Aslında kocaman bir duvardı içimdeki ağırlık, bağıra çağıra sövmek istiyorum hayata beni getirdiği yerlere ,bir insan size seni seviyorum dediyse ve ertesi gün hiç birşey olmamış gibi suratınıza bakıyorsa aslında vazgeçmenin tamda zamanıdır...Andaç öyle bir insandı yani bana bakışları sanki onca güzel şey olsa bile beni daha sonra tanimayacak gibi davranan tiplerdendi bu yüzden ona hiç ısınamadım ama bana yaklaşınca beynimde çakan şimşeğe engel olamıyordum onunla aynı yatakta hayalliyorum kendimi ve sonra...
"Yemekte et sote var sever misin Andaç. "
Diye seslendi annem mutfaktan , Andaçsa koltuğa kurulmuş gözleriyle beni yiyordu.
"Fark etmez Arzu hanım hersey yerim ben."
"Bana bilmediğim bişey söyle. "
Diye seslendim annem duymadan fısıltıyla
"Garez sofrayı kur tatlım. "
Annem bana böyle seslenirken ben hemen Andaç'ı odada bırakıp mutfağa gittim"Anne konuşmamız lazim."
Dedim bütün herseyi söyleyecektim"Garez banyonun yerini gösterir misin bana."diyen Andaç'ın kafasını görmüştüm mutfağın kapısının arkasından annemden müsade isteyip yanına gittim Andaç'ın,
"Banyonun yerini benden iyi biliyorsun ."
"Annene birşey söylersen seni gerçekten yatağa atarım ve işim bittikten sonra boğazını keser çöplüğe atarım. "
Bir adım geri çekildim ve ona iğrenç iğrenç baktım ne demekti bu ona inanamıyordum böyle konuşması benim kanımı donduruyordu.
"Sakın bana dokunma bi daha ve yemeğini yiyip defolup git."
"Beni sinir etme Garez."
Kolumu tutmuş ve beni kendine çekmişti bu sefer gerçekten ben kendime hakim olamadım ve beni öpmesi için içimden dua ettim bana iğrenç şeyler söylemişti ama şuan onun korkunç dudaklarına çok ihtiyacım vardi.
"Bak seninle bir anlaşma yapalım. "
Yapalım dedim gözlerimle beni kendinden iterken
"Sen bu olanlarla ilgili çeneni kapat bende sana dokunmayayım, söz öpmeyeceğim bile."
"Öpmeyecek misin.?"
"Ne o üzüldün sanırım. "
"Hayır bence bu harika bir anlaşma elimi uzattım ve "SÖZ"."
diye konuştum.Beni süzdü ve elini uzattı
"Söz"
Annemin sesiyle aşağı indik çoktan sofrayı kurmuştu bile sofraya oturduk. Annem çaktırmadan Andaç'ı süzüyor bir yandan da yemeğini yiyordu ortalık sesizdi sessizliği bozan o olmuştu
"Garez tuzu uzatır mısın. ?"
Tuzu Andaça uzattım annem aranızdaki elektriği çözmeye çalışır gibi bakıyordu bize
"Ne zaman tanıştırmayı düşünüyordun kızım bizi. "
"Kızınız çok inatçı uzun zamandır dik döküyorum ama nafile. "
Diye atladı maydanoz Andaç
"Anne bu konuyu sonra halletsek bi yandan sen bi yandan Berrak."
"He bu arada berrak aradı beni iki gündür okula gitmiyor mussun , o üniversiteyi kazanman için herşey yaptım ve en devamsızlık mı yapıyorsun."
Usulca Andaci baktım onunla uğraşmaktan okulu unutmuştum annem beni paralayacaktı içimden bu konunun kapanması ve Andaç'ın Siktir olup gitmesi için dua ediyordum.
"Bu arada yeni telefon için bir ay daha beklemen lazim."
Dedi Andaç telefonumu kıranın Andaç olduğunu bilmeden
"Sorun değil beklerim anne."
Suçlu suçlu gözlerime bakar gibi oldu Andaç ama yüzünde bir gram pişmanlık yoktu. Yemeğini yedikten sonra annemin çay teklifini kabul etmeden gitmesi gerektiğini söyledi Andaç , annemse geç olduğu için daha fazla ısrar etmeden peki demişti.
Kapıda anneme Hoşçakal derken gözüyle kapıya gitmemi emretti.
"Yarın okuldan sonra beni almaya gel."
Demiştim bunu hangi akla hizmet söylediysem"Buda nerden çıktı.?"
"Lütfen yalvarmak istemiyorum gel ve beni al ."
"Hiç sanmıyorum Garez."
Dedi benden uzaklaşarak arabasına bindi , okadar Kibarlık göstermeme rağmen taş kalbinde bir gram yumusama yoktu,arabası gözden uzaklaşınca içeri girdim
"Sanırım onu bırakmak zor oldu."
"Böyle konuşma anne sadece tanışma aşamasındayız."
"Garez hayatım bu sefer sesimi çıkartmadım çünkü Andaç iyi birine benziyor , sanırım sana biraz olsun iyi gelir. "
İçimden Andaç'ın ne kadar iyi biri olduğunu içimde tartarken"Böyle düşünmen beni sevindirdi kızarsın diye düşündüm. "
