7

2.2K 101 40
                                    


Günlerce çalışmaların ardından sonunda o gün gelmişti. Artık Romanya'daydık ve günlerce yapılan antremanlardan sonra Guidetti sonunda ara verdirmişti. Bizde kızlarla beraber dışarı çıkmış Cluj'u geziyorduk.

Bir kaç gün önce gözümün önünde ki bir gerçeği kabullenmiştim.

Ben Ebrar Karakurt'tan deliler gibi hoşlanıyordum.

Bu yine birlikte uyandığımız bir sabah yüzünün her ayrıntısını incelerken olmuştu. Ayrıca o yakınımdayken asla kayıtsızsız kalamayan kalbim yerinden çıkmak istercesine hızlanıyordu. Titreyen ellerim, sürekli onu arayan gözlerim ve kokusu ile mayışan bedenimden sonra da kabul etmemek aptallık olurdu.

Ayrıca gün geçtikce Ebrar'la daha da yakınlaşmıştık. Artık düşünmeden kolunu etrafıma sarıyor, uyurken göğsüne sokulmama hiçbir şey demiyordu. Sanırım bu konuda herhangi bir şey söylese utançtan öbür tarafa giderdim.

"Şurada ki mağazaya bakalım mı?"  demişti Simge abla ve hep birlikte onu onaylayıp gösterdiği yere girmiştik. Herkes dört bir yana dağılırken bende mankenin üzerinde ki elbiseyi inceliyordum. Siyah, askılı, kısa ve fazlasıyla hoş bir elbiseydi.

"Denesene." Şaşkın gözlerle Ebrar'a döndüm ama Ebrar benim cevabımı beklemeden mankenin yanında duran askılarda ki elbiselerden birisini almış, elimden tutarak beni kabinlere çekiştiriyordu. "Ebrar dur-" Ama çoktan kabinin önüne gelmiştik ve Ebrar beni kabinin içine doğru ittirip elime elbiseyi tutuşturmuştu. "Giyiyor musun, giymiyor musun?"

"Giymezsem ne yapacaksın? Sen mi giydireceksin?" demiştim, bunu yapmacağını biliyordum. "Onu şimdilik yapamam gibi.." dedi Ebrar güzel yüzünü  asarak. Ardından beni kendine doğru çekmişti ve ters çevirmişti. İkimizde aynadan Ebrar'ın üstüme doğru tuttuğu elbiseye bakıyorduk. "Hanımefendi, lüften sizinle birlikte daha da güzelleşecek olan elbiseyi giyip bu kadını mutlu eder misiniz?" Kulağıma doğru usulca fısıldamıştı bu sözleri. Tüylerim dimdik olmuş, yanaklarım kızarmıştı ama bu seferki kızarıklık sadece utançtan değildi.

"Çıkta giyineyim." Sesim çok kısıktı ama Ebrar'ın yüzü dibim de olduğu için beni duymuştu ve haylaz gülümsemesi ile kabinden çıkıp kapıyı kapatmıştı.

Elbiseyi giymiştim ama bir sorun vardı. Elbisenin arkası iplerdendi ve ben o ipleri bağlayamıyordum! Oflayarak kabin kapısını araladım ve kafamı uzattım. Ebrar sırtını duvar yaslamış beni bekliyordu. "Ebrar" dedim ama beni duymamıştı. Gözlerini yere sabitlemiş dalgın bi hâli vardı. Bu sefer daha yüksek sesle "Ebrar!" demiştim ve o sonunda kafasını kaldırıp bana bakabilmişti. "Ne oldu?"

"Şey, elbisenin iplerini bağlayamıyorum.." Ebrar gülerek bana yaklaştı ve kapıyı ittirerek içeri girdi. Ben sırtımı kabin duvarına yaslayıp gizlerken o da kapıyı kapatıyordu. Bana dönerek "Sırtını dönecek misin?" diye sordu. Gözlerinde ki muzip ifadeyi görebiliyordum ayrıca dudaklarını birbirine bastırmış gülmemeye çalışıyordu. "Gülme!" Beni sinir ediyordu!

Memnuniyetsiz bir tavırla ona çıplak sırtımı döndüm ve gözlerimi kapatarak bağlamasını bekledim. Ama ne Ebrar'ın ellerini hissedebiliyordum ne de sesini duyabiliyordum. Nefes sesleri bile yoktu. Gözlerimi açıp aynadan ona baktım.

Gözleri sırtıma odaklanmış öylece  duruyordu. Adını söyleyerek ona seslendim, Ebrar kendini silkeleyerek yanıma yaklaştı ve ellerini sırtıma doğru uzattı ama dokunmuyordu ve ben o elleri çıplak sırtımda hissetmeyi delicesine istiyordum. Geriye yani Ebrar'a doğru bir adım attım böylece büyük elleri sırtımla buluşmuş oldu. Ellerini aşağı kaydırarak belimi tuttu, parmakları elbisenin içinden karnıma değiyordu. Ürpererek karnımı içime çektim ama Ebrar'ın geri çekilmeye niyeti yok gibiydi şimdi de kafasını boynuma gömmüş derin nefesler alıyordu. Başımı geriye doğru ittim ve gerisini düşünmeyerek anın tadını çıkarttım. Ebrar beni iyice deli etmek istercesine büyük dudaklarını omzuma bastırıp kulağıma doğru kaydırdı. Dudaklarının pürüzlü ve sıcak dokusu başımı döndürüyordu. "Ebrar.." Adını inledim büyük bir ihtiyaçla. Belimde ki elleriyle kendine bastırmıştı bedenimi, çıplak sırtım da göğüslerini hissedebiliyordum. "Beni deli ediyorsun." dedi tek nefeste.

Utangaçlığı bir kenara bırakıp, bir kez olsun içimden geçeni yaptım.

"Duygularımız karşılıklı Ebrar Karakurt." Yüzümdeki gülümseme, karnımda ki kelebeklerle ben ona resmen aşık olmuştum.

🦄


ANAM ANAM ANAM NERELERE GELDİK

sonunu bende böyle beklemiyordum vallahi

Yeni kapak mı, eskisi mi?

Neyse çok uzatmayacağım çünkü maç var

cat | ebrar karakurtHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin