Hiç bişey yokken yüzüne çarpan soğuk havayla bile depresyona girdiniz mi?
İşte bende o tür manyaklardan biriydim.
Tam 2 gündür sallanan geminin teras bölümünde ay'ın geceyi aydınlatmasını izliyodumAlaca karanlığın arasında kaybolmuş gibi birinin beni bu ayazdan çekip almasını bekliyodum
Kalbim beynimden kopmuş gibi sanki canımı acıtmaya çalışıyodu. Az önce hiçbirşey yokken olduğu yerden fırlayacakmış gibi atarken şimdi ise hiç gücü kalmamış, halsiz, yorgun, üzgün, artık beni sal şeklinde yavaş atıyodu
Terasta tektim saat dakika vesaire hiçbirşeyi bilmezken herkesin vapurdaki odalarını almasıydı
Gece işi zahmetli olacağı için karşıya geldiğimiz gemiyi bırakıp turistik bir vapura binmiştik
Ülkü bu durumdan şikayet etmezken ben düştüğüm durumda pek memnun değildim
İçimdeki sıkıntılı nefesi dışarı verdiğim anda yüzüme çarpan rüzgarla birleşip yine yüzümü bulmuştu
Sıkıntılar, dertler, üzüntüler, acılar hepsini nasıl tam bıraktık, attık artık bir daha yaşamayacağız dediğimizde bize aynen bu şekilde geri dönüyolardı işte... Bıraktığımız anda daha çok yapışıyolardı
Herkes bizi anladığını söyler ama kimse anlamaz, anlayamaz bu dünyanın bir kuralıdır demi... Ne kadar içimizi döksek de, ne kadar ağlayarak konuşsakta, bazen mesaj yöntemi ile yazarak duygularımızı belli etsek de tek aldığımız cevap "anlıyorum" olur...
Hâlâ da öyle zatenAslında onların yerinde olunca da ne diyeceklerini bilmemeleri olur bazen sebep, anlamamak ama üzmemek için anladım konumunda dolaşmak
Herkesin vardır yanında onu dinleyen gözlerine bakan bir arkadaşı, veya sanal ortamda tanışıp gerçek arkadaşlarından bile yakın olup dertlerini açtığı dostu...
Yada herkesin gerçek sandığı ona sevgi gösterip dertlerine ortak olan omuzlarında besledikleri yılanları
Tabi kimse bilmez kimsenin yılanını, kimse haberdar değildir. Kendini tek tanımlayabilen insanlar ya gerçektir yada hayaldir, İşte bunu siz belirlersiniz ya... Ben belirleyemedim işte
Yıllardır, aylardır konuştuğum insanlar bana uzak davranırken ben hâlâ işleri vardır dedim
Hah, bu da benim aptallığım zaten... Sadece dost olabilmeye çalışmıştım ama yanıldım, tırnakları bile olamadım :")
Yanağımdan akan yaşı silerken dayandığım demirlikten uzaklaştım ve rüzgarın geldiği yöne dönerek saçlarımın serbest kalmasına izin verdim
Ülkü: Ne kadar durucaksın burda?
Bıkkınlıkla merdivenlerin en alt katından yorgun gözleriyle bana bakan Ülküye döndüm
Leya: Vapurdan inene kadar
gözlerini devirip yanıma gelirken cebimden çıkardığım toka ile saçlarımı toplamaya çalıştım ama beni hedef almış rüzgar buna izin vermedi
Ülkü: Al
Elinde uzattığı telefona göz atıp yerdeki minderin üstüne oturdum
Leya: Nerden yaptırdın onu?
Ülkü: Kaptan biz vapura geçmeden önce elimde oynadığımı görmüş yeni bir cam almış
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ℒ'ℯ𝓈𝓅𝓇𝒾𝓉 𝒟ℯ ℐ'ℯ𝓈𝓁𝒶𝓋𝒾ℯ𝓇
Fanfiction~𝑩𝒂𝒏𝒂 𝒚𝒂𝒓𝒅𝜾𝒎 𝒆𝒅𝒆𝒓 𝒎𝒊𝒔𝒊𝒏? ~𝑵𝒆 𝒌𝒐𝒏𝒖𝒅𝒂? ~𝑺𝒂𝒏𝒂 𝒂𝒄̧𝜾𝒍𝒎𝒂 𝒌𝒐𝒏𝒖𝒔𝒖𝒏𝒅𝒂:') 𝐛𝐮̈𝐲𝐮̈𝐤 𝐲𝐚𝐫𝐚𝐥𝐚𝐫 𝐚𝐥𝐦𝛊𝐬̧𝐥𝐚𝐫𝐝𝛊 𝐤𝛊𝐳𝐥𝐚𝐫 ~𝑩𝒆𝒏 𝒔𝒆𝒏𝒊 𝒄̧𝜾𝒈̆𝒍𝜾𝒌𝒍𝒂𝒓𝜾𝒏𝒅𝒂 𝒕𝒂𝒏𝜾𝒅𝜾𝒎 ...