ya bakıyordu.

"Kurbagaların karınları Salube Zehri dolu! Layla anlattı mı? Hayır mı? Bu hazırlanışı bir ay süren bir zehirdir ve en güçlü zehirdir. 5 gramı insanı anında komaya sokar. 10 gramı ise anında öldürür. Bu büyük dozların ilacı   yoktur ama 5 gramın daha aşağısının ilacı Wekon karışımıdır. O da hazırlanması yarım yıl süren ve içindeki malzemeleri çok nadir bulunan bir ilaçtır.

Yani ellerinizi ağzınıza sürerseniz sizi acılı bir ölüm bekler. Vücudunuza surerseniz ise tahriş eder. İste bu yüzden eldiven kullanmalıyız.

Eğer konumuza dönecek olursak da kurbağaların vücudunda herhangi bir sıkıntı olmaması bize bu Salube Zehrinin bataklık suyunda olmadığını gösterir. Yani bir beşer bu kurbağaları Salube zehri ile beslemiş."

Laura çeşme başına gidip ellerini yıkadı ve ellerindeki eldivenleri çıkarıp attı.

"Siz de ellerinizi yıkayıp eldivenlerinizi imha kutusuna atın. Bir de duş alın. Ne olur ne olmaz. Bu günlük bu kadar. Önümüzdeki haftaya ödeviniz bataklık suyunu incelemek." deyip başka tek bir kelime etmeden Rolf ile beraber dışarı çıktı.

21 LanetiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin