Pinterestten Çisel'e model arıyorum ama tabii ki bulamıyorum..şu ana dek en çok benzettiğim medya'da ki bu çizim oldu
Saçı, gözleri, kahkülü ve en çok ta kırmızı yanakları ile gerçekten benziyor Çisel'e.Bunun insan hâlini bulun bana nooluur
|
Bugün maç günüydü. Romanya'ya karşı oynuyorduk. Dün kendimizi fazla yormadan antreman ardından bugün ki maç için taktik toplantısını yapmıştık. İlk 6'da Ebrar, Cansu, Zehra, İlkin, Simge abla ve ben vardım.
Şu an herkes maçtan önce ki ısınma harekerlerini yapıyordu. Diğerlirinin arasına, yere oturup uzun bacaklarımı ileri doğru uzattım ve kollarımla da ayak ucuma uzanıp dokunduktan sonra bir kaç saniye bekledim. Ardından kafamı kaldırıp benimle aynı hareketleri yapan Ebrar'a göz attım. İki gündür ne oda da ne antremanda ne de başka bir yerde iletişim kurmamıştık. Sanki özellikle benden kaçıyor gibiydi ve bu çok canımı yakıyordu. Sızlayan gözlerimi kapatıp bu hissiyatın gitmesini bekledim. Bugün bunların aklımı karıştırmasına izin vermeyip maça odaklanmam gerekiyordu.
•
Herkes yerlerini almış ve hakemin düdüğü ile maç başlamıştı. Karşı takım servisi atmış İlkin'de topu karşılayıp Cansu'ya göndermişti. Cansu parmak uçlarıyla topu bana doğru havalandırmıştı, benim sıçrayıp smaç bastığım top ise onların bloğuna takılmıştı ve kurtarmayı başarmışlardı. Rakip takımın pasör çaprazı topa vurmak için hazırlandığını görüp Zehra ile birlikte blok yapmıştık ama top çizgiye paralel düşmüş, kurtarmak için plonjon yapan Simge abla geç kalmıştı. Toparlanıp yerlerimize geçtik Romanya'nın servisini Simge abla manşetle Cansu'ya gönderdi ve Cansu bu sefer topu Ebrar'a doğru havalandırdı, Ebrar ise yine o adamı bayıltan smaçlarından birisini vurarak ilk sayımızı kazandı.
Dakikalar geçmişti ve skor 13'e 8'di. Ve biz itiraz etmiş, banda temas var mı yok mu diye challenge sonuçlanırını bekliyorduk. Tepede ki büyük ekranda o anlar gösterildi ve ben tam temas var diye sevinirken altta çıkan 'NO Fault' yazısıyla hepimiz verilen karara şaşkınlıkla baktık. Resmen düzenbazlık yapıyorlardı! Sinirle hakemin yanına ilerleyecekken Ebrar omzumdan tutup beni durdurmuş ve hakemle Zehra konuşmuştu. Ama bu da hiçbir işe yaramamıştı. Sinirle kafamı iki yana kütlettim ve sakinleşmeye çalıştım. Zaten iki gündür sinirlerim üstümdeydi birde göz göre göre verilen bu karar beni iyice çileden çıkartmıştı.
Romanya servisi atmış Simge topu manşetle Cansu'ya yollamış ve Cansu'da pas ile bana göndermişti. İçimde ki hırs ve sinirle topa o kadar sert vurmuştum ki avuç içim sızlamış rakip ise topu takip edememişti bile. Bir yandan sayı almanın sevinci bir yandan da hırsla hakem'in olduğu tarafa doğru bağırmıştım ve göz göze gelmiştik. Benim yumruk yaptığım ellerim önümde, takım arkadaşlarım sevinçle bana sarılırken hakem gözlerini kaçırmıştı, sırıtıp önüme döndüm ve bana "İşte böyle vereceksin sen cevabını!" diyen Ebrar'a sarıldım. Tabii diğerleri de etrafımızda durup bize sarıldığı için benim fırsattan istifade Ebrar'ın kolları arasında mest olmam dikkat çekmiyordu.
•
Maç 3-1 bitmişti, sadece ilk seti kaybetmiş diğer setlerde ki Ebrar'ın 26 sayılık mükemmel performansı ile zorlanmadan kazanmıştık. Aynı zamanda bu galibiyette kaptan ve Zehra'nın da çok emeği vardı ama en skorerimiz oydu.
Gururla Ebrar'ın röportaj verişini izledikten sonra takımın soyunma odasını ilerledim. Arkamdan Zehra gelerek "Ebrar çok iyi değil miydi? Hani şu aşık olduğun Ebrar var ya o." demişti yüzünde ki sırıtış ile ellerini omuzlarıma koyarken. Şaşkınlıkla açtığım gözlerim ve ağzımla hızla Zehra'ya döndüm. "Ya Zehra! İyi ki bir şey söyledim sana, sürekli dalga geçiyorsun benimle." dedim ve küskün bir tavırla önüme dönerek kollarımı bağladım. Dün antremandan sonra Zehra yanıma gelmiş, neler olduğunu sormuştu. Ben ise daha fazla dayanamayarak Ebrar'a olan hislerimi ve yakınlaştığımızı ama Ebrar'ın o anlardan sonra sürekli benden kaçtığı için pişman olduğunu söylemiştim. Zehra ise başka bir şey olup olmadığını sormuştu ısrarla ama ben olmadığını söyleyip Ebrar'ın pişman olduğuna emin olsam da Zehra aksini düşünüyordu.
Uzun kollarını birbirine bağladığım kollarımın önüne dolayıp sıkıca sarıldı Zehra ama ben bu sefer pas vermemekte kararlıydım. "Tamam ya, küsme hemen." demişti çenesini de omzuma koyarak. "Kendimi affetirecek bir yol biliyorum." demişti sırıtıp ve önümüzde yürüyen Simge abla ile Hande'ye yaklaşarak. "Bugün sizin oda da kalabilir miyim? Lütfen, lütfen, lütfeen." demişti o tatlı ifadesiyle. İkili aynı benim gibi şaşkınlıkla Zehra'ya döndü ve nedenini sordu. Zehra ise kulaklarına yaklaşıp bir şeyler söyledi. Simge abla gülerek Zehra'nın teklifini kabul etmiş ve arkasına dönüp bana göz kırpmıştı. Ben ise şaşkınlıkla önümde ki üçlünün gülerek konuşmalarını izliyordum.
•
Otele gelmiştik sonunda ve ben bir yandan yorgun bir yandan da Ebrar ile yalnız kalacağımız için heyecanlıydım. Odaya girip banyo yapma önceliğini Ebrar'a verdim ve 15 dakikanın ardından Ebrar çıkmış ben girmiştim. Bir yandan saçlarımı şampuanlıyor bir yandan da Ebrar ile ne konuşucağımı düşünüyordum. Saçlarımı durulayıp, kendimi havluya sardım, üstüme şort ve askılı pijamalarımı giyindikten sonra odaya girdim. Her şeyi alelacele yapıyor heyecandan ellerim dolanıyordu. Ve onu gördüm, ben günler sonra konuşacağız diye aptal aptal sırıtırken, o kıçını dönmüş yatıyordu.
🦄
AL KIRDIN KIRDIN
*29 Ağustos'a ışınlanma duası*
Ben kurgunun yeni ismini ve kapağını çok sevdimm
Sizce nasıl olmuş?
Ayrıca bir daha ki bölüm 🔥🔥
ehehehe *cardi b gülüşü*