Epilogue

301 20 23
                                    

Dün kutlamaktan buraya atamamışız, HAPPY BIRTHDAY TO PAYNO❤️
28 falan olmadı hayır daha 8 o. Bölümün sonunda bir balkon konuşması var ncşskclsöxşx
isteyen okur, teşekkürler.
Ve tabii ki, bu kitap için son kez;
iyi okumalar, sizi seviyoruz♡

LOUIS' POV.

"Hayır, sus Niall, sana kimin üstte olduğunu söylemeyeceğim."

"Sonsuza kadar bütün yemeklerinizi ben yaparım, lütfen Lou! Liam'la iddiaya girdik, küçük bir sırla ikimizi de mutlu edebilirsin."

"Hayır dedim Ni. Seks hayatımız üstünden iddialaşmanız hoşuma gitmedi. Sakin bir tatil için geldik buraya, darlayacaksan ne anlamı var." Telefonu masadaki tutacağa yerleştirip iyice bronzlaşmış tenime masada duran güneş kremini sürdüm. Niall ise bir yandan önünde patatesli ne varsa yerken diğer yandan da bana laf yetiştiriyordu.

"Pffft. Peki. Ne zaman döneceksiniz? Özledik be! Burada işlenen cinayetleri çözmeleri en az bir hafta sürüyor inanabiliyor musun? Harry olunca bir günde hallediyorduk ne güzel günlermiş." Derin bir iç çekişten sonra acımam için takındığı Niall'a özel bakışını yüzüne yerleştirip ekrandan gözlerimizi buluşturdu.

"Harry ne zaman istersek o zaman döneceğimizi söyledi. Dönmeye de pek niyetim yok zaten. Sadece Fizzy'nin ve Zayn'in durumunu görmek için gelirim, bir de Bebe'ye sözüm var, onlar da bekleyebilir biraz. Sahi, nasıllar?"

"Şimdilik iyiler denilebilir. Zayn'in ailesi Liam'la tanışmaya geldi, yarın da Liam'ın ailesi Zayn ve ailesiyle tanışmaya gelecek- benim bile kafam karıştı ama öyle bir şeyler planladılar. Sanırım ilişkileri ciddiye binmeye başlıyor."

"Gerçekten mi? Bu harika bir haber. Yani, en son katıldığımız düğündeki çift gibi sonları olmasın da." Gemma ve Jeff'i kastettiğimi anlayınca gülerek karşılık verdi. "Neyse Ni, sen nasılsın, Zoe'yle nasıl gidiyor?"

"Sizin gibi olabilmeyi isterdim dostum. Zoe'yle aramız biraz limoni gibi. Ne olacak bilmiyorum ama her şeyi düzeltmeyi gerçekten istiyorum. Sanırım gerçekten zaman her şeyin ilacı." Niall'ın dediklerine cevap vermek için ağzımı açmıştım ki kral dairemizin büyük balkonundan gelen keman sesleriyle laflarım ağzıma tıkıldı. Telefonu da elime alıp balkona bakan masalardan başka birine yerleştirdim.

"Bir dakika Niall, ben seni sonra arayacağım, tamam mı?" Telefonu kapatmayı akıl edemeyerek balkonun geniş camına yanaştım. Buraya gelir gelmez ilk yaptığı kendine en iyisinden bir keman almak olmuştu haliyle. Mırıldandığı sözler bana tanıdık geldiği içindi bu şaşkınlığım. Şu sözleri mırıldanıyordu sevgilim;

I figured it out
I figured it out from black and white
Seconds and hours
Maybe they had to take some time

Aklımdakine yakın bir melodiyle nakarat kısmına kadar söyledi. Defterimi nasıl bulduğunu bilmesem de düşünecek halim de yoktu. Bir yandan çaldığı kemanla karışan yoğun Cheshire aksanı kağıda döktüğüm duygularımın daha yoğun şekilde içimde büyümesine yol açıyordu zira. Nakarata gelince camın arkasında bekleyen bana döndü. Gözlerimizi buluşturduktan sonra arşesini tuttuğu eliyle balkon kapısını açıp beni balkona doğru çekiştirdi. Sonra bana bakarak nakaratı söyledi.

You and I
We don't wanna be like them
We can make it 'til the end
Nothing can come between you and I
Not even the Gods above
Can seperate the two of us
No, nothing can come between you and I
Oh, you and I

You & IHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin