çabuk medyaya bakın arkadşlr
iyi değilim, tşkrlr.
|
"Ben banyoya giriyorum." Zehra giyeceği elbiseyi alıp koşarak banyoya girdi. Ben maçtan sonra duşumu aldığım için rahattım ama Ebrar ardından "Hızlı ol!" diye bağırdı.
Valizine ilerleyerek bol, beyaz bir tişört ve siyah pantolon çıkardı ardından yatağına oturup ellerini arkasına yasladı, bense ellerim belimde dertli gözlerle valizime bakıyordum. "Neden valizine yavru kedi gibi bakıyorsun?" dedi hafif sırıtarak. Ona döndüm ve ellerimi iki yana bırakarak isyanla konuştum. "Ben elbise falan almadım ki yanıma. Ne giyeceğim şimdi, pijamalarımı mı?"
Düşünür gibi yaptı. "Aslında onlarla aşırı sexsi oluyorsun." Sırıtan yüzüne yanımda ki yastığı fırlattım, hızlı refleksleri ile doğrulup yüzüne gelmekte olan yastığı yakaladı, hâlâ sırıtıyordu. "Ben çok ciddiyim!" Yanıma gelip belimden tuttu ve beni kendisine çekti. "Aslında ben bir çözüm biliyorum."
Kaşlarımı kaldırarak ona baktım. "Neymiş o?"
"Bedavaya çalışmıyoruz hanımefendi, ücret lütfen." dedi ve yanağını dönerek onu öpmemi bekledi.
Yüzümü iyice yanağına yaklaştırdım ve tam dudaklarımı uzatıp onu öpecekken hızlıca yüzüme döndü ve böylece dudaklarımız birleşmiş oldu.
Geri çekilmeme izin vermeden tek eli ile çenemi tuttu, benim ellerim ise onun göğsünde kalmıştı. Karşılık vermediğimi farkedip dudağımı ısırdı, acı ile inledim ve hâlâ tutku ile işine devam eden dudaklarına karşılık verdim.
Üzerime doğru ilerleyip sırtımın duvara çarpmasını sağladı, aynı o gece ki gibi.
Dişlerinin arasında ki göğüs ucumu çekiştirmesi ile inledim. "Ah!" Ellerimi
kısa ve pembe olan saçlarına çıkarıp çekiştirmiştim. Acının bana aynı zamanda zevk verdiğini fark edip sürekli dişlerini kullanıyordu, öpüşürken de, vücudumla ilgilenirken de.
"Miyavla." Şaşkınlıkla gözlerimi aşağı indirip bana tutku ve büyük bir şehvetle bakan kadına çevirdim. "Ne?" Yüzünü boyun çukuruma ardından da kulağıma ilerletti, kulak mememi dişlerinin arasına alıp çekmesi ile hızla belimi kıvırdım. Bu hareketim ile kuytularımda gezinen parmakları içime girmiş oldu. "Ahh!" Bu sefer daha büyük bir zevkle inledim. Sadece parmak uçları bile delirtiyordu.
"Hadi kedicik, benim için miyavla." dedi büyük bir istekle ve içimde ki parmaklarını ilerletti. Titreyen, boğuk sesimle isteğini yerine getirdim.
"Miavv."
Aklıma gelen anlarla, içim daha büyük bir arzu ile dolmuş olsa da durmamız lazımdı.
Evet, acilen durmalıydık.
"Ebrar." Boynumda ki dudaklarını çeneme çıkarttı. "Efendim güzelim?" Hitabı ile kendimi engelleyemeyerek sertçe ona yasladım. "Durmalıyız." Dilim ve aklım her ne kadar bunu söylese de hareketlerim tam tersiydi.
"Hmm, öyle miymiş?" Şu an ki düştüğüm durumdan ne kadar eğlendiği, yüzünde ki sırıtıştan belliydi.
Dizimi kaldırıp iki bacağının arasına bastırdım ve sertçe sürttüm. Birazda o zor durum da kalsındı dimi?
