Gülüşünü Sevdiğim ✔️ Taejin Texting

-thirty two-

adsız: Parktayım, gülüşünü sevdiğim

Gelsene
-Görüldü-

£££££

Vante mesaj attığında beklemeden almıştım elime telefonumu ve evin anahtarını. Üstüme bir de ceket aldıktan sonra evden çıkmış, hızlıca parka gitmiştim.

Bu sefer saklanmamıştı.

Parkı aydınlatan ışığın altında, beni bekliyordu.

Gülüşümü seven adam, gülüşümün sebebi olmuştu.

Yine.

Siyah kapüşonlusu ile yüzünü örtmüştü ve yüzünün çoğunu göremiyordum. Yanına yaklaştığımda karşısında durdum.

Ne diyeceğimi, ne yapacağımı, ne yapmam gerektiğini bilmiyordum.

Kafasını hafif kaldırmasıyla gözlerini gördüm. Baktı bana biraz.

"Bugün bütün benliğimle burdayım, gülüşünü sevdiğim.

Bütün benliğimi de beni sevdiğin ya da seveceğin gibi sever misin?"

Ben daha ses tonunu atlatamamışken kapüşonlusunu kafasından çıkardı.

Gözlerimi yüzünde gezdirdiğimde ağzım açık kaldı.

Sağ tarafının büyük çoğunluğu çizikti.

Biraz yarasını ve yüzünü inceledim. Rahatsız olmuş olacak ki, kapüşonlusunu tekrar geçirdi kafasına, örttü yüzünü.

Hızlıca arkasını dönüp gitmeye başladığında ben hala elektrik direğinin altında dikiliyordum.

Biraz mesafe açtıktan sonra arkasından koşmaya başladım.

"VANTE DUR! VANTE! VANTE BEK- AH!"

Bir anda yere düştüm ve dizimi yaraladım. Ama hala Vante'nin arkasından bakıyordum.

Hem bacağımın, hem kalbimin acısıyla bir daha bağırdım arkasından.

"VANTE LÜTFEN GİTME! Yalvarırım..."

Ağlamaya başladığımda, kalbimin acısıyla mı yoksa bacağımın acısıyla mı olduğunu bilmiyordum.

Koşarak yanıma geldiğinde gözyaşlarımdan dolayı bulanık görüyordum onu. Gözümü birkaç kez kırpıştırıp kazağımın koluyla sildiğimde netleşti.

Yarama bakıyordu.

"Pansuman yapalım. Olur mu? Çok kötü olur. Krem sürüp saralım. Çok mu acıyor? Ağlama artık, gülüşünü sevdiğim... Hadi bak. Canım acıyor. Yakma canımı..."

Sağ eliyle yanağımı sevdiğinde kafamı hızlıca sallayıp kollarımı ona sardım.

Başımı boynuna gömdüğümde, nefes almayı kesmişti.

"Lütfen beni bırakma, gülüşümün sebebi..."