Üniversite temposuna anca ayak uydurabildim. Bölüm geciktiği için kusura bakmayın.
Bir iyi bir de kötü haberim var.
İyi haber şu ki Ackerman psikolojisi bitti ve artık düzenli bölüm atma sırası bu kitapta.
Kötü haber şu ki sezon finaline bundan ayrı son 3 bölüm kaldı. 10.Bölüm sezon finali olacak ve bir sonraki sezonun kurgusu oturana kadar yeni bölüm yazmayacağım.
Bu bir aylık bir ara bekliyor bizi demek.
Bu yüzden isterseniz bölüm biriktirin ve o zaman okuyun.
Bu kadar konuşmak yeter. İyi okumalar.
Dünyada sekiz milyardan daha fazla insan yaşıyordu ve her gün binlerce insanın ölmesi normaldi. Hatta her saniye yüzlercesinin ölmesi de normaldi.
Yüzyıllarca yaşamış bir vampir olarak Sasuke de tıpkı diğer vampirler gibi ölüm kavramına yabancı ve uzaktı.
Kendisi ölmediği için ve ölen binlercesini gördüğü için bu kelime onu etkilemiyordu. Ya da o öyle sanmıştı zira şu an oldukça kötü durumdaydı.
"Kahretsin."
Naruto'nun ölü bedeniyle süslü kabus onu beklediğinden daha çok etkilemişti.
Sasuke artık kolayca kendine itiraf edebiliyordu. Naruto'ya geri dönülemez bir biçimde aşık olmuştu.
Onunla beraber geçirdiği zamanlar sarışın vampir avcısına bağlanmasına neden olurken kalbi bir anda onun adını sayıklamaya bașlamıștı.
Onu kendisi ile birlikte götürmeye karar vermişti ve bunu yapacaktı.
Hem de bugün.Kendine belki bininci kez Naruto'nun sağlıklı ve hayatta olduğunu hatırlatırken giydiği gömleğin yakasını düzeltti.
İtachi'ye çoktan haber vermişti.
Gelmesi an meselesiydi.
Kalbi küt küt atarken kapıyı açtı ve dışarı çıktı.
Hissedebiliyordu.
Itachi buradaydı.
Nitekim haklı çıktı. Geçtiği koridorlardaki bütün avcılar esrarengiz bir şekilde bayılmıştı.
Adımları sakın, tavrı telașsızdı. Buraya tıkıldığı ilk günden beri birilerinin onu kurtarmaya geleceğini biliyordu.
Tıpkı Kakashi'nin onu bilerek korkuttuğunu bildiği gibi.
"Düşündüğümden daha sıkıcı." diye mırıldandı İtachi'ye git gide yaklaşırken.
"Tahmin ettiğim gibi bir canavardan daha fazlası değilsin."
Hayal kırıklığı ile doku bir ses düşüncelerini bölürken kalbi bir saniyeliğine durdu.
Bu, hayatındaki en uzun saniye olabilirdi.
Onun kokusunu alabiliyordu. İnatçılığı kadar keskin, inanıșları kadar mutlak ve gün batımı kadar yumușak...
Kalbinin atışlarını duyabiliyordu.
Mozart'ın en iyi bestesinden bile daha güzel çalıyordu. Kadim bir şarkıyı taşıyordu kulaklarına. Eski ama sıcak notalar...
Ve en sonunda kafasını çevirdiğinde gözleri oğlanın mavi gözlerini buldu.
'Gökyüzü kadar mavi.' diye düşündü önce.
'Hayır hayır. Okyanuslar kadar derin.'
'Kitsune ateşi kadar sıcak. '
Ve de sert.
Sinirli.
Suçlayıcı.
Sasuke o gözlere döndüğü anda biliyordu.
Şu an söyleyeceği hiçbir şey Naruto'nun kulaklarından geçmeyecekti.
Naruto çoktan yargıcı olduğu bir mahkeme kurmuş ve Sasuke'yi yargılamıștı.
İğrenç bir vampir olarak nasıl olurdu da suçsuz çıkarılmayı düşünebilirdi Sasuke?
"Tahmin ettiğimden daha acımasızsın." diye mırıldandı gecenin yaratığı sarışın vampir avcısının elindeki silaha bakarken.
Eğer Naruto vampirlere karşı önyargılı biri olmasaydı yerde yatan avcıların sadece bayıltıldığını görebilirdi.
Eger Naruto önyargılı biri olmasaydı elindeki silahın Sasuke'yi ne kadar incittiğini anlayabilirdi.
Ama Naruto öyle biri değildi.
Küçüklüğünden beri beyni saçma masallarla yıkanmıştı ve ne yazık ki bir vampirle ilk karşılașması olabilecek en kötü şekilde olmuştu.
Bu yüzden Sasuke abisi Naruto'nun arkasında belirip onu bayılttığında sesini çıkarmayıp izin verdi.
Çünkü onu kazanmak için kaybetmekten başka çaresi yoktu.
Sarışın vampir avcısını özenle kucağına alırken abisine dönerek fısıldadı.
"Gidelim."
Bugün canı çok yanmıştı.
Ve bunun son olmayacağını bilecek kadar çok yaşamıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Uchiha'nın Şeytanları
FanfictionFull Anime Boys-3 Sasuke Uchiha için hayat her zaman kolay olmuştur. Abisi kadar olmasa da zeki ve yeteneklidir. Ailesi ülkenin en zenginlerindendir. Üstelik yaşlanma ve ölme korkusu olmayan bir vampirdir. Hayat onun için mükemmeldir. Ta ki bir gün...