Bölüm 39

157 13 16
                                    

Aylar geçmişti. Dolly büyümüş, benim okuma işi çöp olmuş, Scott ve Isaac çıkıyor, Berk ve Melis'te nişanlanmıştı.

Son kez küçük ellerini tutup destek vererek ayağa kaldırdım. "Evet babacığım" diyerek ayağa kalktım. "Sağaya adım atıyoruz şimdi"

O dediğim gibi ayağını öne atıp diğerini de yanına koyduğunda heveslenip ellerini bıraktım ama o yere yığılıp ağlamaya başladı.

Bende biraz gülüp onu kucağıma alarak iyileşen ayağımın rahatlığıyla evde dolaştım. "Uf oldu sadece"

Bunu Berk'ten öğrenmiştim. Uf oldu, ona dokunma cıs o cıs gibi kelimeleri, arada poposuna vurmayı -ki poposuna vurunca uyuyordu- hep Berk'ten öğrenmiştim ve bağımlılık yapmıştı. Hatta Berk'ten, daha doğrusu Melis sayesinde Berk'ten mantı bükmeyi ve yaprak sarmayı da öğrenmiştim.

Dolly hâlâ ağlarken ne yapacağımı düşünüyordum ve hiçbir şey fayda etmiyordu. Aç, susuz ya da kirli olamazdı hepsini az önce yapmıştım. Uykusu da yoktu. İlk defa oluyordu bu canını acıtacak kadar da düşmemişti.

Sonra o ilahi yardım geldi: Tyler

Hızla kapıya koştum ve yalvaran bakışlarla "neyi var" diye sordum. O an Tyler'ın 'ben ne bileyim' dememesine şaşırmıştım. Dolly'i yavaşça kucağına aldı ve yanağına bir öpücük bırakıp kollarının arasına yatırdı. Kapıyı kapatırken de "beni özledi" diye mırıldandı. Alnına da bir öpücük bıraktığında Dolly'nin ağlaması durdu.

"Cidden seni özlemiş" diyerek ağzımı açtığımda Tyler kafasını sallayarak dudağıma bir öpücük bırakıp kendini koltuğa bıraktı. Dolly'i üzerine yatırdığında poposuna vurarak onu sevdi. Demiştim, benden alıştı.

Kızı huzursuzlanınca dizlerini kendine çekip bebeğimin sırtını kendi bacaklarına yasladı. Ellerini tuttu ve baş parmaklarıyla yumruk yapıp "babasının bir tanesi" dedi. Ben ne yapacağını anlayıp gülerken Dolly'nin ellerini birbirine vurdu. "Çat çat çat"

Dolly'de bende Tyler'da kahkahalarla gülerken Tyler'ın karnında oturduğu İçin sarsılan Dolly daha çok gülüyordu.

Tekrar "babasının bir tanesi" dediğinde bu sefer kendi ellerini birbirine vurdu ve Dolly'de onu taklit etti. Tyler o kadar uzun süredir buna uğraşıyordu ki her an ağlayabilirdim.

"Evet" dedi sevinçle "öğrettim. Yaptı. Evin içinde durup durup bunu yapacak. Tanrı'm çok gururluyum."

Ben ona gülümseyip başparmağıyla mutfağı gösterdiğimde bana baktı. "Yemek yemeyecek misin? Ben hazırladım"

"Orda yedim ama senin yemeklerin olmadan doymuyorum sanırım"

Dolly'i omuzlarına çıkarıp beni takip etti ve mutfağa girdi. "Bugün Bay Hale'in elinden ne yiyeceğiz"

"Ben çok vakit bulamadım ama..."

"Ama dört çeşit yemek yaptın?" Tyler'ın tencereleri açıp kapatırken söylediği şeyi ufak bir mırıltıyla onayladım. O da gülümseyip sandalyeye oturdu ve omuzlarında ki Dolly'i indirip kucağına oturttu. "En sevdiğim aşçı sensin" dedi bir anda "ilerde de kızım olacak çünkü sen yaşlı bir dede olacaksın"

Tabakları önüne koyup karşısına oturduğumda gülümsedim "sende aynısından olacaksın" dediğimde kafasını hızla iki yana salladı.

"Ben hâlâ mükemmel olacağım ama sen..."

Benimle uğraşmaya bayılıyordu ama alınmıyordum çünkü biraz sonra güzel olduğumu söyleyecekti.

"Bunlar şaka hep tabii. Şimdi ki güzelliğine bak. İlerde de öyle olacaksın, kusursuz güzellik. Çok güzelsiniz bay Hale"

Tyler'a bayılıyordum. Her anlamda...

"Biraz dışarı çıksak olur mu" diye sorduğumda Tyler kafasını aşağı yukarı salladı ve Dolly'nin ağzına kocaman kaşığı uzattı.

"Tyler!"

"Sakin ol içinde fasülye suyu var"

"Fasülye suyu?"

"Evet şundan İşte"

"Peki fasülye suyu olduğundan onun haberi var mı"

"Ne bu Dylan? Fasülye var İşte içinde altında ki de fasülye suyu oluyor"

Kahkaha atarak kafamı salladım ve gözlerimle pantolonunu gösterdim. O ise pantolonuna dökülen fasülye suyunu gördüğünde hızla ayağa kalktı. "Çok yaramazsın, ben sana fasülye suyu uzatıyorum sen bana mı döküyorsun"

Ayağa kalkıp Dolly'i kucağıma aldım ve elimi Tyler'a uzattım. "Ver, ben yıkarım. Sende yemeğini ye. Fasülye suyunu da iç"

Tyler sandalyeden kalkıp pantolonunu çıkardı ve arkası dönük olan Dolly'i fırsat bilerek dudağıma birkaç öpücük bıraktı. "Fasülye suyu içilmez"

"Dolly'e içirmeye çalışıyordun?!"

Ben yukarı çıkarken Tyler'ın gülüşünü duydum. Dolly'i yatağa bıraktım ve ona bir kıyafet seçip hemen yanına koydum. Yataktan düşmesin diye de tekrar yere aldım. Emekleyebiliyordu en azından.

Hızla banyoya girdim ve pantolonu yıkayıp astım. Tekrar içeri girdiğimde Dolly yatağa tutunarak dikilmiş, kıyafetine bakıyordu.

"Beğenmedin mi?" Dediğimde şaşkınca bana baktı. "Tamam, gel sen seç o zaman"

Dolaba yaklaştırdım ve onun bakmasını sağladım, sonunda elini bir elbiseye uzattı ve bende onu alıp giydirdim.

"Tyler!"

Koşarak aşağı indim ve Dolly'i koltuk altlarından tutup havaya kaldırdım. "Şuna bak. Çok tatlı"

"Sana benziyor"
———

"Hazır mısınız sayın ailem"

Gülümseyip aşağı indim ve Dolly'i arabasına yatırdım. Kemerini bağladıktan sonra dikleştiğimde Tyler'a baktım. O da bana bakıyordu. Yüzünde ki gülümsemenin eşi benzeri yoktu.

Dışarı çıktığımızda bir parka girdik. Tyler Dolly'nin arabasını ittiriyor, bende onun koluna girip omzuna yaslanmıştım. Duyduğum tek şey ise Dolly'nin neşeli sesleriydi.

Tyler bir anda durduğunda bende durdum ve şaşkınca ona baktım. O ise bir şey demeden yönünü geldiğimiz tarafa çevirip yürümeye devam etti.

"Neler oluyor"

"İçen birkaç kişi gördüm"

Arkamı baktım. Bir grup cidden içiyordu. Tyler'a tekrar hayran olarak yolumuza devam ettik. Bir saat sonra eve döndüğümüzde uyuyan Dolly'i kucağıma alıp beşiğine yatırdım ve tekrar aşağı indim.

Tyler yine koltukta ki yerini almıştı. Dimdik oturuyor bir şeyler düşünüyordu. Elleri karnının altında birleşmişti. Yavaş hareketlerle ellerini yanlarına koydum ve kucağına oturdum. Kollarımı boynuna sararken aynı anda onun kollarını da belimde hissettim. "Dolly'den sonra ki bebeğimi seviyorum"

"Bende Dolly'den sonra ki bebeğimi seviyorum"

Boynuma üflenen nefesle gıdıklanırken Tyler koltuğa yattı ve sarılmış bir şekilde küçücük koltukta yattık. Dolly gece boyunca uyanmamıştı bile.
———

Olay Olsun İstemiyorum
Tatlı Bölümler🤍

Final Yakın

Onu sevme| HobrıenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin