3.Bölüm

340 30 23
                                    

Bu bölüm korona testim negatif olduğu halde yanlışlıkla pozitif diye mesaj atıp ben de dahil bütün ailemin neredeyse kalp krizi geçirmesine neden olan sağlık bakanlığına ithaf edilmiştir.

Sasuke daha gözlerini açmadan onu hissetmişti.

Sanki her zaman oradaydı. Sanki Sasuke onunla tanışmadan önce dünyayı tam olarak göremiyordu ve artık gözlerindeki perde kalkmıştı.

Bu, korkutucu bir histi.

Sasuke daha önce kan paktı yapmıştı ama bu kadar derin bağlanmamıştı.

"Seni parazit." Diye hırlarcasına bağırdı Naruto, Sasuke'nin uyandığını görür görmez. "Ne cüretle beni kendine bağlarsın! Boz şunu!"

Sasuke genişçe sırıttı.

"Asla."

Ölmek için çok gençti.

Tamam belki insan standartlarına göre çok yaşlı olabilirdi ama bir vampire göre genç sayılırdı.

Naruto Sasuke'ye saldırmak için ileri atıldı ama bir el onu belinden tutarak geri çekti.

"Ona zarar verirsen senin canın daha çok yanar. Sakin ol."

Ses boğuk ve derindi. Kulağa güzel geliyordu.

"Ama Kakashi-" diye itiraz etmeye çalışan Naruto'nun sözünü kesen aniden içeri giren siyah saçlı bir kız kesti.

"Naruto başkan seni çağırıyor."

Naruto Sasuke'ye son bir nefret dolu bakış attıktan sonra kızla beraber odadan ayrıldı.

Gri saçlı garip adamla yalnız kalan Sasuke odayı incelemeye başlamıştı.

Kapının ve pencerenin yanında haç kilitleri vardı. Yani odadan kaçmak imkânsızdı.

"Yakalanacak kadar salak olduğuna inanamıyorum Sasuke." Dedi Kakashi onaylamaz bir tavırla.

"Üstelik bir de gidip geleceğin başkanıyla kan paktı yaptın. Bu sefer seni ben bile kurtaramam."

Kakashi Hatake dünyadaki ilk ve tek melezdi ve vampirlerin, avcıların arasındaki casusuydu.

Kurtarabildiği kadar vampiri kurtarmış, aynı şekilde öldürebildiği kadar vampiri de öldürmüştü.

O, zamansız yargıçtı. Vampirin yaşayıp yaşamayı hak etmediğine karar veren kişiydi.

"Ölse miydim yani?"

Kakashi gözlerini devirdi. "Sana yüz kere kendini aç bırakmamanı söyledik. Sonunda bu hallere düştün. Senin aptallığın."

Sasuke "Sen nasıl bir yargıçsın?" Diye dişlerinin arasından tısladı. "Kan paktı için uygun insan bulamadığımı biliyorsun. Ne yani masum insanları öldürse  miydim?"

Kakashi alaycı bir ses çıkardı. "Rol yapmayı kes Sasuke. Vampirlerin insanlar hakkında ne düşündüğünü biliyorum. Unutma ben de vampir sayılırım."

Sasuke anında düşünceli vampir maskesini yüzünden atarken duygusuzca cevap verdi.

"Lanetlendim."

Bu, aylardır gizlediği bir sırdı ama artık birilerine söyleme vakti gelmişti.

"Siktiğimin Mellburne Cadısı beni lanetledi. Şu sarışın çocuk kanı uzun zaman sonra bana tatlı gelen tek kişi. Diğerleri midemi bulandırıyor."

Sokağa da o yüzden çıkmıştı. Kendisine uygun bir av bulmak için. Umudunu yitirmek üzereyken Naruto'ya rastgelmişti ama keşke hiç karşılaşmasalardı.

"Bilseydim böyle olacağını abimin kanıyla idare ederdim."

Vampirler ekstrem durumlarda aile üyelerinin kanını emerek yaşayabilirlerdi. Tabi bu en fazla 10 yıl yaşatabilen geçici bir çözümdü.

Kakashi kafasını sallayarak onayladı. "Öyle yapmalıydın. Cadıyı bulup lanetini kaldırmak kolay bir iş."

Sasuke ona küçümseyerek baktı. "Tam da bir yarımdan beklenecek şekilde gerizekalısın. Eğer onu yakalamak o kadar kolay olsaydı aylarca peşinde sürünmezdim."

Kakashi Sasuke'nin sözlerine alınmamıştı. Çoğu şeyi ciddiye almayan bir karakteri vardı. Bu tür hakaretler onun için fazla çocuksuydu.

"Biraz burada beklemelisin. Seni çıkarmak uzun sürecek."

Kakashi yaslandığı duvardan kalkıp odadan çıkarken Sasuke umutsuzluğa düşmüş bir şekilde düşünüyordu.

Lanet olsun.

Tanrı gerçekten de ondan nefret ediyor olmalıydı. Aylardır bir kâbusu yaşıyor gibiydi. Önce salak bir cadı tarafından lanetlenmişti. Sonra açlık krizlerine girmişti. Bunların yüzünden sinir bozucu bir vampir avcısıyla tanışmış ve yakalanıp avcıların hapishanesine kapatılmıştı.

Ama en kötüsü bu değildi.

En kötüsü içinde hissettiği bağa şimdiden alışmış olmasıydı.

Sasuke bunun sonunun nereye gittiğini görebilecek kadar uzun yaşamıştı.

Gitmemesi gereken tek yer...

Uchiha'nın ŞeytanlarıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin