Bembeyaz karın üzerinde yürüyorum.Hava çok soğuk ama üşümüyorum.Üzerimde beyaz saten bir gecelik ve yerde nokta nokta kan damlaları.Kan damlalarını takip ediyorum.Koşmaya başlıyorum ve koştukça çığlık sesleri duyuyorum.Çığlıklar arttıkca korkuyorum.Bir yandan da kar azalıyor.Ben koştukça kar kendini suya bırakıyor.Eriyor...Kafamı kaldırıyorum ve karşımda ateş saçan kocaman bir ejderha.Beni öldürmeye çalışıyor ancak etrafımda beyaz bir ışık var.Işık ateşe engel oluyor.Ejderha bir anda Angelica'ya dönüşüyor ve Angelica çığlık atıyor.
Yatağımdan fırladım.Angelica başımda carlıyor.''Saat öğlen 12 oldu sahte prenses kalk çabuk büyük gün bu gün'' diyor.Yastığı başıma kapatmamla Angelica'nın bağırtısıda fazlalaştı.Dayanamadım ve kalktım.Onu umursamayarak banyoma gittim ve kapıyı çarptım.Saat 2'de Meghan gelip saçlarımı ve makyajımı yapacaktı.Saat 5'te düğün vardı ve babamın koluna girecektim.Hala şaka gibi geliyor.Babamı annemden başkasıyla hayal etmek.Angelica'nın bağırtıları kesildi nihayet aptal kuaförünün yolunu tutmuş olmalı.Son ses müzik açtım ve kendimi küvete bıraktım.Soğuk su tenime deydikce rahatlıyor tüm aptalca şeyleri kafamdan atıyordum.Saatin neredeyse 2 olmak üzere olduğunu farkettim ve bornozumu giyerek küvetten çıktım.Odama geldiğimde yatağımın üzerinde kıpkırmızı bir elma vardı.Elmanın üzerinde de şu not: ''Küçük kurt bu akşam düğünde müthiş görünmelisin baban için.Bu elma kadar zarif ve alımlı ol.Angelica''
Bu kadın ne yapmaya çalışıyor ! Elmasını aldım ve yere fırlattım.Küfür ederken Meghan elinde 2 çanta ekipmanla odama girdi ve bu halime gülmeye başladı.Ona notu gösterdim ve sinirlice saçlarını saldı.Eteğini yukarı çekti ve:
-Tanrım! Bu sürtük ne yapmaya çalışıyor ? Çok iyi bir kadın mı öok mu kötü çözemiyorum...Neyse Snow siktir et şimdi asıl konumuza dönmeliyiz.Saçlarını yandan dağınık bir örgü yapacağım.Makyajını ise sade ve hafif bir makyajla tamamlayacağım...
Yine umursamaz ve istemez bir tavırla gülümsedim ve kafamı salladım.Ben hala elmayı ve notu düşünürken Meghan işe koyulmultu bile.Sonunda saçlarımı ve makyajımı yapmayı bitirdiğinde sıra kıyafete gelmişti.Kıyafeti getirdim ve o da ne ? Daha dün olan kıyafetimin şimdi fermuarı kapanmıyordu.Meghan yere yatırdı beni üzerime çıktı ve fermuarı çekmeye çalışıyordu.Bir yandanda bana bağırıyordu.
-Göbeğini çek Snow hadiiii !!!
En sonunda elbisemi kapattık ancak nefes alamıyordum neredeyse.Meghan gururlu bir ifade takındı ve biz bu işi yaptık der gibi salındı.Ayağıma 10 cm topuklu ayakkabılarımı giyindim ve düğüne hazırdım.İtiraf etmeliyimki 17 değilde 25 yaşlarında gibydim.Kapı çaldı ve babam içeri daldı.Meghan babama ıslık çaldı.Gerçekten o takım içinde müthiş gçrünüyordu babam.Beni almaya gelmişti odaya düğün bahçemizdeydi.Ve artık vakit gelmişti.Mutluluğunu yüzünden okuyabiliyordum.Bu hali beni sevindirmişti.Meghan pileli siyah eteğini ve popsunu sallaya sallaya aşağı indi ve müziği başlatmaya gitti.Babam ve ben merdivenlerden iniyorduk.Babam çok gururlu bir biçimde:
-Sen benim hayatımdaki 1.kadınsın Snow.Bunu asla unutma dedi.
Müzik başladı ve kapıdan çıktığımızda kalabalık ayakta alkışladı.Babamla nikah masasına ilerledik ve kapıdan Angelica gelmeye başladı abisi ile birlikte.O uzun saçları başında örülmüş,öfkeli ama seksi bakışları babama yönelmişken beni gördü ve bir anda durakladı.Şaşırdı nedenini bilmediğim bir biçimde.Daha sonra hiç bozuntuya vermeden geldi ve babamın eline uzandı.Ve ben kenara çekildim.Evimizin bahçesindeki kocaman havuzun etrafına toplanmıştık.Onlar dans ederken onları izlemeye dayanamadım ve bahçenin ön tarafında herkesten uzak kitap okumaya ve yalnız kalmak istediğimde gittiğim yere yani kocaman kamelyaya gittim.Orada oturdum ve düşündüm.Ağlamayı uzun zaman önce bırakmıştım o yüzden artık ağlamıyordum.Babamın Angelica ile evliliğini tamamen hata olarak görüyordum.Angelica onca mirasa paraya konacaktı biliyordum.Babamla aralarında tam 15 yaş var.Neden gidip kendine yaşıtı birini bulmuyordu ! Meghan Snow diye bağırırak yanıma geldi.Elimden tuttu ve beni çekiştirdi.Ne oluyor demeye kalmadan düğün alanına getirip parmağıyla birisini işaret etti.Sarışın,mavi gözlü,uzun boylu birisiydi.O an donup kaldım.Meghan neredeyse çocuğa ıslık çalacaktı yani o derecede yüzsüz bir arkadaşım.Eee nolmuş triplerine girmeye kalmadan çocuk bana yaklaştı.Heyecanlandım.Meghan kulağıma eğildi ve:
-Oğlan buraya geliyor oha ! dedi.
Dünyanın en tatlı kadını pozunu verdim ve gelişini izledim.Aynen bana yöneldi ve müzikten sesini anlayamayacağım için kulağıma eğildi.
-Lavabo ne tarafta acaba ? diye sordu.
Lavobonun yerini söyledim ve çocuk gider gitmez Meghan kahkahayı yapıştırdı.Bildiğin yarılıyor yani.Bozulduğumu itiraf etmeliydim o kadar havaya poza girmiştim ama belli etmedim.''Zaten çok uzundu yanında bit kadar kalırım çirkinde hem bunu götü de kalkıktır şimdi.''dedim.Meghan kafa salladı ve tekrar güldü.Bu söylediğime ben bile inanamadım.Düğün bitmişti herkes dağılıyordu.Giden herkes görüşürüz demek için yanıma geldiğinde çok güzel olduğumu söyleyip durdu.Ben asla kendimin güzel olduğunu düşünen insanlardan olamıyorum.Sanırım kendimi sevmiyorum.Annem her zaman asla burnun havada olmasın Snow,bir prenses insanları değerli kılar kendini değil.Sende benim prensesimsin.''Derdi.Ben düşüncelerden kurtulurken Meghan bana kocaman sarıldı ve sarstı ''Pazartesi görüşürüz aptal.''dedi.El sallamakla yetindim.Çok uzun bir gün olmuştu konuşmaya mecalim kalmamıştı.Babam ve Angelica bana doğru geldi babam yanağıma kocaman bir öpücük kondurdu ve yukarı çıkacağını söyledi.Angelica ile başbaşa kalmak beni ürküttü doğrusu.Angelica:
-Çok güzel olmuşşun elbise sıkmış ama olsun küçük fare.''
dedi.Terimleri bile tüylerimi diken diken ediyordu.Gülümsedim ve odama çıktım.Onun sert bakışlarından kurtuldum.Pazartesi günü babamla balayına çıkacaklardı.Onun o aptal bakışlarından kurtuluyordum 1 haftada olsa...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Modern Peri Masalları
Teen FictionMutlu son diye bir şeyin asla olmadığı bir dünyada peri masalları kahramanlarımızın şimdiki dünyaya yorumlandığını ve bitmemiş hikayelerde mutlu son olabileceğini keşfedebileceğiniz sihirsiz bir dünya...
