ℒ'ℯ𝓈𝓅𝓇𝒾𝓉 𝒟ℯ ℐ'ℯ𝓈𝓁𝒶𝓋𝒾ℯ𝓇

𝑺𝒖̈𝒓𝒕𝒖̈𝒌

Ülkü

2 gün sonra

2 günlük sallantı çilemizin sonunda koşarak gemiden inmiş ilk bulduğum yere çömelip midemde günlerdir çalkalanan lanetleri çıkardım

Leya: Öff cafeye giriyorum kulübe de buluşalım

Leya koşarak yanımdan ayrılırken boğazımı tuttum ve nefesimi kontrol etmeye çalıştım

Leyanın titizliği ona gemide lavaboya gitmemesine daha doğrusu gidememesine sebep olurken ben de rezil olmama uğruna kendimi tutmuş yemek yememeye çalışarak sarsılmamaya çalışmıştım

Çantamdan çıkardığım mendil ile ağzımı silerken ayağa kalkmış ve etrafıma bakmıştım

Leya ile gemi karaya yaklaşırken bir telefon kulübesi bulup diğerleriyle konuşmamızı söylemiş bende kabul etmiştim o yüzden geriye kalan tek işimiz bir telefon kulübesi bulmaktı

Kırılan telefonumun yasını tutarken yüksek takçisi olan instagram sayfamın şifresini unutmak bana baya bi koymuştu

Evet ben Ülkü Hilal Söran instagram şifremi hatırlamıyorum

Eski salak ben, o küçücük beynimle erkeklere yürümek için açtığım hesaba kesinlikle 1234 şifresini vermiştim

Evet 1234

Sonra sırf zengin yakışıklı bir koca adayı beni görüp bana sarksın, yürüsün bende manita yapıp kızlara hava atayım diye annemin mini eteklerinden giyip o kıllı bacaklarımla poz vermemiştim... Yada vermiş de olabilirim

Ne yapayım 10 yaşındayken ağdadan korkardım

Tabi istediğim olmuş ve birisi bana yazmıştı ama sonra onu kaybetmiştim, o saatten sonra da onu unutmamış ve o hesabı tamamen silmiştim

O benden gidince bende bana ondan başkasının yazmasını istememiştim... Keşke şimdi de karşıma çıksa

Tabi ben silmesem de bana yazan olmazdı o yüzden o mesajlara yazık olur aklıyla sadece fotoğrafı silmiş ismimi değiştirmiştim, o hesaptan ailemin haberi de olmadığı için anneme söyleyip hesabı 1,2 yıl boyunca dondurtmuştum

Babama söylesem zaten şuan hayatta olmazdım

Olaydan 2 yıl sonra babam sarhoşken gelip yine bana bulaşmıştı... Annemi o gece kaybetmiştim. Kendimi de kırmızılar içinde görmekten korktuğum için evden kaçtım ama babam peşimi bırakmamıştı. O gün babamın çığrışlarıyla ondan kaçarken bulduğum bir evin kapısını çalmıştım

Kapı aralandığında benim yaşlarımda kumral, yeşil ama maviye kaçık gözleri omuzuna varan saçlarıyla güzel yüzlü bir kız görmüştüm

Leya'yı...

O gün Leyadan yardım istemeye çalışırken nefes nefese kaldığım için konuşamamıştım ve yanına o zamanlar anne ve babası bildiğimiz insanlar gelmişti

Babam yanıma gelip beni almaya çalışırken "Baba annemi Cennete götürdün ama ben şimdi gitmek istemiyorum lütfen beni götürme annemi de geri getir" diyip ağlamama karşılık Leyanın ailesi tarafından babamdan alınmıştım

Aslında Leya beni çığlıklarımla tanıyo ama genelde göz yaşı dökmüştüm o yüzden biz o yağmura kanmak diyoduk. Babamdan kurtulmak için timsah göz yaşı dökmüştüm... O da benim gözümden düşen yağmurlara kanmıştı