Hello yine bölümü atıp kaçıyorum bir sonraki bölümü çarşamba yayınlamayı düşünüyorum.
İyi okumalar...
☮🛍
Cana ''Hoş geldiniz efendim, bir arzunuz var mı akşama?'' dediğinde kapıdaki adam ''Bir isteğim yok Cana sen misafirimize sor istersen.'' Dedi. ''Teşekkür ederim ama herhangi bir isteğim yok.'' Dedim.
Can bana bakıp ''Kız civciv hadi yürü şu listene birkaç parça daha ekleyelim.'' Dediğinde tamam dedim ve birlikte odama doğru ilerledik. Daha birkaç adım atmıştık ki beni kaçıran adam olduğunu tahmin ettiğim kişi ''Bence hiç gerek yok. Direkt yemeğe geçelim ki erkenden çıkalım, ya da siz listenize sofrada devam edin?'' dedi. Aklıma yatmıştı açıkçası Can'a baktım ve ''Doğru söylüyor daha da geç olmadan çıkalım. İstersen sofrada devam ederiz listeye.'' Dedim. Tamam deyince birlikte sofraya geçtik.
Eğlenceli bir yemek yemiştik. Aslında daha kaba saba birini bekliyordum ama Efken düşündüğümün aksine çok eğlenceli, neşeli ve cana yakın biriydi. İyi anlaşmıştık yani. Yemeğimizi yedikten sonra Cana gelip kahvemizi nasıl alacağımızı soru hepimiz sade dediğimizde mutfağa geçti. Birkaç dakika sonra elinde taşıdığı tepside 3 tane Türk kahvesi ile içeri geldi ve kahveleri servis etti.
Efken ''Kahvemizi içip çıkalım istersen?'' dediğinde 'olur' anlamında kafamı salladım ve kahvemi yudumladım. Sohbet ederek kahvemizi bitirdiğimizde Can'a dönüp ''Sen de gelecek misin?'' diye sordum. ''Yok ben gelmeyeceğim, size iyi eğlenceler.'' Dedi, ''Tamam o zaman, bana 2 dakika ver hemen geliyorum.'' Dedim ve odama girdim. Giyinme odasındaki boy aynasının karşısına geçtim ve kendime son kez baktım. Aslına bakarsanız giyinme odasına göre gayet geniş bir yerdi. Aynada kendime bakmaya son verdim ve odadan çıktım.
Efken odanın kapısına yaslanmış, elinde telefon beni bekliyordu. Geldiğimi belli etmek için öksürdüm- ah hayır tabi ki de böyle klişe olan saçma bir hareket yapmadım. Onun yerine ''Çıkalım mı?'' diye sordum. Çıkalım dediğinde sokak kapısına yöneldik. Dışarı çıktık ve arabaya doğru yürüdük.
Araba kar beyazı bir X5'ti. Çok güzeldi. Her neyse arabanın ön yolcu koltuğuna bindim ve kemerimi taktım. Efken sürücü koltuğuna oturup kemerini bağladığında kontağı çalıştırdı ve gaza bastı. ''Elfida, seni neden kaçırdığımı sormayacak mısın?'' dediğinde cama yasladığım kafamı ona çevirdim. ''Hayır, hayır beni neden kaçırdığını merak falan etmiyorum. Peki sen neden sana sorun çıkartmadığımı veya yanında kaldığımı biliyor veya merak ediyor musun?'' dedim. ''Hayır, merak etmiyorum aksine bunun cevabını olabildiğince geç öğrenmek istiyorum.''
Elimi radyoya uzattım ve bir kanalda durdurdum. Durduğum kanalda Tuğkan 'Civciv' çalıyordu.
Sesini biraz daha açtım ve eşlik etmeye başladım. Tabi ben eşlik etmeye başlayana kadar biraz zaman geçmişti ben de kaldığı yerden devam ettim.
Ama yine de seninleyken dünya bile dar.
Yine seni düşünürken yağmur çiseledi,
Nefesim ellerine hasret kalmış besbelli.Yine seni düşünürken yağmur çiseledi,
Nefesim ellerine hasret kalmış besbelli.Küçük civcivim güzel kızım dünyam benim,
Bunun adı aşksa eğer,
Bu aşk yalnızca sana değer.
Bu adam yalnızca sana boyun eğer.
![](https://img.wattpad.com/cover/281316244-288-k864562.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Nasıl Yani?
Teen Fiction''Yıl başından, gökten iner?'' dedi Feza. ''Yıldız?'' ''Kanatları var.'' ''Melek?'' ''Gibi, topuklu ayakkabı giyer.'' ''Ben! Ya da ben!'' dedim arkadan. ''Elfida bir dur! Böyle güzeldirler,'' ''Manken?'' ''Heh! Say!'' ''Alyssa Miller! Bar Refaeli! A...