8. Bölüm- Kaçak Tatil!

4 2 1
                                    

Selam! Artık en sevdiğim hafta içi günü çarşamba; rahatlamak için yazı yazacağım hiç aklıma gelmezdi ama tam anlamıyla rahatlamak için yazıyorum!

Her neyse size iyi okumalar ben de diğer bölümü yazayım...

☮🏖

8. Bölüm

Kaçak Tatil!

''Kim olabilir?'' dedim Efken ile göz göze geldiğimizde. ''Bilmiyorum?'' dedi. Birbirimize sorar gibi baktık ve vakit kaybetmeden yataktan kalktık. Kapıya doğru adımladım ve önünde durdum. Efken'in arkamda olduğunu hissedince kapıyı açtım.

Tamamını açmak yerine sadece yarıladığımda karşımda Eylül duruyordu. Kapıyı tamamen açtım, ne olduğunu anlamak için yüzüne baktım. Gözleri kırmızıydı ayrıca dolu dolu bakıyordu. ''Ne oldu Eylül?'' dedim. Eylül bir bana bir de Efken'e baktı, gözleri içeriyi hızlıca taradı ve hemen ardından ''M-müsait miydiniz?'' dedi. Korktuğu her halinden belliydi.

''Kuzum içeri gelsene. Konuşalım biraz, iyi gelir sana da.'' Dedim. Efken'e döndüm ve 'olur mu' gibisine bakış attı. Gözleri ile onay verince Eylül'e döndüm. Hala içeri geçmemesi ve çekinmesine iyice sinir olurken omuzlarından tutarak içeri yönelttim.

O geçince kapıyı kapattım ve yanına ilerledim. Odanın içerisindeki koltuklara oturduklarında ''Su ya da herhangi bir şey ister misin?'' dedim, 'hayır' anlamında kafasını salladığında Efken'in yanına doğru geçtim.

Efken eli ile oturduğu koltuğun kolana oturmamı sağladı ve kolunu belime doladı. İkimizde soran gözlerle Eylül'e baktık. Sonunda o da konuşmaya karar verdi ve dudaklarını araladı. Geliyor gelmekte olan!

''Çok güzelsiniz. Ya-yani çok yakışıyorsunuz anlamında.'' Dedi heyecanla. Yüzüme minik bir tebessüm yerleşti. O ise konuşmasına devam etmeye başladı. ''Ben özür dilerim, bu şekilde gelmemem gerekirdi ama yanlarında kalmak istemedim. En azından burada uzak durmak istiyorum onlardan,'' gözlerinde korku yer edinmişti.

''Burada daha rahat, korkmadan konuşabiliyorum. Eğer işiniz varsa gidebilirim.'' dedi. Burada, onlardan uzakta bile kendi ile çelişiyordu. Korkmadığını söylese de çok korkuyordu. Sanki her an bir yerden babası çıkabilirmiş gibi davranıyor, diken üstünde ve korku ile bakıyordu.

''Eylül, biraz konuşmak ister misin? Bak amacım seni zorlamak ya da üzmek değil. Sadece anlatırsan daha rahat yardımcı oluruz. Bak ben avukatım sana söylemiştim, her ne zaman istersen yanında olurum, seni savunurum. Elimden geleni yaparım ama bilmem gerekiyor. Kanıt gerekiyor ve bu kanıtı bana sadece sen verebilirsin.'' dedim. ''Biliyorum, ne anlatayım. Sorun ben de söyleyeyim.''

*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*

''İğrenç! Şu halimize bak! Boktan bir durumun içindeyiz ve ne yapacağımı kafamda kuramıyorum.'' dedim odada volta atarken.

Eylül çıkalı 5 dakika olmuştu. Çıktığından beri söylediği tek bir söz, o söz beynimin içinde dolanıyordu,
''Her şey benim yüzümden oldu, doğmasaydım tüm bunları yaşamazdım.''
Ve hemen ardından gelen o haykırırcasına olan ağlama.

''1 ay, sadece 1 ay dayansa yeter. Tüm foyasını ortaya dökebiliriz. Ama sen, senin sakin olman gerek Elfida! Farkındayım berbat bir durumun içindeyiz ama düşün, biz bu haldeysek o kızcağız nasıl? Sen burada yaşamadığın ve sadece dinlediğin bir şey yüzünden çıldırırken o kız bunları yaşadı ve anlattı. Resmen yaşadıklarını tekrar yaşadı gözlerimizin önünde. Şimdi sen güçlü olmazsan, sinirlerine hâkim olamazsan ona yardımcı olamayız. Sakin ol, istiyorsan duşa gir, müzik aç, gidelim o kızı da alıp gezelim. Ama sakin olmana ihtiyacım var. İhtiyacımız var!''

Nasıl Yani?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin